9/H Sınıfı veya Kötü Kokulu Bir Öykü

Merhaba,

Elinize, emeğinize sağlık. Evet gerçekten kötü kokulu bir öykü olmuş, gülmek isteyip de aynı zamanda yazık dediğim bir durumu anlatmışsınız. Öykünüz baştan sona tutarlılığı olan bir metin ve hatta gerçekte yaşanabilecek/yaşanmış olan bir örgüsü var. Eminim bu ve benzeri bir çok deneyimi hepimiz okul zamanlarında yaşamışızdır. Hababam Sınıfı’nı düşününce hiç uzak bir ihtimal gelmiyor.

Benim naçizane bir okuyucu olarak eleştirim, bazı cümlelerdeki yinelemeler, ya da fazladan kullanılmış kelimeler olacak. Aşağıda bunlardan bazılarını örnek olarak vermek istiyorum.

“…ağır ter kokmak burada pencerenin…”
“…boş sırada yerini kendi almıştı.”
“İyice zayıf ve ufak tefek olmak” ve sonraki paragrafta “Zayıftı, ufak tefekti”
“her durum gibi bu durumunda”
"…kırılma noktası vardı. İşte o kırılma noktası anında…
“…Kapının duvarının dibinde…”

ve sonra bana biraz fazla gelen “öğretmen / Mürvet öğretmen” kullanımı.

Metninizin, buralarda biraz daha sadeleşmeye gittiğinde de ya da bazı kelimeleri çıkarttığınızda da aynı bütünlüğü koruyacağını düşünüyorum. Ama bu benim kendi düşüncem ve hayır böyle kalsın da diyebilirsiniz.

Son olarak bir yeri sormak istiyorum

Arkasına dolandı ve poposuna doğru hafifçe eğildi. “is there anyone?” dedi. Burada hocanın muhatap aldığı bölgeden mi bahsediyoruz? Bu yüzden mi eğiliyor Mürvet?

Kolay gelsin