Alaz Cazı'nın Bebelerin Yüreğini Pişirdiği

Sevgili @zencefilos

Bir öyküyü okumaya başladığımda o öykünün nerede geçtiğine bakıyorum. Örneğin, yazar bize hikayeyi olay akışında mı anlatıyor ya da çeşitli lokasyonları olaylar ile mi örtüştüyür veyahut öykü daha öznel bir düzlemde, karakterlerin ruhsal dünyasında mı yaşanıyor. Çoğu zamana yazar hangisini seçerse öykünün vermek istediği mesaj ve okuyucunun konsantrasyonunu verdiği yer de bunlarla bağlantılı oluyor.

Olay akışı ise genelde amaca yönelik anlatımı (şifayı bul, kızı kurtar, kupayı kazan :slight_smile: ya da Lokasyonlarda ise kaçma-bulma-arama gibi bir amacı mı var diye düşünürüm. Oysa bunlar arasında beni en çok meraklandıran Öznel ortamda geçenler yani karakterin duygusal olgunluğu, ruhsal derinliğinin artması ya da burada olduğu gibi kendiyle barışması ve onu yalnızlaştıran tüm etmenlere cevap bulması hikayesi genelde benim en sevdikelrim arasında yer alıyor.

Bu öyküyü olay akışında alokasyon bazlı anlatsan inanılmaz bir korku-gerilim yansıması yaratabilecek iken sen karaktere yoğunlaşmışsın, Karakterin, kesin adımlarla aydınlandığın, sorularına cevap bulduğunu, kendisi ile barıştığını ve içinde bir cesaret yaratıp kendisini düşünmeden bir kahramana dönüştüğünü yazmışsın.

Sanırım en zorlu yol da bu olsa gerek.İçimizdeki kahramanı bulmak, iblislerimizi yenmek ve kendimzile barışmak.

Eline ve düş gücüne sağlık
Sevgiler
Dipsiz

3 Beğeni