Apartmanlar Çöplüğünde Bir Macera

Merhaba :slight_smile:
Tuhaf bir öyküydü. Anlattığı dünyayı zihnimde canlandırmakta zorlandım. Sonra, bunu bir metafor olarak alıp okumaya devam ettim ki sanırım bu doğru bir karardı. Seçkide bu ay çok fazla ‘’yeni şeyler deneyen, tuhaf diyar öyküleri’’ne denk geldim ve sanırım ben biraz fazla klasik kafada kalmışım.

Özellikle başlarda diyarı anlamakta zorlandığım için bazı sekanslarda pek bir şey hisseemedim. Mesela, yatay binalar ve onların tehlikeleri… Oraya girersem ne olurdu? Oraya kimler giriyordu? Maalesef hiçbiri yok bende.
Gene de, sonlarda çıkılan o yolculuk ve o civardaki betimlemeler bana o karakteri bir gün bizim apartman çöplüğümüzde görebileceğimizi söylüyor. Ben de zamanında masmavi olan ama artık griye boyalı bir çöp yığınında yaşıyorum. Ve, eminim, pek çoğumuz da.

Öyküde sağa sola dağılmış birkaç anlatım bozukluğu vardı ama dert edecek oranda değildi. O kadar sorun her metinde olur.

Yanardağ bahsi bu öyküye sonradan eklemlenmiş gibi. Mekaniğini, neyi nasıl yaptığını, neden ‘’yanardağ’’ olarak adlandırıldığını pek çıkartamadım.

Gelecek seçkilerde görüşmek dileğiyle…

1 Beğeni