Ave Sokağı Yanardağı

Merhaba Selçuk,

Öncelikle bu ayrıntılı yorumun/eleştirin için teşekkür ederim. Anlaşıldığıma, öykü adına konuşuyorum elbette, sevindim. Daha evvel yazdıklarıma göre benim için farklı bir öykü oldu. Sanırım her yenisi için böyle diyorum.

Yürüdüğümüz yolun sonundaki sarı sokak lambasının altında bir beden seçiliyor. Önünde bir tezgâh. Annem görür görmez hızlandı. “Turuncu,” dediğini duyar gibi oldum. Kanım lıkır lıkır akmaya başlıyor.

Burayı kastediyorsan eğer, farkındayım. Devam eden eylemleri <seçiliyor, hızlanıyor, oluyorum> şeklinde sürdürdüğümde o sahneye yakıştıramadım. Öykünün tamamı bu zamanda geçiyor, biliyorum ama açıkçası sadece öyle olmasını istedim. Umarım haddimi aşmadan cevap verebilmişimdir.

Eğer karıncaların yandıklarını yazsaydım çocuksu gelmeyecekti. Ama onları yakmadım, çocuksu oldu. İnce çizgiler ürkütücü olabiliyor. Değil mi?

Teşekkür ederim, görüşmek üzere. :ant: