Aynadaki Yolcular

Merhaba Gaye,

Dün gece uyku sersemi okuduğum ilk öykü seninki oldu ve yatmadan önce de öykünü bitirdiğin sürprizi yanıtlamaya çalıştım kafamda. Yanıtlarım da bakış açıma göre farklılık gösterdi. Bu öyküyle son mu bulsun yoksa bir sonraki öyküye hazırlık mı olsun ya da tamamen farklı bir yöne mi evrilsinler kafamda döndü durdu.

Öncelikle iyi yazıyorsun, o yüzden bu kısmı geçtim :slight_smile: Anlatımdaki akıştan çok keyif aldığımı söylemeliyim ve heyecanı, sürükleyiciliği çok yerindeydi. Sonuna gelip de “ne olacak” dediğim yerde, sürprizle karşılaşınca önce ne yalan söyleyim hayal kırıklığına uğradım :slight_smile: Ama sonra “hmmmm” deyip gülümsedim. Zaten yazmamızın da amacı bu değil mi, kelimelerle şaşırtmak, bazen hızla giden bir aracı duvara toslatmak gibi gibi.

Yarattığın Toprak karakterini, abisiyle olan iletişimini ve abiyi oldukça beğendim. Seçtiğin kelimeler ve anlatım tarzın çok özenli, sade. Abinin içindeki kızgınlığı hissettirdin bana. Kusura bakma biraz karışık yazıyorum. Okuyanı hayatı, içinde yaşadığı dünyayı sorgulatmaya yönelik bir alternatif evren yaratman ve bunu da çok farklı hayvanlarla yapman da çok keyifliydi. Duygusal olarak, öteyi beriyi, bundan sonraki hikayeyi düşünmeden, anlık cevap versem, o dünyada kalmayı seçerdim.

Aklıma takılan bir kaç soru var :slight_smile: belki vereceğin yanıta göre cevabım değişir.

Öncelikle, kızın adı “Afra” bana "Araf"ı çağrıştırdı, bir sonraki öykün eğer olacaksa, kızı Araf’ta bırakmayı tercih ederdim bunun içinde geçiş tüneli yaratırdım belki. Aynalardan arabaya geçen gibi gibi.

Beraber geçirdikleri kazada, onu aksak, babasını bedensiz bırakan, yıllardır kullanılmayan arabada puslanacaktı.

Bu kısma (bedensiz), sanki cansız daha yakışırdı. Sanki baba bedenini kaybetmiş (diş/göz/ayak gibi) de hala yaşıyor gibi bir anlam çıkardım. Beden kelimesini özellikle de kullanmış olabilirsin - bedeni yok oldu bu dünyada ama ruhu bir şekilde yaşıyor - bu da bana bir sonraki öyküye-eğer olacaksa- babayı bir yerlerde okuyacağız hissi verdi.

Son olarak, alternatif evrenle ilgili sorum: Aynalar, çocuğun 12 yaşına kadar olan zamanını gösterirken, 8 yaşındaki aynadan kızla çocuk geçtiğinde kızın beş yaşındaki hali değişmiyor. O zaman, çoklu evrenlerden mi bahsediyoruz? Ya da herkes kendi alternatif evrenine mi geçiyor? Beyin jimnastiği yaparken aklıma gelenler bunlar.

Ben kız ile oğlanın sanırım bir şekilde ortak bir evrende buluşup, evrenler arası gidip gelebilmelerini, oluşan tehlikenin de bertaraf edilmesinde başrolü üstlenen kahramanlar olmalarını isterdim.

Devamı umarım gelir :slight_smile:

Hep yaz biz de hep okuyalım :heart:

1 Beğeni