Balık Adam

Zaman ayırıp öykümü okuduğunuz ve yapıcı geri bildirimde bulunduğunuz için teşekkür ederim.

  • Genellikle doğal ve alt metinli diyaloglar yazmaya dikkat etsem de bu öyküde biraz daha açıklayıcı cümlelere başvurmuştum. Sanırım üzerinde biraz daha çalışmalıydım, çünkü aynı şekilde kardeşimden de bir eleştiri gelmişti :slight_smile: Diyalog yazmakta hemen hemen her zaman zorlandığımı itiraf etmeliyim.

  • Kişisel olarak ölümün özgürlük olduğunu kesinlikle düşünmüyorum. Fakat bu öyküyü fiziksel bir bedene hapsolmuş ve etrafındaki duvarları yıkmak isteyen bir ruhun, kahramanım adamın bakış açısıyla yazdım. Onun bulunduğu yerden kaçabilmesinin, özgür kalabilmesinin tek çözüm yolu da buydu diye düşündüm. Evet, adam bizim ‘ölüm’ diye isimlendirdiğimiz fiziksel bedeni terk etme durumunu yaşıyor ama aslında deniz kızıyla beraber mavinin derinliklerinde yeni bir ‘hayata’ başlıyor. Bu şekilde de Küçük Prens’in sonuna da atıfta bulunmuştum. Hatırlarsınız Küçük Prens’in bu son cümlelerini:

“Dışarıdan acı çekiyormuşum gibi görünecek. Ölüyormuş gibi görüneceğim… Öldüğümü sanacaksın, ama gerçekte ölmüş olmayacağım… Anlaman gerekiyor. Orası çok uzak. Bedenimi oraya götüremem. Bunun için fazla ağır…”

Sürprizli ya da açık uçlu sonları seviyorum. Böylece her okuyucu farklı bir çıkarımda bulunuyor ve interaktif bir okuma deneyimi yaşamış oluyor. :slight_smile:

1 Beğeni