Bir Deniz Kızının Öyküsü

Merhaba,
Yorumunuz ve katkınız (öneriniz) için çok teşekkür ederim.
Yalnız olmadığımızı fark etmek çok kıymetli. Birlikte zenginleşiyoruz. Ne güzel. :sunny:
Tespitinizde çok haklısınız. Ben de yazdıklarımı tekrar okuduğumda düzeltilecek o kadar çok şey buluyorum ki. :smile:
Doğru; bu öykünün üzerinden de birkaç kez daha geçmek gerekir.

Sırtında bir zıpkın yarasıyla mor kuşaklı bir takaya atılıp götürülen, satılıp eti yenilirken yanında rakı içilen kılıç balığının öyküsü beni her okuduğumda derinden etkilemiştir.
Öykü Seçkisinin nisan sayısının konusu, Deniz Kızı olunca, aklıma, şiirdeki;
“Deniz kızı girmiş düşünceme, ben iflah olmam” dizeleri geldi.
“Kılıç balığı iflah olmadı ama deniz kızı oldu mu ki ?” diye düşünürken, öykü belirmeye başladı.
Türler arası nazire örneklerine ben de rastlamadım.
Bir süre önce bir şair arkadaşımla, cover şarkılar üzerine konuşuyorduk. Şiirdeki nazire örneklerinden de söz ettik. Laf lafı açtı.
“Şiirde cover olur mu?” diye sordum.
“Edebiyatta her şey olur” dedi.
Biraz da ondan cesaret aldım sanırım. :wink:
Nazire yapmak sözlükte; “bir davranışa, bir söze benzeriyle karşılık vermek” olarak tanımlanıyor.
Halim Şefik Güzelson, şiirine; “Bu bir kılıç balığının öyküsü” diye başlıyor.
Ben de şiire, (benzer) bir öyküyle karşılık vermeyi denemek istedim.
Kısaca öykü böyle oluştu.
Görüşmek üzere,
Sevgiler.

1 Beğeni