Bobokombo

Tembihinize mutlak uymak niyetindeyim :slightly_smiling_face:, bazen vazgeçebilmek gerekiyor, kabullenmekte. Kendi öykünüzü sevmeniz ve onu korumanız bazen biz eleştirenlerin unuttuğu bir şeyi hatırlatıyor, değilmi ki biz o yazdıklarımızı en önce kendimiz için, kendi zevkimize göre yazıyoruz. Başkalarının yazdıklarından sıkıldığımız noktada dönüp kendi yazdıklarımızı okuyor, tüm onları ilk önce kendimiz için yazdığımızı hatırlıyoruz. Bu nedenle hikayeniz için artık başka yorum yapmayacağım.
Uçan daireyi üç boyutlu olarak düşünürsek o zaman uçan balon olur, e madem daireyi balona çevirdik, birde bunu kırmızı renge boyayalım. Kırmızı balonun macerasına dair çocukluğumda seyrettiğim oldukça uzun bir filmi hatırladım şimdi, o balonu elinden kaçıran çocuğun tekrar balonuna kavuşma serüvenini şirin bir polisiye hikayesi olması yönünde de azıcık biçimlendirirsek, hopp alın size “Uçan daire” öykü fikri :relieved: .
Polisiyeye elim yatkın olsa yazardım ama izninizle size fikir vermiş olayım, gelecek sayıya yalnız bırakmayın bizi. Sevgiler, selamlar.

1 Beğeni