Buluşma

Merhabalar Oğuzhan,

Ben de ortadan hallice bir yerlerdeyim sanırım. Güzel yorumun için çok teşekkür ederim.
Öykülerim nasıldır kestiremiyorum pek çünkü kısa hikayeleri orta yaşta bir adamın içindekileri kustuğu bir mecra gibi kullanıyorum.
Uzun öyküler, romanlar hedefim. Onlar için de eseri ortaya çıkarmak yeterli olmuyor belli ki. Günümüzde anladığım kadarıyla güçlü bir sosyal medya ağına sahip olmak gerekiyor ki bir okuyucu kitlesine ulaşabilsin insan. Benim de o konuda pek iştahlı olduğum söylenemez. :slight_smile:
Uygun, geniş bir zaman aralığı elde edince öykünü okuyup yorumlayacağım hemen.

1 Beğeni

Söylediklerinde haklısın aslında. Benimde önceliğim bio yazısında belirttiğim gibi en azından kendi kitlesine hitap edebilen bir yazar olabilmek. Dolayısıyla bende daha uzun kurguların, romanların aşkıyla yanıp tutuşsamda bir yerden başlayıp adımı duyurmamda gerekiyor. Bu platform bunun için en samimi ve emektar yer bence. Yorumunu bekliyorum! :slight_smile:

2 Beğeni

Merhaba @Haluk_Cevik
Piramitin içinde geçen özgün bir hikaye kaleme almışsın. Emeklerine sağlık. Özellikle ölmek isteyen ve istemeyen esir bölümü etkileyiciydi.
Tanınmışlık ve sosyal medya konusuna gelince, bu kaygıya ya da düşünceye çok kapılmamak gerekir. İlla ki her yazar okunsun ister yazdıklarının, bilinsin ister kendisini ama bu sefer de yazar için edebiyat olur bu. Edebiyat edebiyat içindir bence. Sen hizmet edersen karşılıksız, toplum öldükten sonra da olsa seni bilir birgün, tanır. Tabi ki bunlar benim düşüncelerim :slight_smile:

Sevgiler…

2 Beğeni

Merhaba @Arokan

Teşekkür ederim yorumun için.
Tanınma hususunu da güzel açıklamışsın. Zaten bunca yıl bunu umursamayıp kendime sakladım bazı şeyleri. Fakat başka bir durum da olduğunu fark ettim. Yazarken daha iyi anlıyor insan kendine ait bazı fikirleri, açılımlar oluyor. Ve bu durum diğer insanların geri dönüşleriyle bambaşka ve besleyici bir hal alıyor gibi. Burada tek önemli nokta kalabalıklara hitap etmekten ziyade kendi okuyucu kitleni bulabilmek olsa gerek bence.

Mühür teması için karşına uzun bir öyküyle çıkacağım, hazır mısın? :slight_smile:

İşte farkına vardığın şey edebiyatın büyülü dünyasından içeri girmek bence. Bir kere o gerçek hissin tadını aldığın zaman gerçek sen olabiliyorsun. O zaman da okur kitlen zamanla kendiliğinden oluşacaktır. Ben de ilk zamanlar senin gibiydim. Kim derdi ki bi beş yıl önce milyonları peşimden koşturacağımı. Hehehe

Mühürle ilgili bir şeyler oluşmadı bende henüz. Her şey efsunlanmaya bağlı :slight_smile: Ben uzun ya da kısa öykücü değilim. Etkileyici olması için belki bir cümle bile yeter. O yüzden rastgele arkadaşım :slight_smile:

Merakla beklemedeyim.

1 Beğeni

Aslında uzun öyküler iş güç arasında vakit darlığından dolayı insanı ürkütüyor bazen, ona binaen öyle yazdım.
Okan Bey siz ne yaptınız öyle ? Milyonlar falan aman üstadım… Umarım gönlünüzce olur :slight_smile:
Benim bu besleyici etkileşimden kastettiğim belki yüzlerce kişiyi teşkil eder ancak sayıca. Fakat birbirini fikir ve yaratıcılık bazında besleyen bu sayı yeterli olacaktır. Yani benzer zevkleri taşımalı bu kimseler. Bu sebeple yazma eylemi önemli hale geldi gibi, başka yolu yok sanki.
Yoksa kesinlikle diğer türlü bir tanınmayı söylemiyorum. Öyle bir şey olursa mahlas kullanmayı yeğlerim. :slight_smile: Hatta tuhaf gelecek ama yaptığım şeyin türü edebiyata giriyor olsa da yazar ya da edebiyatçı gibi de hiç göremem kendimi, siz şair adamsınız bana kızarsınız bu noktada diye o kısma fazla değinmeyeyim. Hem belki onu da başka bir öykünün konusu yaparım ki kafamda da var öyle bir şey. :slight_smile:
İçimi döktüren bir konuşma oldu sayenizde, sağolasınız. Görüşmek dileğiyle

1 Beğeni

Benim milyonlarım ancak minyonlar olur :slight_smile: Şakaydı sadece. Yazdıklarınız içinde sadece iş güç arasında zaman ayıramamak kısmına katılmıyorum. Geçmiş bir yorumunuzdan yola çıkarak evli olmadığınızı düşünmüştüm. Ben evliyim, bir çocuğum var. Yoğun bir işim var. Daha neler neler var. Benim öyküm sabaha doğru gün ağardığında aydınlanabildi. Şimdi geçmişimle ilgili zaman ayırmanın örneklerini burada açıklamam da olmaz. Bu yüzden bir gün başka bir yerde sohbet etme şansını yakalarsak bu konu üzerinde konuşuruz :slight_smile:
Bi de şu var ki şair olmayı şiar edinmiş biriyim. Şair demek için sadece şiir yazıyor olmak biraz içi boş geliyor bana.

Sevgiyle…

1 Beğeni

Biliyorum elbette şaka olduğunu, minyonlar yeterlidir bazen.

Özellikle de işinizin yoğun ve stresli olduğunu bir öykünüzden yola çıkarak tahmin etmiştim. Kötü bakışlar atan bir müfettiş-denetmen vardı hani. Son dakikaya yetiştirilmeye çalışılan öykünün stresine onun kabalıkları eşlik ediyordu. Kendi iş hayatınızdan yola çıkarak mı yazmıştınız o kısmı bilmiyorum ama o müfettiş çok sinir bozucuydu, sabır testi gibi. :slight_smile:

1 Beğeni

:slight_smile:
Genelde müfettişler dedektif edasıyla hareket ettikleri için, kendilerinde olmayan özellikleri de yükleniyorlar. Bu da onları son derece itici yapıyor. Üzerimde baskılarını hissettiğim fakat şiddetle sonuçlanmayan bir olaydı başımdan geçenler. Oradan esinlenip yazmıştım :slight_smile: Hafızanızın da maşallahı var.

1 Beğeni

Selamlar @Haluk_Cevik,

Bu Maslow’u araştırmak vacip oldu. :slightly_smiling_face: Sizin öykünüzün yanı sıra sevgili @Muge_Kocak ın öyküsünde de geçiyor bahsi.

Tabi bu bir üslup meselesi olabilir ama öykülerinizde bana göre yoğun ve kapalı anlatımları tercih ediyorsunuz. Yani tam olarak kavrayabilmek için öyküleri, tekrar okumak gerekebiliyor. Nacizane görüşüm, bu üslup geniş kitlelere ulaşmanıza engel olabilir.

Bu öykü özeline gelince, güzel bir öyküydü. Özellikle dil kullanımını başarılı buldum. Elinize emeğinize sağlık. Bol selamlar, görüşmek üzere…

2 Beğeni

Merhabalar @ebuka

Güzel yorumunuz için teşekkür ederim.
Tesadüfe bakın ki, şu an okuduğum öykü bitince sizin öykünüze, oradan da başlıkta da gördüğüm üzere Maslow’dan dolayı @Muge_Kocak ın öyküsüne geçecektim. Siz benden önce davrandınız. :slight_smile:

Mühür temasında görüşmek üzere.

2 Beğeni

Merhaba @Haluk_Cevik,

Bu garip atmosferli, mistik anlatı bana tapınak şövalyelerini hatırlattı. Yıllar da milenyumlar da geçse insanlık saplantılı ayinler, inançlar ve düşüncelerinden vazgeçmeyecek herhalde. Ölüm ile yaşam, mutluluk ve keder arasında geçen diyalogları beğendim. Keyifle okudum.

Emeklerinize sağlık, sevgiler.

1 Beğeni

Merhabalar @kucukrengeyigi,

Yorumunuz için teşekkür ederim.
Bu arada blogunuzdaki son öyküyü de okudum. Sayenizde “Sérgio Mendes - Timeless” albümünü dinlemedeyim. :slight_smile:
Dünya Öykü Günü’nüz kutlu olsun.

Sonraki seçkide görüşmek dileğiyle.

1 Beğeni

Bugünün öykü günü olduğunu bilmiyordum. Sizin de gününüz kutlu olsun. Ayrıca öykümü okumuş olmanıza çok çok mutlu oldum. :slightly_smiling_face:

Görüşmek dileğiyle…

1 Beğeni

Merhaba @Haluk_Cevik

Elinize sağlık.
Öykünüzü dün yorgun olduğum bir zamanda okumaya başlamıştım ve hemen bıraktım :slight_smile: Sağlam kafayla biraz önce tekrar okudum ve o zaman keyif aldım.

Öykünüz teatral bir sahneyle başlıyor; deyim yerindeyse bir tanrıça ve onun etrafındaki maskeli “köleler”. Bu sahnelemeyi çok beğendim ve sonrasında beni nereye götüreceğini de merak ettim. Açıkçası, ben sapkın bir grubun piramitler içinde düzenlediği bir ayin olabileceğinden kuşkulanmıştım - gerçi çok da yanılmamışım.

Metniniz çok güzel ilerlerken, “tuhaf bir yere vardılar” tanımlaması bu anlatımı bence sekteye uğratmış. Bu tuhaf yeri biraz açarsanız, metnin geri kalanındaki gizeme çok uyacağını düşünüyorum.

. Ölümü gerçekten de kavrayabilen birinin mutlu olabilmesi, mutlu ve pozitif bir ruh haliyle ortalıkta dolaşabilmesi mümkün değildir zira

Bu cümlede, koyu yaptığım yeri bence kaldırın, anlamını pekiştirmiyor tam aksi cümleye yük oluyor. Hele ki pozitif bu metnin gidişine hiç uymamış.

Ve “sulu gözleriyle bakmak” yerine, “yaşlı gözler ıslak gözler acıyan gözler” falan demenizi öneririm. Sulu gözlülük olur ama sulu gözle bakmasın :slight_smile:

Şimdi bunlar size detay gibi gelebilir ama metnin diğer kısımlarındaki anlatım bence çok iyi olduğu için, bunlar sırıtmış.

Kadının duyarsızlığını, kanlı sahnelerinizi çok beğendim.

Özellikle ““Ne yani, benim anlaşılması hiç de güç olmayan, çok basit bir kadın olduğumu mu ima ediyorsun” ile başlayan kısım, bir anda duygu durumunu değiştirebilen, buluttan nem kapan karmaşık kadın modeline çok güzel örnek olmuş (bilinçli olarak mı yaptınız bilmiyorum, en azından ben öyle anladım)

Çok yazdım, elinize sağlık. Umarım hem roman hem öykü yolunda güzel şeylere imza atarsınız bizler de okuruz.

Maslow’a selam :slight_smile:

1 Beğeni

Merhaba @Muge_Kocak,

Yorumunuz için teşekkür ederim. Eleştirilerinizi detay olarak görmedim, aksine yerinde buldum. :slight_smile:

Maslow’a selam…

1 Beğeni

Öykünüzü okumaya ancak fırsat buldum, soğumadan fikrimi yazayım. Genel olarak atmosfer ve betim iyi. Tek mekanda tiradlar şeklinde akıyor hikayeniz, lakin kraliçe karakteri tam olarak oturmamış gibi. Sözlerindeki çelişik ifadeler ve atfedilen kudrete göre zayıflık gösterdiği pasajlar böyle hissettirdi. Bir de ölüm ile ilgili kompozisyonun dışarıdaki milyarları kırmakla bağı tam kurulmamış gibi duruyor. Dilinizi, cümle çatkınızı güzel bulmama rağmen hikayeyi tatmin edici bulmadım. Ki herkesin beklenti ve edebi okuması oldukça özgün olduğu için bunu normal karşılayacağınızı düşünüyorum. Sağlıcakla kalın, bir daha ki seçkide görüşmek üzere.

1 Beğeni

Merhabalar @Foton,

Okuyup yorumladığınız için çok teşekkür ederim. :slight_smile:

Mühür temasında görüşmek dileğiyle

1 Beğeni

Merhaba @Haluk_Cevik,

Öykünüz; yaşayanların Piramitler’in içinde kalmasıyla başlıyor ve sonuna kadar da hem felsefi hem tiyatral tatta bu tezat sanatını sürdürüyor. Eğer bunu bilinçli yaptıysanız, bu kadar ustaca olduğu için sizi tebrik ediyorum. Eğer sadece kötü kraliçenin kafa karışıklığını yansıtmak istediyseniz, bende farklı duygular uyandırdığınız için yine sizi tebrik ediyorum. :slight_smile:

Tiratlar bence de çok başarılı. Görsel olarak canlandırması ayrıca keyifli bir öykü olmuş.

Emeğinize sağlık.

Bu arada sosyal medyada tanınan bir yazar olmak konusundaki yorumunuza istinaden, paylaşın sosyal medya hesaplarınızı da takip eden etsin bari, belki peşinizden sürüklersiniz milyonları buradan başlayarak. :upside_down_face:

Sevgiler,

Sena

1 Beğeni

Merhabalar @Senaa,

Kıymetli vaktinizi ayırıp öykümü okuduğunuz için çok teşekkür ederim.
Güzel yorumunuz beni çok mutlu etti. :slight_smile:

Sonraki seçkilerde görüşmek dileğiyle.

1 Beğeni