Çöl Rüzgârları

Merhaba Haluk bey. Öncelikle beni sıradan bir okuyucu olarak kabul etmenizi rica edeceğim, sert olacağım, bundan sonra siz de beni yorumlarken benim gibi tam içinizden geçenleri yazın ki kalemlerimiz daha keskin olabilsin. Hikayenizi okudum ve açıkçası sonuna kadar zor gittim. Şahsen klasik izlekli hikayeleri, klasik metin istiflemelerini seven biri olarak bu metinde beklediğimi bulamadım. Tasvirler, söz oyunları hepsi iyi güzel ama günün sonunda okuyucuya bir şey ifade etmiyor. Metin, yazarın yani sizin duygulanım ve belli ki kendinize göre tasarımladığınız bir anlatım türünü içinde saklıyor, ama şu içinde kısmı önemli. Yani çağdaş görsel sanat denilen, bir tek sanatçının bildiği, geriye kalan herkesin yorumla (tefsir) anlayabildiği, estetikten yoksun, kendinde sanat eserleri gibi kapalı, sanatçıya içkin eserlerin edebi yansıması gibi diyelim. Elbette bu türden yazımların yazanı, seven kitlesi var lakin ben uzağım. Acaba tarz sabit mi diye Pinokyo ve Hurda seçkilerindeki öykülerinizi okudum, evet onlarda bir miktar kendini ortaya çıkarmaya çabalayan kurgusal bir dizge var ama yine sizin duygulanımınızın içinde sönüp gitmişler. İlle de kurgu, ille de anlatım düzeni istemek sizin potansiyeli yüksek kaleminizin çok daha lezzetli eserler meydana getireceğine olan inancımdan kaynaklanıyor. Şayet ileride bahsettiğim türden hikayeleri görmek imkanı olursa, o zaman şurası sarkmış, bura oturmuş, şu parça gelişmeli gibi teknik detaya girmek; yazım tekniği, kurgu istifi gibi çalışmalarda fikir alışverişi yapmak imkanımız çok daha fazla olacaktır. Yazdıklarınızdan tarz olarak memnunsanız, bu noktadan eleştiri almayı bekliyorsanız lütfen benim yazdıklarımı dikkate almayınız, onu da sevenlerine bırakalım. Esen kalın.

1 Beğeni