Dayanılmaz Acı

Ben genellikle alıntılar üzerinden derdimi anlatırım ancak sizin metninizi forumda açmaya çalıştığımda yazı karakterleri bozuluyor. O nedenle yazı üzerinden gösteremeyeceğim ne yazık ki.

Bazı yerlerde düşük cümleler ve kelime hataları var. Bundan bir iki ay sonra yazıya tekrar dönüp sakin bir zihinle okursanız çoğunu yakalarsınız eminim.

“İstemsizce.” istemsiz; istemeden yapılan anlamında bir sıfattır. İngilizce’deki -ly eki nedeniyle çevirmenler, kitapları çevirirken bizim sözcüklerimize de -ca/ce eki konduruyorlar. İlk başta mantıklıymış gibi gelse de sıfattan zarf türetmek hem kulağa garip gelmesi bakımından hem de dilimiz için zorlama olduğundan tercih edilmemeli. Örneklendirerek anlatmaya çalıştığımı açayım.

“Ne kadar sertçe eleştiriyorsun!” Bu cümleyi okuyunca her şey normalmiş gibi geliyor ama bence değil. Sıfatlar çoğu zaman onlardan türetilme zarfların da görevlerini ifa ederler. Doğrusu aşağıdaki gibi olmalı.

“Ne kadar sert eleştiriyorsun!” Bunu beğenmediyseniz yerine benzer kelimeleri kondurabilirsiniz. Acımasız, hoyrat vs. Yazıya dönelim. Bence “istemsizce” yerine; “elinde olmadan” veya “beklenmedik şekilde” gibi bir tamlama koyabilirsiniz. Anlattıklarımdan değişmez yasalar gibi bahsetmek değil derdim. Sizin kullanımınız da zamanla doğru olarak addedilebilir, neticede dil esnek bir araç.

“Ne kadar tartışırsa Gizem’in surat yapma süresi de o kadar uzuyordu çünkü.” Çünkü kullanımı fazlalık burada. Cümle, çünkü olmadan daha güzel :)) Diğer yandan eğer çünküyü kullanmak istiyorsak, bağlaç olduğundan ötürü cümlenin sonuna koymayı tercih etmemeliyiz.

"“Evet,” dedi Kemal. “Bugün içinizden birisi yepyeni, son teknoloji ilacımızı deneme hakkı kazanacak. Şimdi, öncelikle size sormak istiyorum. Var mı gönüllü olan?”

Karşısındakilerin tümü halsizce el kaldırdı. Kemal’in gözleri parladı."

İşte bu bölüm tam bir anlatma, göster taktiği. Oldukça başarılı. Küçük bir bölümden, içerideki kimselerin kendilerine yapılan dozunda işkenceleri kanıksadıklarını, dahası buna razı gelmeyenleri pek de iyi neticeler beklemediğini anlayabiliyoruz.

" Şırıngayı damar yoluna yerleştirdi ve bag-13’ü ağır ağır Aylin’e enjekte etti. Saniyeler geçtikçe monitörden gelen bip lemeler düzensizleşti, hızlandı ve tek bir sese dönüştü. biiiiip…"

Burada teknik bir eleştiride bulunacağım. Damardan verilen virüs ya da bakteri her ne olursa kişiyi bu kadar hızlı öldüremez. Enjeksiyonu takiben, geçen saatlerde ya da günlerde bunu görsek daha doğru olurdu. Hikayenin sonunda da kahramanlarımızın bu metodla ölmeyi arzuladıkları görülüyor. Yine teknik açıdan yaklaşıyorum, bu derece karmaşık intihar metotlarını denemelerine gerek yok. Kısa yoldan öldürecek bir sürü şey var. :slight_smile:

Teşekkürlerimle.

1 Beğeni