Dilek

Merhaba: Okuduğunuz ve eleştirdiğiniz için teşekkür ederim-yazının bu kısmı o kadar kilişe oldu ki samimiyetimi belirtmek için ne yapabilirim bilemiyorum- Ama ben “Bir öğretmenden, eğitimcilere yöneltilmiş eleştirel bir öykü” olsun diye yazmamıştım. Tüm toplumumuza yayılmış olan yalan konusunu vurgulamak istemiştim. Bir kaç farklı mekan düşünmeme rağmen ki bunlardan biri kürsüde konuşma yapan politikacıydı ama ne yalan söyleyeyim korktum yazmaya. Düşünsenize kürsüde konuştukça burnu uzayan biri… Ya da alışveriş için girdiğiniz bir dükkanın sahibi olan esnafın durumu, Veya "Hiç rüşvet almadığını söyleyen bir memurun hali… Muhtemelen arkadaşlar bu konulara değinmiştir. Böyle bir hayat ne güzel olurdu değil mi? Yine kilişe olduğunu bildiğim halde içtenliğime inanmanızı isteyerek bağlamak istiyorum sözü "Okuduğunuz için bir kere daha teşekkür ederim. (burnum mu kaşınıyor ne?)