Dışarıda Sahipsiz Bir Balon Var

Tam karantina günlerine dair iç hesaplaşmalarınızı ve öğüttüğünüz zihnininizi yansıtan bir öykü olmuş. :slight_smile:

Birkaç yerde virgül ve diğer noktalama işaretlerini kullanımda eksiklik ve hatalar var. Bunlar haricinde ufak başka hataları da sıralayayım.

Kulakları bozuk olma durumu yoktur dilimizde. “Duymayan kulakları” veyahut “sağır olduğundan olsa gerek” gibi bir kalıp kullanımınız doğru olacaktır.

Burada evde olduğunuz ve yapacak daha iyi bir işinizin olmadığını tekrarlıyorsunuz. İyi edebiyat, tasarruf gerektirir. Sözü, ya söyleyecek bir şeyi olmayanlar ya da siyasiler uzatır. :slight_smile: Eğer öyküye bir katkısı olmayacaksa aynı şeyleri tekrarlamaktan kaçının. Yeniden bu durumu vurgulamak mı istiyorsunuz? O halde farklı bir detay vererek metni zenginleştirebilirsiniz. Sadece örnek verme amaçlı yazıyorum.

“… bahsetmek isterdim. Çünkü hiçbir şey yapmamaktan artan vakitlerimde etraftakilere daha çok odaklanıyorum.” Burada, hem “hiçbir şey yapmamayı” kinayeli bir kurnazlıkla metne yerleştirmiş oluyoruz, hem de evdeki herhangi bir şeyle ilgilenmediğimizi vurguluyoruz.

Cümlelere bağlaçla başlamak hatadır. Ya önceki cümle ile birlikte alın ya da fakat kullanmaksızın başlayın. Tasarruf önerimi yinleyeceğim. Birinci cümlede “evlerimize çekildikten sonra” diye belirtmenizin ardından ikinci cümleye de aynı kalıpla başlamışsınız.

Bu kadar çok şeyi, daha önce hiç görmeyip sonrasında sadece bir iki saniyelik gördüğümüz birinin gözlerinden okuyamayız. Kendi düşüncenizmiş gibi yansıtırsanız veya komşunun yerine seslendirirseniz daha iyi olur. Yine alelade bir örnek veriyorum. “Herhalde konuşacak olsa; hayatında ilk defa… söylerdi. Bütün bunlar sadece bir tahmin de olabilirdi. Dahası, onun ağırbaşlı cesaretiyle kıyaslanamayacak olan korkum yüzünden bütün bu söylemleri, ona yakıştırıyor da olabilirdim, bilmiyorum.”

:)) Bir yineleme daha. Bir üst cümlede söylemiştiniz halbuki. Okurlarınızın zeki yaratıklar olduğunu mutlaka aklınızda tutun.

Birinci tekil anlatımlarda sıkça yapılan hataların başında, kestirmeden yapılan ve kesinlik içeren çıkarımlar yer alır. Bunu yapmamaya çalışın. Radyosuz kalan birini hemen öldürmeniz, elinizdeki ipuçlarından varabileceğinizden fazlasıdır.

Öyküde net bir önerme olmayışı, öyküyü okurken, zihnimizi derli toplu tutmamızı zorlaştırıyor. Aklınızdaki fikirlerin kötü olduğunu düşünmüyorum. Bence yeterince renk var elinizde. Daha çok okuma, yazma pratiği ve gelişime ihtiyacınız var sadece. Elinize sağlık.

1 Beğeni