Geceye Doğru

Hikayelere şöyle bir göz atmaya karar verip tarama yapmaya başladım, bir çoğunu ilk birkaç cümleyi okuduktan sonra yarıda bırakıyorum ne yazık ki. Hikayelerin ilk birkaç cümlesi çok önemlidir diye düşünüyorum. Hani hikayeler illa güzel ve vurucu cümlelerle başlamak zorunda değil ama o ilk birkaç cümle hikayenin geri kalanı hakkında fikir verir insana.
“Geceye Doğru” bu noktada başarılıydı. Nedendir bilmem ama başlangıcını epey sevdim ve nasıl devam edeceğini merak ettim.
Lakin okudukça biraz hayal kırıklığına uğradım diyebilirim. Anlatılacak çok şeye sahip ama telaşla yazılmış bir öykü gibi geldi bana. Sanki sonu bir an önce gelsin diye bir noktadan sonra telaş edilmiş gibi. Kimin kim olduğu anlaşılmıyor mesela. Hikayede ne olup bittiği de biraz muğlak kalmış. Özellikle kaza sahnesi çok hızlı ve bulanık geldi bana. Lakin bir iki yerdeki betimlemeler çok hoşuma gitti. Keşke bu kadar hızlı bitmese dedim kendi kendime. Müzik seçimleri de hikayeye güzellik katmış. Ama genel olarak bulanık ve telaşlı bir havası vardı hikayenin.
Özellikle son kısımdaki NOT hikayenin ağırlığını tamamen kaçırmış bana göre. Bunun yerine androidin intiharından sonraki olayları gösteren bir sahne yazılabilirdi diye düşünüyorum.

1 Beğeni