Göçmen Ağaçlar Diyarında Bir Gün

Merhaba,

Gezegende bir yerlerde bizimkine benzer sorunların yaşandığını duymak güzel :slight_smile: Öykünüzün anlatım dilini beğendim. Verdiği mesaj da tam yerine gidiyor. Kardeşlerin çekişmelerini, diyalogları da güzel yansıtmışsınız. En çok öykü başlığınızı, göçen ağaçları, kadife nehirleri, uçan balıkları, Eski Şato’yu (bu, metnin ilerisinde Büyük Şato olmuş, galiba yanlışlıkla-bu hatayı ben de çok yapıyorum), beyazları, metalleri, yıkık barı, karanlık ormanı, geçmişler pazarını beğendim. Ama bu yerleri, tamlamaları öyküde az işlemişsiniz. Bu da bana ya bu öykü büyük bir bütünün parçası olmalı ya da daha detaya girilmeli diye düşündürdü.

Keza, eğer Tori ile Kintara arasındaki aşk/ilişki devam etmeyecekse, bu öykünün içinde fazla yer tutmuş.

Sonra öykünün sonuna ve sondan bir öndeki paragrafına geldiğimde, öykünün yarım bırakıldığı hissimin gerçek olduğunu gördüm. Bitirmemişsiniz öyküyü. Sinaya ailesine ne olduğu belli değil çünkü. Belki de yazdığınız romanın bir bölümü bitti :slight_smile:

Bu arada şahsen Sinaya ailesine ne olduğunu merak ediyorum :slight_smile:

Elinize sağlık
Kolay gelsin