Hayalet Seremonisi

Bu gibi öyküleri çok severim; çocukların bir şekilde sınandığı, kabul mahiyetinde bu gibi seremonileri. Diyaloglar çok güzeldi; çocukların iç seslerine de yer verilmiş ve bu çok hoşuma gitti. Ayriyeten şu ne güzel bir benzetme öyle:

Karanlığa doğru koşarken gözlerinden dökülüp toprağa düşen yaşlar ona köyün yolunu gösteren ekmek kırıntılarına benziyordu.

İlk bakışta çocuklara verilen görevler acımasızca duruyor, Duygu’nun da dediği gibi sanki kimse kabileye geri dönmesin için bulunmuş sınavlar gibi. Ama bazen en iyisi uzaklaşmak değil midir? Son paragraf da bu açıdan çok güzeldi. Belki böyle olmasa asla ‘Çözüm Bulan’ olmayacaktı Çağlayan Nehir.

Ellerine kalemine sağlık.

1 Beğeni