Herkese Birer Bardak Rom!

Merhaba,

Hemen giriyorum konuya :slight_smile:

Başlığı okur okumaz aklım ailk gelen şey Pirates of the Caribbean - Jack Sparrow oldu. Seriye ve karaktere oldukça fazla sempati besleyen biriyim ve neden bilmem rom dendi mi aklıma istemsiz olarak Jack Sparrow geliyor.

Sonra giriş cümleni okur okumaz aklıma Kral Katili Güncesi geldi. Hanlarda geçen tüm hikayeler de otomatik olarak Kvothe’u getiriyor aklıma.

Dolayısı ile daha baştan 2-0 yapmıştın durumu. Sonra isimler… İsimler harika. Balder, Ahura Mazda, Lilith, Hanuman… Zaten hanın adını okur okumaz durum 3-0 oldu.

Öykü için seçtiğin mekan ve genel hava benim en sevdiğim türdendi. Ancak öykü içerisinde iki gol yedik ve durum 3-2 oldu.:slight_smile:

Böyle ifade ediyor olmamı mazur görürsün umarım. :slight_smile:

Öyküdeki bazı cümleler okuyanın canını okuyor gerçekten. Bazı bölümlerde anlayabilmek için zorlandığımı ifade etmeliyim. Aşağıda bazı alıntılar yapacağım. Bunlar gözüme çarpanlardı. Yeterli bir son okuma yapmadığını var sayıyorum. Öykün birkaç düzenleme ile -en azından benim için- bu ayki seçkinin en iyisi olabilirdi rahatlıkla. O kadar beğendim.

Mesela bu aşağıdaki cümle; bölünmeye ya da daha sıralı ifade edilmeye ihtiyaç duyuyordu. Böylece hem derdini daha rahat anlatır, hem de okuyanı yormazdı.

Aşağıdaki cümlelerde olduğu gibi bazı cümlelerinde özne-yüklem uyumsuzlukları vardı. Bu durum okurun cümleyi tekrar okumak ihtiyacı hissetmesine neden oluyor ve akıcılığı bozuyor.

Aşağıda çoktan Barış için Mikra ismini kullanmakta anlaşmışlarken, tekrar barış, barış olarak geçiyor cümlede. Bu ufak bir kurgusal hata.

Son bölümde Lilith’in

Dediği kısıma bayıldım. Harika bir son.

Cümlelerdeki problemler yenilen ilk goldü. Diğeri ise fazla gizemden kaynaklı bence. Savaşın ne ve neden olduğu, kardeşler denilen yapının nasıl bir yapı olduğu gibi kısımlar biraz daha açık olabilirdi. Bir paragraf ile bunlara değinilebilirdi. Mesela Mirka konusu. Aralarındaki muhabbet Mirka için biraz daha açıklayıcı diyaloglara sahne olsa, biz okurları da daha fazla çekerdi öykünün içine bu durum gibi geliyor bana.

Umuyorum çok kurcalamadım. Ben şu an yaptığım tarzdaki yorumları daha değerli buluyorum. Elbette bazen söyleyecek hiçbir şey olmaz. Beğenmişsindir ve beğendim der geçersin. Ancak okuduğumda hissettiğim, düşündüğüm her şeyi yazar ile paylaşmak isterim ben.

Tekrar edeyim, fazla deştiysem öyküyü affola! Kaldı ki bu tamamen bence kısmı olayın. Öykünün sahibi elbette ki hiçbirisine katılmıyor olabilir. Bu da tamamen yazarın tasarrufudur.

Genel olarak konuşacak olursam 3-2 önde kapadık maçı ve öyküyü okumuş olmaktan dolayı gerçekten mutluyum. Başka öyküler de okumak isterim Seray Soysal’dan!

Gelecek seçkilerde görüşmek üzere :slight_smile:

3 Beğeni