Kafdağında Demir Boru

Küfür kullanımını iki yönde ele almak gerektiğini düşünüyorum. Birincisi kişisel görüş ve ikincisi sanatta küfrün kullanımıdır.
Çok ekstrem bir ya da iki durum dışında karşımdaki kimseye küfür ettiğimi hatırlamıyorum ve size kesinlikle katılıyorum. Küfür etmek kendini ifade edemeyişin basit bir dışa vurumudur bence. Hayatın parçası olması maalesef istenmeyen bir gerçek. İnsanlar sokakta küfür ediyor. Rahatsız edici bir durum ama varlığını değiştiremiyoruz.

Sanattaki varlığını ise gerçek yaşamda olduğundan dolayı kabul görüyorum. Yaratılmak istenen karakter eğer küfür edince tam yerine oturacaksa o zaman küfür etmelidir bence. Örneğin bu öyküdeki karakterde vermek istediğim düşünceyi oturtmak için küfür etmesi gerekiyordu. Özellikle rap gibi sokakta doğan sanatlarda küfür kullanımı çok yoğun. Gerçekten harika rap sözleri oluyor ancak salt küfür ederek bir eser ortaya koymaya çalışan söz yazarları da yok değil. O zaman itici bir hal alıyor eserler. Odak noktası önemlidir bence. Küfür ederek basit bir dışavurum mu yapacağız yoksa küfürü sanata mı dahil edeceğiz?

Küfür hayatın içinde var ancak onu kabul etmemek ve uzak durmak toplum kalitemizi artıracaktır. Sanatta ise gerekli olduğu durumda kullanılmalıdır benim için.

Sosyal medyada bilinmez olmanın verdiği muazzam bir güç var. Sokakta güzel bir üslupla bile görüşünü sunamayan insanların dediğiniz gibi çeşitli sahte isimler arkasına sığınıp insanları linç ettiğine şahit oluyoruz. Bu kesinlikle değişmesi gereken bir durum. İftira atmak, çok ağır küfürler savurmak ve yanında toplanan kitle ile birlikte karşı tarafı yok etmeye çalışmak acımasızlıktır.

1 Beğeni