Kara Orman ve Şeker Koması

Merhaba @UlianaHippogrief

Şeker Adamın Laneti bu türü sevenler için kült bir film. Senin de bu filmle Cadılar Bayramını harmanlaman ve bunu mühüre aktarman güzel olmuş. Eline sağlık. Öykünle ilgili izninle bir kaç düşüncemi paylaşmak istiyorum. Genel ve detay.

Genel olarak, öykü girişin bunu geliştirmen ve sonlandırman kararında olmuş. Uzun da tutabilirdin ama o zaman dağılır mıydı diye bir soru geliyor aklıma. Yukarıda söylenenlere katılıyorum. Kısa bir çizgi film formatı çok yakışırdı. Bu anlamda derli toplu bir metin. Sonuna kadar sıkılmadan okutuyor ve merak ettiriyor. Bazı detaylar şekerler gibi renkli. Bu metnine yabancı isim kullanımı yakışmış. Bir Ali ya da Zeynep çıksaydı öyküden belki böyle iyi durmazdı:) Ali ve Zeynepler beni topa tutmasın. Demek ki neymiş, yabancı isim karşıtlığım yokmuş. Duruma ve öyküye göre neden olmasın.

Yukarıdaki yorumlardan birinde, ikinci kısımdaki gibi yazmalısın diye bir yorum okudum. Katılmıyorum. Tam tersi ve hep savunduğum şey, kendi tarzını bulana kadar, kalemin oturana kadar denemelisin. Yoksa tek bir yerde çakılıp kalırsın - bunlar benim kendime söylediklerim. Yapabildiğini yapmaya devam edip, bu tür mecralarda da yenileri denemelisin. Öykü Seçkisi bunun için biçilmiş kaftan. Yoksa nasıl gelişeceksin ki?

Yeraltı edebiyatında ustalaşmak istediğin için, daha çok bu alanda denemeler yap bana kalırsa. Yukarıdaki metin senin bu isteğine çok hizmet etmiyor gibi. Kısacası ben genel olarak metnini, yarattığın kurguyu beğendim. Tebrikler.

Detalarda ise biraz sorunlar var. Onları da kısaca örnekleyeceğim burada.

İlk cümleni beğendim ama sen de bir kaç arkadaşta gördüğüm hataya düşmüşsün. Cümlelerin sırtına yük bindiren ağırlıklardan kurtulmak lazım. Eğer aşağıdaki cümleyi

Lolla Balissima merakla etrafı süzmeye başladı. Kurnaz bir çocuktu. Lolla’nın ağzı iyi laf yapardı. Sıska bedeninden 4-5 kat daha büyük laflar hemde!

“Lolla Balissima merakla etrafı süzmeye başladı. Kurnaz bir çocuktu. Ağzı iyi laf yapardı. Sıska bedeninden 4-5 kat daha büyük laflar hemde!” olarak düzenlersen bir şey kaybetmiş oluyor musun? Hayır. Okuyan içinse akıcılığı bölmemiş oluyorsun.

Mesela bu:

Şeker Adam her zaman ki gibi Lolla’nın oyalanmasıyla ilgili yapacağı konuşmalardan birine hazırlanıyor gibiydi

Hazırlanıyor gibiydi niye? Gerek yok bence. Ardından hemen konuşuyor çünkü. Yani hazırlanmıyordu, hazırlanıyor gibi de değildi. Konuştu. Ayrıca bu cümleyle okuyucuyu hazırlamana hiç gerek yok. Çünkü Şeker Adam söylediklerinde Lolla 'nın oyalanmasıyla ilgili bize bilgi veriyor.

Sonra bu aşağıdaki kalıp

Aksine, nasıl Tarzan hedeflerine ulaşmak için daldan dala atlıyorsa, Lolla da onun daldan dala atladığı gibi kötücül merdivenlerin basamaklarını birer birer tırmanıyordu.

Burada nasıl zaten benzetme kelimen, bir de diğer cümlende bizim anlamayacağımızı düşünüp yine benzetme kullanıp karşılaştırmışsın. Çünkü güvenememişsin cümlene bence :slight_smile:

ben olsam şöyle düzenlerdim

Aksine, Tarzan nasıl hedeflerine ulaşmak için daldan dala atlıyorsa, Lolla da kötücül merdivenlerin basamaklarını birer birer öyle tırmanıyordu.

elindeki poşeti aşırmak yerine altından delmiş olmasıydı.

neden “delmesiydi” değil?

Küçük kız elinde tuttuğu şeker çantasına elini daldırarak şöyle bir yokladı.
Elinde tutuyor elini daldırıyor. Niye ilk elinde var?

Şimdi tüm metine geçmeyeceğim. Bu yukarıdakileri sadece örnek olsun diye gösterdim. Metinleri sırtlarında yük yapan ağırlıklardan uzaklaştırırsak, daha akıcı ve okunabilir hale gelir. Lütfen bu söylediklerimi yapıcı olarak alın. Ben de kendi yazdıklarımı aynı süzgeçten geçiriyorum, geçmeyenler de fark ediliyor.

Yukarıda sanırım @ebuka söylemişti. Yazma isteğin ve hevesin hiç bitmesin. Bence en önemlisi bu.

Kalemine sağlık tekrar

Bu arada Kayıp Rıhtım’ın şöyle bir incelemesi var. İlgini çeker diye buraya ekliyorum

3 Beğeni