Kavuşma

Sevgili @yazargider

Kayıp Rıhtıma kaçtığım günler oluyor ve okuyabildiğim kadar hikaye okuyorum. Eski yazarların önceki hikayelerine bakıyor, yeni aramıza katılanları ise bir değil iki kere okuyorum. Bazı yazılar yoğun bazıları bir sabun köpüğü tatlılığında bazıları karanlık bazıları ise pembe deliliğinde oluor ve her defasında aynı temaya bakan bu kadar insanın nasıl bu kadar bambaşka hikayeler yazabildiğine şaşıyorum. Burası benim için bir hayatın kalanı için bir motvasyon alanı olduğundan bu özeni göstermek beni mutlu ediyor.

Bu sürecin en güzel yanı da senin gibi yeni yazarlara hoşgeldin demek.

Hikayen yumuşak ve sevimli, güzel okunan ve insanı mutlu eden bir havada yazılmış. Gitriş kısmında karakterlerin kontrolünü biraz daha sıkılaştırabilirsin belki çünkü orada biraz çok seslilik olmuş yani kısa alanda çok olay olduğundan takip edebilmek için ya onları bağlamanın farklı bir yolunu bulman ya da olay/kişiyi azaltman veyahut uzun yoldan gidip hikayeyi açman-yani nefes alacakları yeni oyun alanı- vermen bu konuyu çözebilir.

Ayrıca, son iki paragrafını tekrar okudum ancak benim için hala biraz daha açıklama ihtiyacı duyuyorum.
Bir okuyucun olarak aklımdan geçenleri olduğu gibi yazıyorum:
İlk paragraf: Çantasını alıp neden yüzmeye başlıyor yaşlı biri değil mi? Zar zor yürüyordu ancak şimdi sırtında bir ağırlıkla suya giriyor. Bu paragrafın sonunda ölüyor mu? Kıyıya dönemsi imkansız dediği için böyle bir çıakrımda bulunuyorum.
İkinci paragraf: Kahraman sahile nasıl döndüğünü soruyorum kendime sonra melihanın nasıl elbise içinde yanında belirdiği daha önemlisi “nereye indiklerini” anlamaya çalışıyorum. Hangi 40 yıl diye soruyorum. Meliha ile evlimiydiler yoksa diye ani bir düşünce geçiyor. Zorlama bir başka çıkarımda bulunuyorum: Maliha yoksa kahramanın ölen karısı mı?

Eline ve düş gücüne sağlık
Sevgiler
Dipsiz