Kırk Milyonuncu Kurban

Alışılagelmiş bir konuya (cehennem, şeytan, şeytanın uşakları vb.) farklı bir gözden bakmaya başladığımız fakat konu ilerledikçe aslında anlatılmak istenenin farklı olduğunu anladığımız, ana fikir itibariyle bir yaraya parmak basan güzel bir öyküydü. Sadece anlatımda okurken gözüme takılan bazı şeyler vardı: Örneğin öykünün ilk yarısı boyunca ara ara anlatımı sekteye uğratan devrik cümle kullanımları. Sık değildi ama okurken sizi duraksatıyordu. Bir de ''Mührün kırılması için gerekli koşullar: ‘’ diye bir anda kitabi bilgiye geçilir gibi olması. :slight_smile:

5 Beğeni