Kurban ya da Boğaç Han'ın İmtihanı

Selam Kasvet.

Öncelikle ve muhtemelen tekrar söyleyeyim sen olmuşsun. Bundan sonra yapacağın değişiklikler yazar olarak tanımlanmak için değil kendi isteğin doğrultusunda yapacağın değişiklikler olacaktır.

Öyküdeki metaforlar diğer arkadaşların söylediği gibi cuk oturmuş. Saat özellikle harika.

Flashbackler ve finale doğru yoğunlaşmaları da mükemmeldi.

Ama ben sanırım en çok hareket tasvirlerini seviyorum. Sadece beni o evrene ışınladıkları için değil ayrıca hepsinde ve her hikayende ağır başlı bir hüznü betimledikleri için…

Karakterlerin ayrımı da çok başarılıydı. Hepsinin stereo tipten uzak ruhları vardı.

Senin hikayelerinde son düzlükte bir gerçeklikten kopuş oluyor. Ben o groteskliği seviyorum. Ve çizdiğin hayran olunan/kurtarıcı/kandıran kız da bana Luc Besson filmlerini hatırlatıyor. “Genç” bir ilişki betimlemesi… Umut verici ve nostaljik.

Ramazan bitince içmek, içki masasında dini konuşmalar, kurban paylaşımı, mal paylaşımı; memleketimden insan manzaraları… Değişmez!..

Bu hikayede yalnız bir geri bildirim vereceğim faydalı olmak adına; Kasvet bir iki defa hayatı karakterler üzerinden didaktik bir şekilde tanımlayan konuşmalar yapmış. Neden söyledim? Çünkü bir yerde klişelerden bahsettirerek karakterlerine, sen de yermişsin bunu.

Herşeyin sonunda rüzgardan uçan tenteyi izlemek bile yeterdi. Bize gereğinden çok fazlasını vermişsin.

Ellerine yüreğine sağlık…

2 Beğeni