Labirent

Öncelikle Seçki’ye hoşgeldiniz. Güzel bir mistik bilimkurgu öyküsü olmuş. Bilimkurgu’da fikir olarak tam da ilgilendiğim konuda yazmışsınız. Bu yüzden öykünüz kendini okuttu. Diliniz akıcı ve zengin. Aynı zamanda anlamlı beslenmelerle yazılan bir öykü olmuş. Aralardaki mistisizm güzel bir edebi üslup ile yazılmış. Birkaç farklı mekânda farklı karakterler ile geçmesi güzel. Fikirler çok güzel. Beğendim. :+1:

Yaptığım incelemeyi lütfen kendi bilişsel süzgecinizden geçirin. Bir okur olarak izlenimlerimi aktarmak istedim;

Özet

Bu öykünün sizi zorladığını hissettim. Bazı yerler çabuk geçilmişti, bazı yerlere gereğinden az yüklenilmişti. Bilerek mı kısa tuttunuz bilmiyorum ancak bu öykünün 5000 sınırını zorlaması lazımdı bence. Geniş bir konu, birden çok karakterle birlikte anlatılmış ama aceleye gelmiş izlenimi bırakıyor. Fikirlerin ve gidişatın potansiyeli çok yüksek ama bu kısalıkta tam anlaşılamıyor. Yerinizde olsam bu öyküyü bir kez daha, daha uzun yazardım. Diliniz bunu kaldıracak akıcılıkta. Bir okur olarak olayların içinde hissedemedim kendimi.

Karakterlerin bakış açılarından anlatılan bölümler başta sekteye uğramış. Deniz-Toprak-Deniz diye gidecekken başta iki Deniz bir Toprak olmuş. :sweat_smile: Bu benim Toprak’la olan iletişimimi zedeledi. Daha anlaşılabilir bir karakter olabilecekken geri plana düştü ve iskelet asimetrik oldu. (Benzer bir sıkıntıyı bu ayki öykümde ben de yaşadım.)

Karakter tahliline gelirsek, Deniz’in karakteri çok çabuk şekilleniyor. Motivasyonu hızlı değişti gibi geldi. Belli ki Hayyam’ın hapı felaket güçlü bir uyuşturucu ancak bunların hepsinin bir anda olması inandırıcılığı azaltan unsurlar oldu gözümde. Buna çözüm olarak, Deniz’in daha önceden süregelen bağımlılığı motivasyon alınsa ve yolculuğu o şekilde anlatılsa daha inandırıcı olurdu.

Deniz ve Toprak’ın anlamlı isim seçimleri hoşuma gitti ama beklentilerim havada kaldı. Eğer bir kez daha yazarsanız Deniz ve Toprak bir sahilde buluşabilir. Bir şekilde kavuşabilirler. Aklıma gelen bir düşünce sadece. :sweat_smile:

Öykünün sonuna geldiğimizde bütün bu birikim çok çabuk sonlanıyor. Benim içimde kaldı. Çünkü çok kısaydı ve sonu sanki bitsin diye bağlanmıştı. İnşa edilen şeyler çabuk çözüldü, yeterince tatmin etmedi.

Bazı aklıma takılan yerler;

Şöyle olabilir miydi? “Devasa, sekiz köşeli bir kasket” ya da “Sekiz köşeli, devasa bir kasket” Bu biraz öznel bir soru oldu. Ama alıntı yaptığım yer çeviri gibi görünüyor.

Bu ve üstteki cümle çeviri kokan iki cümle olmuş.

Aslında o uyuşturucu da bir nevi dünyevi zevk değil mi? Burada sanal bir anlam da kastedilmiş olabilir. Hayyam ile birleşmesinden bahsetmiyorum.

Ve son olarak öyküde en beğendiğim cümle ile bitireyim. Kaleminize sağlık. Potansiyel yüksek gördüğüm ve beğendiğim için detaylı bir inceleme yazdım. Umarım yardımcı olabilmişimdir. Görüşmek dileğiyle… :pray: