Mührün Sırrı

Öykü Seçkisi'nde okumak için: Mührün Sırrı – Aylık Öykü Seçkisi

image

BÖLÜM 1 İSTENMEYEN Nefretin Dansı Her biri, unutulmuş Tanrılar’ın öfkeli tehditlerini haykıran gök gürültüleri ve çaresiz karanlığı bir bıçak gibi yaran yıldırımlar eşliğinde içeri girdi Lehsard. Dışarının ıslak kaosunun elçisi Lehsard ise, içerideki dingin atmosferin bezgin memuru gişedeki gözlüklü kız olsa gerekti. Islanmış elbiselerinden kaçarcasına buharlaşarak uzaklaşan su havaya yayılırken gişeye yaklaştı. Memur kız gözlüklerinin… (DEVAMI…)

2 Beğeni

Merhaba @Haluk_Cevik,

Öyküyü sabah okudum, ardindan yorum yazacaktım ki araya başka bir iş girdi. Öyle olunca kafamda tasarladığım bazı şeyler de uçup gitti.

Ama genel olarak bir yorum yapacak olursam:
Öncelikle takdiri hak eden kapsamlı fantastik bir dünya kurduğunuzu belirtmek isterim. Uzunluğuna rağmen (bana göre tabi) pek sıkıldığımi söyleyemeyeceğim. Ancak takıldığım birkaç nokta oldu. Özellikle öykünün ilk kısımlarında yapılan bazi benzetmeler anlaşılması güç ve fazla olmuş. Hele de lehsardin sesinin anlatıldığı kısım.

Bir diğer şey de, başta lehsard olmak üzere bazı karakterlerin özellikleri ile onlara yapılan muameleler arasında yer yer tutarsızlıklar var gibi. Mesela lehsard üstün nitelikli birisi ancak bazı yerlerde bu nitelikleri bilinse bile onu kale almıyorlar.

Neyse fazla dağıtmadan son noktayı koyalım. Emek verilmiş güzel bir öyküydü. Ben begendim. Kaleminize sağlık gorusmek üzere…

2 Beğeni

Selam Haluk,

Karanlık bir fantazya okudum ve anlattıkları kadar tonu ve atmosferi de karanlıktı. Bu açıdan oturaklı ve ağır bir eser okumuş oldum.

Küçük Dahara’nın comic relief’i ve özel yetenekleri de öyküye renk kattı.

İlk paragrafın sonundaki iki buçuk satırlık tamlama/betimleme dışında da rahat okunuyordu.

Yalnız bu, bir şeylerin parçası sanırım ki içine girmek zor oldu. Bir evreni vardı. O açıdan öykü olarak değerlendirmek de zor oldu biraz. Ama özellikle Leshard Pandora aşkını merak ettim.

Ebuzer’in değindiği -gücüne rağmen kaale alınmama- ve memur ile aralarında geçen kural tartışmasında ifadesini bulan ayrıntıyı da ayrıca beğendim. Sadece hoş bir twistt değil Leshard’ın karakteri ve umutlarına dair güzel bir başlangıçtı. Küçük dahara ile yaptığı finalde de son derece aydınlık bir kahramana döndü zaten. İyi de oldu. Ben sevdim Leshard’ı.

Yabancı bir evrendi bazen koptuğum da oldu. Ama düzgün, çeşitli ve farklı unsurlar içeren nitelikli bir öyküydü de.

Kalemine sağlık…

2 Beğeni

Merhabalar değerli kalem @ebuka,

Telefondan yanıtladığım için mesajimda görülebilecek teknik hata ihtimallerine karşı masum olduğumu şimdiden belirtmeliyim :slight_smile:
Bu öykü hali hazırda, henüz tamamlanmamış bir şekilde duruyordu. Temaya uygun olunca ilk kısmını seçkiye sevinçle gönderip sonrasında anlatımımın yoğun bulunmasına ilaveten bir de uzunluğu eklemenin okuyucu bunaltması ihtimaline binaen de utanarak kimse okumasın temennisinde bulundum aslında.
Not: Yukarıdaki cümlenin bunaltıcılığının farkındayım. :slight_smile:
Öyküyü beğenmeniz elbette beni çok memnun etti, yoğunluğunuz arasında bu uzun öyküye vakit ayırmanız çok ince. Sizin gibi beğeneni çok olduğu takdirde uygun temalarla birlikte devamını da seçkide paylaşabilirim belki.
Eleştirilerinize katılıyorum. Bir de şu var; Lehsard yine de gücü tam olarak bilinen biri değil, şarlatan olduğu kanaati daha ağır basıyor.
Seçkiye 2 gündür göz ucuyla bakıyor olsam da öyküleri okuyup yorumlamak için düzgün bir zaman aralığı henüz elde edemedim. O olduğunda ilk sizin öykünüzle başlayacağım.
Bu arada fark ediyorum ki katılımcılar seçkiden seçkiye değişiyor; insan ister istemez önceliği tanıdık kalemlere tanımak durumunda kalıyor elbette.

Sonraki seçkilerde görüşmek dileğiyle, hayat gönlünüzce olsun.

2 Beğeni

Merhabalar @MuratBarisSari,

Görüşmeyeli çok zaman oldu. :slight_smile:
Bu bol kelimeli öyküyü okuduğunuz için teşekkür ederim, gerçekten de kolay iş değil vakit ayırmak bu zamanda.
Evet, haklısınız. Uzunca bir hikayenin başlangıcıydı öykü. O evrene ait ruh haline tekrar bürünebilirsem de yarım bırakmayıp bitiririm belki bir gün. Şimdilik 1-2 temalık daha kelime sayısı mevcut.
Devamı geldikçe bazı soru işaretleri ortadan kalkabilir. Yalnız Lehsard için ben de başlarda aydınlık bir karakter çizmişken sonraları fark ettim ki o evrende pek de iyi birilerini bulmak mümkün olmayacak gibi.

Virüs temasında görüşmek dileğiyle, kendinize iyi bakın.

2 Beğeni

Nereden başlasam bilemiyorum. Öykünüz çok güzeldi. Ama diyaloglar fazla olmasından sıkıldım. Biraz fazla diyalog vardı. Öykü temasına nazaran diyalog artınca öykü teması kaybolmuştu. Karakter şarlatan olmadığı bence ilk satırlarda anlaşılıyor. Çünkü memur kadının korkan tavrı (memurun arkasındada bir devlet var gibi görünüyor.) ve sonrasında kendisini takip eden gizli ajanla diyaloğuda gereksiz gibi geldi. Gizli ajan göz göre göre peşinden gitti. Eğer şarlatan olduğuna şüphesi olsa onunla bu şekilde çekingen konuşmazdı. Bir kralı (Kral belli ki fiziksel güçle hüküm sürüyor.) ve tüm efradını imha edince şarlatanlığı illaki duyulur. :thinking: Öykü havası olmayan ama bir romana yakışır havasıyla değişik atmosferiyle ilginç bir hikayeydi. :+1:

2 Beğeni

ileride devamını yazacaksanız beğeneceğim. yok bu halde kalacak derseniz beğenmeyeceğim. :slight_smile:
yazım konusunda elinize sağlık çok akıcı ve iyiydi.

1 Beğeni

Merhabalar @nkurucu ve @Ilhan_Kahraman,

Güzel yorumlarınız için teşekkür ederim.
Bu, bir kısmı sonraki uygun temalı seçkilerde sunulmak üzere hazır olan, kalan kısmı ise uygun ruh haline bürünüldüğü takdirde bitirilmesi planlanan bir öykü. Ancak elbette okuyucu talebi o ruh haline bürünmeyi hızlandıracaktır efendim. :slight_smile:

Sonraki seçkilerde görüşmek dileğiyle.

1 Beğeni

Merhaba,

Çok uzun süre sonra okudum öykünüzü-aslında tabii öykü demek doğru mu işte bilemedim.
Elinize sağlık, yoğun ve uzun bir metin kaleme almışsınız, öyle olmasına rağmen okuyabildim. Çok beğendiğim betimlemeleriniz ve karanlık anlatımlarınız yanında, biraz bu anlatıma uymayan tanımlamalar vardı sanki.
Aslında yukarıda da söylendiği gibi, bu metni tek parça olarak almamak lazım. Aklımda cevaplanmayan sorular var. Eğer devam edecekseniz - ki etmelisiniz bence çünkü merak ettiriyor okuyanı - aşağıdakiler benim takıldıklarım:

1 - Neden yeryüzünde yaşamak istiyor (karakterin yersiz yurtsuz kabul edilmeyen arafta kalmışlığını beğendim. Neden yeryüzünde yaşamak istediğini anlamadım)
2- Burası havada kaldı. Tuhaf neler olduğunu çözemedim. Dolayısıyla konseyin oradaki varlığını biraz daha açabilirsiniz belki.

Lehsard “Karanlık Konsey burada mıymış?” diye sordu. Belli ki konseyin varlığı ilgisini çekmişti. ‘Burada olduklarına göre yine tuhaf şeyler oluyor’ diye geçirdi aklından.

3- Bu kısım bence en çok güçlendirilmesi gereken yer. Neden Lehsard anlayamaz ve neden inanmaz. Bunu okuyucuya “Kuthores peşine düşülecek bir şey değil” diye açıklarsanız, bu çok basit kaçar. Yani, aslında çok büyük bir olay var ama bunun nedeni ortada yok. Bir sır çözülecek ama bu sırrın önemi yeterince vurgulanmamış. Belki bir sonraki bölümlerde yazarsınız.

Bizi Kuthores’in sırrına götürecek. Evet Lehsard tüm buraya kadar olanları anlayabilir belki. Fakat onun peşinde olduğumuzu asla bilemez. Lehsard bile sonsuz uyuyan pis dev çıyanın peşinde olduğumuza inanmaz çünkü. Kuthores peşine düşülecek bir şey değil ne de olsa,

Kavga sahnelerini, o ucube yaratığın rolünü, kanı anlattığınız yerleri çok beğendim. Ben tam tersi diyaloglar iyi ki var dedim. Yoksa metin çok ağır olurdu. Ama bu benim düşüncem.

Özetlersem demek istediğimi, bu metnin güçlü yanlarının içine zayıflıklar karışmış. Eğer çatısını iyi kurup, düğümleri sağlam atıp, çözümleri de yerinde olursa çok sürükleyici bir roman/çizgi roman vs vs olur.

Kurgunuzda zaten aklınızdadır bunalr diye düşünüyorum.

Tekrar elinize sağlık, kolay değil yazdığınız metin.

2 Beğeni

Bir de sorum olacak, unuttum :slight_smile:

O gün yeryüzüne ettiği kısa seyahati sonlandırmaya karar verdi ve yaşamakta olduğu yere, yani cehenneme gönülsüzce tekrar gitti.

Bu paragraftan sonra bu geliyor

Binanın dışına çıkıp etrafına bakınırken biraz ileride bir dilencinin kendisini süzmekte olduğunu fark etti

Şimdi eğer o bina yer yüzündeyse, bir önceki paragrafta sanki cehenneme döndü artık anlamı var. Eğer o bina cehennemdeyse, o zaman bir sonraki satırlar tutarsız kalıyor.

Belki de ben anlamadım yad a kaçırdığım bir nokta var.

Teşekkürler tekrar

1 Beğeni

Merhaba Haluk.

Fantastik bir dizinin ilk bölümünü izler gibi bir hisse kapıldım okurken. Yarattığın alemin karanlık ve okuru içine çeken bir havası var. Zaten karanlık demek de merak demek değil midir?

Öykünün ana karakteri Lehsard karizmatik, gizemli ve asi. Yaşadığı cehennemi de düşünürsek ona “kötünün iyisi” demek yanlış olmaz sanırım. Diğer arkadaşların da dediği gibi karakterlerin davranışlarında bazı tutarsızlar yok değil tabi. Bunu da dizinin ilk bölümünün heyecanına veriyorum ben.
Efsunlu hikayenin devamının hayırlara vesile olmasını dilerim :slight_smile:

Hayal gücüne sağlık…
Sevgiler.

1 Beğeni

Merhabalar @Muge_Kocak,

Elbette merak edilen hususlar öykünün devamında cevaplanacak. Aslında bu öykünün başında “BÖLÜM 1” diye yazdım bunun anlaşılması için fakat gelen eleştirilere (oralarda da cevapladım) bakınca pek başarılı olamadığını görüyorum bu çözümün. :slight_smile:
Kısaca on beş bin kelimelik bir metnin ilk bölümü bu temada bulunan kısım, metin henüz bitmediği için ya en fazla yirmi bin kelime civarında sonlandırıp düğümü çözeceğim veyahut da duruma göre uzatacağım.
Yorumlarınızın ince eleyip sıkı dokuyan doğası insanı şevklendiriyor, öyküye değer verildiğini gösteriyor. Öykü huzur buluyor sanki. Bunun için çok teşekkür ederim.

Evet haklısınız, bu cümlede -di’li geçmiş zaman eki yerine -ecekti, -acaktı ekleri kullanmak daha iyi ol-acaktı. :slight_smile:

Sağlıcakla,

1 Beğeni

Merhabalar @Arokan,

Okuyup yorumladığın için çok teşekkür ederim.
“kötünün iyisi” iyi bir tabir gerçekten de, katılıyorum sana bu konuda. :slight_smile:

Sonraki seçkide görüşmek dileğiyle,
Sevgiler.

1 Beğeni

Merhabalar Haluk Bey,

Sizin öykülerinizde kullandığınız dil benim hoşuma gidiyor. İnsanı okurken sıkmayan bir anlatımınızın olduğunu belirtmeliyim. Lehsard’ın asil tavırları okuyucuyu etkiliyor. Oluşturulan atmosfer ve kanın zirveye eriştiği sahnelerde bir o kadar güzeldi.

Ben sadece Lehsard’ın bazı yerlerde sözünü geçiremediğini gözlemledim kendimce, o beni rahatsız etti. Karanlık lord tasviri gayet yerinde olmuş fakat yer yer Lehsard’ın tiye alındığı ya da gücünün sorgulandığı kısımlarda ona olan inancım biraz azaldı. Yine de karakter anlatımında başarılısınız bence.

Diyaloglarında beni çok eğlendirdiğini söylemem gerek. Küçük Dahara’nın avarelikler peşinde koşturması hikayenin karanlık tonuyla çok güzel bir uyum yakalamıştı benim açımdan.

Virüs teması için umarım iyi kuşanmışsınızdır.

Sevgiler.

1 Beğeni

Merhabalar @UlianaHippogrief,

Görüşmeyeli uzun zaman oldu.
Çok teşekkür ederim bu güzel yorum için.

Anlatımım genelde ağır bulunuyor seçkide aslında fakat üslubumdan gerekmedikçe vazgeçmeyi düşünmediğim için bu yorum pek bir hoşuma gitti.
Lehsard’a dair gelişmeleri sonraki uygun temalarda göreceğiz, umuyorum ki beğenirsiniz.

Virüs temasına dair bir öyküm var ama beğenilmeyecek, karman çorman bulunup çok eleştiri alacak sanırım. Öyküye dair bir ipucu vermiş oldum size henüz yayınlanmadan. :slight_smile:

Bu aralar okuma-yorumlama kısımlarına geç dönüş yapabiliyorum. Ondan dolayı gecikmeli de olsa muhakkak öykünüzü okuyacağım ve dönüş yapacağım size.

Görüşmek dileğiyle,

1 Beğeni