Okurken çok eğlendiğim tekniği tamamen oturmuş ve karakterleri ete kemiğe bürünmüş bir öykü okudum.
Sistem eleştirisi başta keyifliydi. Sonunda da olan oldu. Gerçek hayatta da oluyor.
Okuduğum ilk öykün olsaydı şok ve altüst olurdum. Ama seni tanıdığım için bir noktada işin tamamen kararacağını -daha doğrusu işin komedi örtüsü altındaki karanlığının ortaya bütün haşmetiyle çıkacağını- biliyordum.
Ben çocuğun sonundan çok dedesinin öleceğini düşünürken ki iç ezilmesinden etkilendim bu arada… Bunu ben de yaşamıştım.
Öyküyü beğendim. Akıcı, eğlenceli ve çok nostaljik bir havası var (nedense bana öyle geldi). Mesela körüklü otobüs, annenin terlikten taşan ayağı, kerkinson mevzuu hoş detaylardı. Yine hepsinin dışında yaratıcılık ön planda ki ben hep öykülerinde bunu görüyorum, çok hoşuma gidiyor.
Estağf… Ya bu sıralar Seçki’nin durumunu pek beğenmiyorum açıkçası. Ama virüs temasında neler yapacağımı merak ediyorum. Bakalım zaman ayırabilirsem bu ay olabilirim. Olmasam da mutlaka sizlerin öykülerinizi okuyorum. Seçki kısmını takip etmeyi bırakacağımı sanmıyorum. Buralardayım.
Şimdi; biliyorsunuz ki ben okuduğum öyküler için yorumlarımı kısa tutuyorum. Yine öyle yapacağım ve çok samimi bir şekilde düşüncelerimi dile getireceğim:
1- İlk kez seçkide okuduğum bir öykünün bitmemesini istedim.
2- Öykü her anlamda güçlüydü, ayrıntıya girmeye gerek yok bence ama hissettirdiği hüzün ve sevinç duyguları, nostalji-bilinçaltına hitap, üslup, vs.
3- Kitabınızı okuyalım artık.
Samimiyetinize her zaman güvenmişimdir. Çok teşekkür ederim bu içten yorumunuz için. Zaten seçkiye öykü gönderdiğimde gözlerim her zaman yorumunuzu arıyor. Öyküyü beğenmenize sevindim.
Merhaba @ebuka
Çok başarılı bir girişti, aman dedim umarım öykünün devamı bu girişi karşılar. Karşıladı🤟
Bir ara kopar gibi oldum. Otobüste üst üste yapılan ve hızlı geçilen mucitlik bölümleri beni hafifçe konudan uzaklaştırdı ama sonra sıkı sıkı sarıldım. Sanırım vermek, katmak istediğin her şeyi aldım😊
Beğendiğim birkaç şeyi yazacağım. Birincisi otobüsle ilgili kullandığın metaforlar şahane. Dede ve anneyle ilgili bölümdeki betimlemeler muazzam. Terzi ile ilgili verdiğin ince detaylar, iyi bir gözlemci olduğunun guzel bir yansiticisi.
Dede ve nine bölümü biraz igreti😅 ama güzel.
İyi ki yolun düşmüş Secki’ye. Yolculuğun daim olsun.
Sevgiyle🤟
Merhaba Hekim Bey.
Erken teşhis ve tedavinin önemini bilmekle beraber size gelmekte biraz geç kalmış olmanın iyiliğini yaşıyorum. Günde ortalama 750 defa “korona” kelimesine maruz kaldığımız, binbir türlü senaryoyla bir sonraki seçkiye kurgu konusu bırakılmamış şu günlerde gülmek kafamı dağıttı.
Özgün icatların, sade ve oturmuş anlatım tarzın ile kendi yazar kimliğini oturmuşsun. Tebrik ederim.
Bir eleştirim bazı bölümlerde dikkatimi çeken zaman geçişleriyle ilgili olurdu. Onun haricinde diyecek sözüm yok.
Burada okuduğum sayılı öykü havasında ilerleyen hikayelerdendi. Gerçek dünyayı soyut, fabıl hayallerle boyamışsınız. Kara komedi sezdiğim bu betimlemelerinizi birbirine ustaca kaynaştırmışsınız. Kaleminize hakim bir havanız olduğu hemen göze çarpıyor. Sonundaki noktada erik ve demir kancadaki ip mantığı çok tuhaf geldi. Ama bu tuhaflık gerçekliği boyadığınız hayatlarımızın kara komediye yatkınlığını gözler önüne sermiş. Kısaca okundukça düşündüren, düşündükçe okunmasını körükleyen öykünüze ve sonra kaleminize teşekkür ederim. Ayrıca bu sahip olduğunuz iki şeyi paylaştığınız için size de teşekkür ederim.
ben sonda o cümlenin gerekliliğinden emin değilim. zaten tüm hikayede verilen sözden dönme altyapısı bizi o düşünceye itiyor. yazmamanız bir şey kaybettirmiyor öyküye.
yorumların devamını okumadım o sebeple soran oldu mu bilmiyorum ama erik ağacına bakıp kayısıların olgunlaşmasını görmesine bir şaşırdım. ağaçta cemiyette herhalde dedim.
şalgam/balgam da olabilir ayrıca. sizin karakteriniz gerçek/halktan bir karakter. kimin aklına böyle soğuk espiriler/çağrışımlar gelmiyor ki gün boyu. karakteri de bizden/halktan soyutlamanın anlamı yok yani. böylece daha iyi özdeşleşebiliyoruz.
Eyvallah, öyküyü beğenmenize sevindim. Dönme metaforunu çağlaların kayısıya olgunlaşmasında da kullanmak istedim. Bu arada kitap haline getirdiğiniz seçki sayıları çok güzel duruyor. Tekrar elinize sağlık. Yeni seçkilerde buluşmak üzere…