Rölativite

Merhabalar;
Elinize sağlık, öykünüzü keyifle okudum. Ama bir hekim olarak aşağıdaki cümlelere takıldım:

Adamın kel kafasının üstüne yatırdığı saçları dağılmıştı. Gözlükleri burnunun ucuna kadar düşmüştü. Kaşlarını çatmış, dikkatli dikkatli elinde tuttuğu bir kulak çubuğunu inceliyordu.

Neden hekimler hep kel, gözlüklü ve göbekli (sizin öykünüzde göbek ayrıntısı yok) betimlenir hikâyelerde? :slight_smile:

Bir de şunu belirtmek istiyorum. Benim gözümden mi kaçtı bilmiyorum ama öyküde zaman ve anlatıcı uyumsuzluğu var sanki. Öykü ben diliyle yazılmış ve geçmişteki olaylar dizisi anlatılıyor. Ancak anladığım kadarıyla anlatıcı kahramanımız öykü sonunda ölüyor. Yani öyküyü, ölü birisi anlatıyormuş gibi oluyor.

Görüşmek üzere, selamlar…

1 Beğeni