Rüya Prensesi Amca'nın On Ölüm Şarkısı

Merhabalar,

Öykünüzü iki kere okudum. Aslında ilk okuduğumda da bir tat bırakmıştı zihnimde. Fakat ikinci okuyuşta asıl lezzete daha fazla yaklaştığımı inanıyorum. Anlaşılmazlık ya da başka bir sebep değil bu okumadan keyif alma işi. Biraz daha okuduğum zamanın koşullarındaki halimle alakalı.

Kurguya geçersek her okumada yakalayacağım yeni detaylar olduğunu seziyorum. Bu içeriğin yoğunluğuyla alakalı ki bunu boğmadan yapmış olduğunuz için okurda kopma da olmuyor. Zaman algısıyla oynama şeklinizi bir hayli sevdim. Ve “Hangi çağda yaşadığımızı düşündüm.” cümlesiyle başlayan paragraf yıldızlı kısımlardan oldu diyebilirim.

Rüya Prensesi Amca’nın kabalık seviyesinin en iyi verildiği öykü olabilir. Gördüğüm kadarıyla daha çok korku unsuruna yönelmiştik seçkide. Nüktedanlaşabilen bir küfürbazlık da karaktere oturmuştu. Dönem esintilerinin kapsamı da genişletilmişti.

Genel olarak bu yorumun gecikmesine sebebiyet veren detaya da gelmek isterim. “Geçit bir tablonun içindeydi.” Cümleyi birkaç kere yineledim. Portal olarak kullanma fikri beni gereğinden fazla etkiledi çünkü bunu birebir de kullanmıştım ( başka bir evrende ters yansımasını, dış dünyadan fantazyaya basamak olarak kurgulamıştım). Çok şaşılacak bir detay değildi belki de bilemiyorum ama beni tepkisizliğe itti. Sonra düşününce belirtmenin bir sakıncası olmaz diye düşündüm. Başlangıçta kendi kendime alınmak komikti aksine; kendince büyük finalinin o kadar da devasa olamadığını gören yazan egosunun yıpranışı ve kapanış :smiley:

Tüm şizofrenik tartışmalarımı tükettikten sonra tekrar kaleminize sağlık diyorum! İlhamınız bol olsun.

1 Beğeni