0204 Sokak

Öykü Seçkisi'nde okumak için: 0204 Sokak – Aylık Öykü Seçkisi

image

Hiç bu kadar sıcak bir yaz olmamıştı Kocaeli’de! Sıcaklık desen, gölgede kırk iki derece. Akşam, nemle ayrı savaşıyoruz tabi. Televizyonda; yaşlılar, çocuklar ve emziren annelerin bebekleriyle çok fazla dışarıya çıkmaması için, bangır bangır haberler geçiyordu. Mesela ben en çok, kaporta üzerinde pişen yumurta haberlerine şaşırıyordum. Babam, televizyondaki tüm haberler için kurgudur o kurgu hep derdi.… (DEVAMI…)

2 Beğeni

Merhaba, öykünüzün ilk cümlesini okuduğumda ne olduğunu anladım ama anlamamazlıktan geldim. Zira Yalova’da yaşayan biri olarak artık sadece sıcak kelimesi bile kalbimi çarptırmak için yeterli oluyor. Öykü lezzetli bir şekilde ilerlerken gözüme takılan şeyleri aklımda tutmaya çalışıyordum. Basit teknik şeyler. Sonrasında konu tahmin ettiğim gibi olunca onları da unuttum.

Velhasılı dokunaklı ve güzel bir öykü okumanın verdiği keyif ile birlikte rakamlardan oluşan öykü başlıklarımızın ve dahi konularımızın aynı olması beni etkiledi. Genel anlamda öykü türü üzerine gitmenizi umarım. Çünkü diliniz yalın ve akıcı bir anlatımınız var. Trajedi yaratmadan duygu verebilmek bu tarz konularda zordur, bunu gayet iyi başarmışsınız. Ayrıca temayı konu içine çok güzel yedirmişsiniz. Çocukluğun saf coşkusunu ise iliklerime kadar hissettim. Karakter yaratmak, mesele üretmek, okurun yüreğine dokunmak edebiyat matematiğinden daha önemli zannımca. Diğer konular nasılsa hallolur. Elinize sağlık. Yeni öykülerinizi hevesle okuyacağımdan emin olabilirsiniz. Sevgiler…

*Bu arada “45 Saniye” benim öyküm. Okuma fırsatınız olursa kendinizden bir şeyler bulacağınızı umuyorum. Yorumunuzu beklerim.

Merhaba ve hoşgeldiniz.

Yer yer keyif veren bir hikaye olsa da ağırlıkla yaşanmışlık kokan hüzünlü bir hikayeydi. Bugün aldığım ölüme dair bir haber üzerine öykünüzü okumak, ölümün zamansızlığını, yaşamanınsa maalesef şansa bağlı olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Öykünüzün okurunuza vermeye çalıştığı duygu bana geçti diyebilirim.

Biçimsel olarak kendimce değerlendirme yapacak olursam da şunları söyleyebilirim:

  • Genel anlamda birçok yerde -de, -da bağlaçları bitişik yazılmış. Bu konuya bazı yazarlar ve okurlar çok dikkat ederler haber vereyim yeri gelmişken :slight_smile:

  • Öykünüzün bahtsız karakteri Begüm, bazı yerlerde Begün, hatta bir yerde de Bengü olmuş.

  • “ Mendebur babaannem her şeyi biliyordu, ama parayı geç verince, bu sefer yetişememiştim onu kapıda yakalamaya.” Babaannenin parayı geç verdiği, bu bölümün az yukarısındaki bölümde vurgulansa daha iyi olabilirdi. Çünkü bu haliyle babaanne geciktirecek bir şeyler yapmamış sanki. Ha ağır ağır kalkıp gizli zulasından almaya gitmişse parayı ve bu yüzden Begüm’e yetişemediyse bilemem :slight_smile:

  • “Azgın teke” orta yaşlı erkekler için kullanılan bir tabirdir. Biri babaanneye bunu söylemeli. Orta yaşlı biri olarak dikkatimi çekti. Azgınlık konusuna girmeyelim ama :slight_smile:

  • “Çaylık bir şeyler” “Çayın yanına bir şeyler” olarak kullanılsa sanki daha bizden bir tabir olurdu ama yöresel bir kullanımsa lütfen beni bilgilendirin.

  • Yıldız kayması bölümünde tam dört defa yıldız kaydırmışsınız. Son yıldız da ısmarlama kaymış sanki. Biraz sürprizli olsa daha güzel olurdu kanaatindeyim.

Yazım diliniz sade olsa da fark ettiğim yukarıda bahsettiğim ve bahsetmediğim sebeplerden ötürü öykünün akıcılığı sekteye uğramış. Muhakkak ki bir kaç defa daha okuyup üzerinden geçseydiniz çok daha özenilmiş bir öyküyle baş başa olurduk.

Bu yazdıklarım, öykünüzü dikkatli okuyup, yazdığınız her harfe önem verdiğimden dolayı samimi duygularımla yazdıklarımdır. Sonraki öykülerde Emrah Çetinkaya’nın kaleminden çıkmış ve özenilmiş bir öyküyü sabırsızlıkla bekliyor olacağım.

Ha bu arada öykünüzde beni en çok duygulandıran kısım park kısmıydı. Çok ince düşünülmüş. Ellerinize sağlık. Tekrar görüşmek dileğiyle. Sevgiler…

Okan bey merhaba
Yorumunuz için çok teşekkür ederim. Öykü hacminde bu 4. Öyküm diyebilirim ki diğer oykulerimin üzerinden muhtemelen 4 yıl sonra kaleme aldım. Öykü seckisiyle birlikte bir heyecan ve istekle konununda uçan daire olmasıyla yeniden bir yazım süreci içerisine girdim.
Söyledikleriniz ve yorumunuzu büyük bir samimiyet hissederek okudum. Teşekkür ederim zaman ayırdığınız ve görüş bildirdiginiz için zira benim için çok önemli. Güzel ve samimi bir ortam ve okuyucu kitlesi var burada. Diğer sayfalardaki yorumları ve öyküleri de okumaya çalışıyorum. Henüz çok fazla zaman ayırma şansım olmadı. Ama diğer seckiye kadar hepsini okumuş olacağım.
Çok fazla demleme şansım olmadı dolayısıyla yazım sonrası tekrar tekrar okuyamadım. Hatta ilk gönderdigim dosyada yazım yanlışları daha fazlaydı düzeltip tekrar yolladım ama gördüğüm şu an yine yanlış dosyayı göndermiş olabilirim. Çünkü Begüm’ün Bengü’ye döndüğü dosyada yazım yanlışları çöktü. Tekrar bir kontrol edeceğim.

Aslında en büyük sorun zamansizlik oldu. Tüm öyküyü cep telefonundan yazdım. Akıllı klavyenin azizliği de var biraz. Servis aracı içerisinde tüm gürültüye rağmen odaklanabildigim ve dikkat edebildiğim kadar elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışarak. Ama bunlar bahane olmamalı yazan insan için. Biraz daha zaman ayirip ozenebilirdik.

  • de, da baglaclari ve ki bağlaç ile telefondan kaynaklı sorun yaşıyorum. Hal böyle olunca da gözden kaçırıyorum bazen. Alışkanlık haline geliyor akıllı klavyenin akilsizligi! Ama kesinlikle dikkat etmek lazım.
    -isimde ki Değişiklik de telefonumdan kaynakli
    -babaannenin aslında normal davranmisti karakter için zaten sonraki paragraflarda açıklamıştı aslında Begum’ün normalde onu beklediğini fakat bu sefer beklememesinin nedenin başka olduğunu.
    -kafamdaki Babaanne karakteri biraz munzur, neşeli veya şakacı biri o yüzden ona böyle bir azgın teke diyaletigi koydum. Ama gözden geçirmekte fayda var haklı olabilirsiniz.
    -caylik bir seyler konusunda haklısınız birazdaha eve aslında öyküye ait olabilirdi. Tesekkurler

Tekrar söylediklerinizi dikkate alarak yeniden bir değerlendirme yapıp oluşturulacak dosyama bu doğrultuda güncellemeler yapacağım.
Yeni öyküler de görüşmek dileğiyle. Çok kiymetliydi yazdıklarınız teşekkürler.

Tekrar merhaba.
Öykünüzü okurken aklıma gelmişti telefondan yazıyor olabileceğiniz. Dediğiniz gibi, yine bir mazeret değil bu :slight_smile: Eminim ki üzerinden geçince siz de bir kez daha göreceksiniz.
Yorumlarımı anlayışla karşıladığınız için teşekkür ederim. Ben bu ay alfabetik olarak okumaya çalışacağım öyküleri. Sırada @nyphe Hande Hanım’ın öyküsü var. Bakalım hangi maceralara yelken açacağız.

Görüşmek üzere.

Selam @Emrah,

Öncelikle kaleminize sağlık. İçinde güzel nüanslar barındıran, samimi, hüzünlü bir öyküydü. Benim damak zevkime göre fazla romantikti esasen ama sonuna kadar okudum. :+1:

Öyküde bazı yerler etkileyiciydi. Mesela Begüm’ün yıldızlara baktığı sahne aslında çok şey anlatıyordu. Sıcaklık motifi ayrıca güzeldi; sanki kademe kademe artıyor, apekse doğru tırmanıyordu. Buna binaen bir eleştirim olacak; fazla fazla anlatılmış, fazla fazla oynanmış gibi. Yani keşke her sahne o Begüm’ün yıldızlara baktığı sahne kadar anlamlı olsaydı diye düşündüm içimden. Belki kalabalık biraz daha azaltılabilir. Yani anlatıcının Begüm’e olan masum aşkı daha sakin daha ufak nüanslarla okura aktarılabilirdi. Umarım doğru anlatabilmişimdir.

Sonraki seçkilerde görüşmek üzere. :pray:

Merhaba.
Depremi İstanbul’da yaşayan biri olarak her şey tek tek gözlerimin önünden geçti sanki. 9 yaşındaydım ama tüm komşuların toplandığı alanda dinlenen ışıldaklı radyonun verdiği “Düzce, Adapazarı yıkılmış” haberini çok net hatırlıyorum. Adapazarı’nda amcamlar oturduğu için onlara ulaşamayışımızın verdiği o çaresizliği de. Bu açıdan o geceyi anlatımınız, yıldızlar, Begüm’ün apartmanının sırasını verişiniz, o insanı mahveden kötü sıcak, hepsi çok ince ayrıntılardı. Okuyucuyu çok etkileyecek, öyküden kopmamasını sağlayacak ve sonunu merak ettirecek hoş ayrıntılar.
Sadece bazı yerlerde çok fazla göze çarpan imla hatlarıı vardı. Güzel yazının imla ile esas olduğunu düşünen biri olarak açıkçası imla hataları okuduğum güzel bir şeyi bazen mahvedebiliyor. Burada o kadar öyle olmasa da eminim diğer öykülerinizde imlaya daha çok dikkat edeceksinizdir.
Begüm ve Eren’in yaşlarını öğrenmek isterdim bir de. Çünkü 10 yaşındaki çocuk ruhuyla 13 yaşındaki çok farklı olabilir. Konuşmalarına yansır bu detaylar. Bu detay eklense öykü için daha güzel olabilir diye düşünüyorum.
Son olarak Begüm’ün evinin yerine çocuk parkı yapılması ve Begüm’ün güzelliğinin yaz sıcağının ortasında Eren’i serinletmesi fikri çok iyiydi.

Kaleminiz daim olsun. Görüşmek üzere.

Çok uzun zamandır yazmayı planladığım bir konuydu deprem. Çok büyük acılarımız olsada bu alanda yasanmış ve yazılmış öyküler okumamıştım. Bunu düşünerek de kaleme almıştım. Malesef bugün Elazığ da yaşanılanlar izlerken tekrar tekrar hikayede yaşadığım deprem anlarını yaşadım
Rabbim yardım bekleyen herkese yardım etsin.
Temennim bir daha böyle acılar yaşamamak…

1 Beğeni