Fahrenheit 451 okurken çeviriden de rahatsız olmuştum. Illa çevirenin hatası var diyemem ama cümle yapıları rahatsız etmişti beni.
Ey dostlar! Sevdiğiniz kitabın adı geçti diye üzülmeyin; sevdiğinizin adı geçmedi diye de hemen sevinmeyin!
Yeryüzünde, herkesin ama herkesin takdir ve sevgisini kazanabilmiş eser yoktur. Ya da cehaletim yüzünden böyle düşünüyorum.
Üzülmüyoruz da biraz yaralanıyoruz bazen sanki
Yevgeni Zamyatin - Biz
Bazı tanıdıklarım öve öve bitiremedi ama çok beğenmedim; hatta hiç… Fakat, İthaki baskısının çevirisinden ötürü diye inanmak istiyorum. Belki uzuuunn zaman sonra başka bir yayınevi ile birlikte tekrar şans verebilirim.
İthaki’nin çevirilerini beğenmeyen bir ben değilimdir inşallah diyordum. Bilim kurgu, fantastik denince akla ilk o gelir ama…
Bazı çevirileri cidden çok kötü. Başka bir örnek: Edgar Allan Poe - Bütün Hikâyeleri gibi. (Bu kitabı da bu başlık altına sokmuyorsam bazı öykülerinden ötürü.)
Ama iyi işleri de var tabii ki hakkını yememek lazım.
Aklıma gelmemişti bu, iyi ki yazdınız. Vasatın ziyadesiyle altında olan bu kitap, Bradbury tarafından yazılmasının ekmeğini çok yiyor.
Kaplan! Kaplan!'ı pek sevmiyorum. Okuduğum İthaki Bilimkurgu Klasikleri içinde en az sevdiğim kitap değil (Sanırım en alt sırada Sürgün Gezegeni var) fakat yine de bayağı altlarda olan bir kitap benim için. Öncelikle bazı bilimkurgu klasikleri gelirken daha sessiz sedasız geliyor; bazılarında ise İthaki bol bol reklam yapıyor, kitap çok konuşuluyor. Kaplan! Kaplan! ikinci gruptaki kitaplardandı. Büyük bir heyecanla aldım, başladım ve beklediğimi bulamadım. Hikayeye alışmam ve evrenin içine girmem Sürgün Gezegeni kadar zor olmadı fakat yine de çok hızlı olduğunu söyleyemem, anlatımının biraz dağınık ve takip etmesi zor olduğuna inanıyorum. Bu bir tercih mi yoksa yazarın bir eksikliği mi bilemiyorum çünkü henüz diğer kitaplarını okumadım. Kaplan! Kaplan!'ı ve başka Bester kitaplarını okuyanların fikirlerini de merak ediyorum doğrusu, diğer kitaplar Kaplan! Kaplan!'a kıyasla nasıl?
Taksit taksit yazmak gibi olmasın ama Otomatik Portakal. Hem kitap, hem de film.
Yaralanma olur. İnsan, onaylamadığını hissettiren bir “Uff!” bile işitse hafif kırgınlık duyumsayabilir. Bu çok normal.
Ayrıca herkesin algı ve beklentisi farklı. Bana kitabı sevdiren özellik, bir başkasının kitaptan nefret etmesine sebep olabilir. Bunu da normal karşılıyorum.
Bütün klasikleşmiş kurgular sevilmiyor anlaşılan, sevilmiyor dedim çünkü abartıldığını düşündüğünüz kitaplar başlığından çoktan uzaklaşıldı. Kişiye göre sevilmeyen kitaplar yazılıyor ve ben bunun biraz yaşla bağlantılı olduğu düşünüyorum.
Aksiyon olmadığından ötürü 1984’ü kötü bulmak… Sayfaları atlayarak okuyup, bir şey anlamadığından şikayet etmek…
Bu gibi sebeplerle kitapları eleştirenlerle de karşılaşıyoruz
Eski forum daha tutarlıydı sitelerin birleşmesine bağlayayım biraz da.
Bence buralar karışacak, vaziyet alın!!!
@_OZ,
Eski forumun son dönemlerine yetişebilmiştim. Eski zamanları bilmiyorum. Denk geldiğim kadarıyla orada da durumlar farklı değildi.
Amaan! Ne karışacak ? Herkes fikrini paylaşsın işte. Forumun, sosyal medyanın falan amacı bu zaten. Hoşlanmadığımız şeylerden uzaklaşmaya niyetlensek, ıssızlıklarda yaşamamız gerekecek
Okuduğum her kitapta takdir ettiğim bir iki şey bulabilme lanetim yüzünden, aklıma bir türlü isim gelmiyor
O senin efendi kişiliğinden geliyor Cemalettin Hocam, biz bizeyiz burada, yüklen birkaç kitaba da havamızı bulalım ^^
Burada çok acımasız yazılar gördüm, biraz üzdü bazıları beni. Neyse… Ben de Rüzgarın Adı diyeceğim. Niye bu kadar tutkuyla sevildiğini çözemedim bir türlü ve sırf bunu anlamaya çalışmak için de bir kere daha okumak gibi bir planım var.
Bunun dışında Kürk Mantolu Madonna’yı ben de sevdim ama ikinci yarısının yeşilçam tadı vermesi sebebiyle biraz abartılmış buluyorum.
Son olarak Simyacı diyeceğim, sevenlerine saygım sonsuz ancak bir roman bile değildi bence, Kişisel Gelişim demek daha uygun o kitap için. Nefret ettim.
Benin okuduğum ilk Le Guin kitabıydı Sürgün Gezegeni ve beğenmiştim açıkçası. Biraz da onun gazıyla Mülksüzler’e girişmiş ve hayal kırıklığı yaşamıştım. Zevkler gerçekten çok değişken.
Bu başlık harika oldu. Kah sabır çekiyoruz, kah sabrediyoruz, bazen de sabır diliyoruz
Biri savunun diye bağırsa Dune diyen arkadaş bende şimdiden mevzilendim.
Benim de ilk Le Guin kitabımdı ve en ufak bir sevgi besleyememiştim (bazı ilginç fikirler ve ufak bir potansiyel görmüştüm ama evrene alışabildiğimde kitap bitmişti). Sonra diğer kitaplarına geçmek için acele etmedim doğal olarak. Şimdi bunu okuyunca şöyle garip bir umudum doğdu: Belki ben de Mülksüzleri okuyunca tam aksine çok severim Umarım öyle olur, bir ara şans vereyim en iyisi.