Heyecanın zevkle ilgisi olmadığını söylemedim. Fantastik eserlerde değer kıstası, heyecan verip vermemesine göre yapılamaz dedim. Heyecan verici kitaplar daha bir zevkle okunuyor doğru. Ama sıkıcı kitaplar oluyor ki sabredip okuyunca iyi ki okumuşum diyorsunuz.
2 Beğeni
Haha cevabından anladığım kadarıyla biz hiç aynı kafada değiliz. Yanlış anlama, burada ben akıllı ve haklıyım, sense akılsız ve haksızsın demiyorum, sadece aynı kafada değiliz.
Bence ciddi okurluk olmak üzere her şeyde bir kıstas vardır. Her şeyde bir daha doğru vardır ve oraya ulaşılmalıdır. Eğer iş sana göre bana göre’ye dönerse gelişim durur. Mesela yukarıda arkadaşa birden çok kişi karşı çıkmışsınız, neden? Çünkü kendinizce daha iyi bir görüşünüz olduğunu düşünüyorsunuz. Eğer aksi olsaydı sana göre öyledir der geçerdiniz ve tartışma, gelişim olmazdı. Koskoca filozoflar tuğla gibi kitaplarda iyi ve kötüyü, doğru ve yanlışı tartışıyorlar, yani sence biri çıkıp o filozofa basitçe sana göre öyle dese sence de biraz ayıp ve yanlış olmaz mı? Bence olur. İyi okur ifadesini anlayabilmemiz için de kesinlikle genelleme yapmamız gerekir. Genellemeden bütünü algılama lütfen, çoğunluk diyelim biz ona. İyi okur çeşitli fiziki takıntılara sahip olmayandır. Mesela kitap türleri diyoruz, ki bence iyi bir okur için esasen tür diye bir şey yoktur. Sen hiç gerçekten iyi bir okurun tek bir türe saplanıp kalmış olduğunu gördün mü veya okumasını çeşitlendiremediğini. İyi bir okur için iyi edebiyat vardır. Bu klasik, çağdaş, yeraltı, bilimkurgu her şey olabilir. Türe ayırmalar bir süzgeç görevi görür, birbirlerinden fiziken ayırt etmek için, yoksa temelde iyi yazın vardır. Şimdi ben böyle yazarım uzar gider, ama bilmeni isterim ki ben bazı şeylerin tanımlanıp, sürekli tartışılıp ileriye götürülmesini düşünürüm. Yoksa koca bir yazın kültürü çöp olur gider.
Yok ben hacim olarak demedim zaman olarak dedim. Hatta onun için Silmarillerin Efendisi örneğini de verdim. Ayrıca 300 sayfayı çok beğenen bence o eserin en büyük hayranı da olabilir, neden olmasın ki? Tıpkı ortalama giden bir Opeth şarkısında sonlara doğru müzikal zirvenin olması gibi. Mesela bisikletle bir dağ yolculuğu yapmak çok zevklidir. Ama tırmanma kısmı inanılmaz zevksizdir, küfredersiniz hatta geri dönme düşüncesine bile kapılabilirsiniz ama her şey tepeye çıktığınızda aydınlanır. İyi ki de çıkmışım dersiniz, çünkü olabilecek en yüksek zirvedesinizdir o an. O zirveden inmek de paha biçilemez bir keyiftir. Esasen zirveden inmedeki alacağınız keyif için o rezil tırmanma kısmını göze alıyorsunuzdur. Bilmem anlatabildim mi? Bence az çok anlattım gibi.
Ayrıca ortada beğenmeme gibi bir durum yok. Bak yukarıda değindim.
Ha bak bu dediğin oturdu işte. Yukarıda bisiklet örneği verdim, sanırım katılırsın.
1 Beğeni
Keşke spoiler verdiğini belirtsen .
Spoiler vermedim ki belirteyim.
Benim karşı çıkma sebebim daha iyi bir görüşten ziyade , ilgili iletide ki tutarsızlıktan kaynaklıdır.
Görüyor ve arttırıyorum o zaman, Ciddi okurun bir kitabı okumadan önce başkasının hayal gücünden nemalanması ne derece doğrudur . ( film izlemeyi de bu şekilde görebiliriz.) Ciddi bir okurun önce filmi izleyip ardından kitabı okuması , o eseri yargılarken ki görüşlerine zarar vermez mi? o eseri okurken ki objektifliğinin sekteye uğramasına yol açmaz mı?
Örnekleyelim Yüzüklerin Efendisi’nin filmini izleyip ardından kitabını okuduğumuzda Frodo’nun detaylı tasvirleri anlamını yitirir. O artık Elijah Wood’un bedenine bürünmüştür çünkü (genelde okurlar için böyle)
5 dakikalık bir şarkı düşünelim 3.5 dakikası vasat -vasat altı (hayal kırıklığı) ve son 1.5 dakikası çok hoşumuza gitsin. Bu şarkıyı hayatımın şarkısı şeklinde nitelendirebilir misiniz? Nitelendiririm dediğinizi duyar gibiyim. Bu durumda bende sizi şarkının sadece son dakikasını beğendiğiniz için bir genellemede bulunduğunuz ve objektif olmadığınızla itham ederim.
Son olarak tekrar ediyorum
Bakınız savunduğunuz arkadaşımız bu cümlede ne diyor. Kişinin zaten orta dünya’ya hayran olmasını sağlayan kısım bu beğenmediği kısımmış (film olarak izlemiş önce)
İşte bu bir tutarsızlıktır diyorum ben .Buna dikkat çekmeye çalışıyorum ve şöyle demişim mesajımda.
Çünkü burada bir düşünmeden edilen tutarsız cümleler var . Önce şöyle diyor.
Ardından
ve en son…
Sözün özü
Bu ne perhiz , bu ne lahana turşusu…
Edit: Biraz hızlı yazdım,imla hataları olabilir , diğer başlıklarda imlamı düzelten bir arkadaş vardı . Bir zahmet tekrar bulup bildirirse memnun olurum. 
Filmi izlemiş biri olarak yüzüklerin efendisini ikinci defa izlemek bile sıkacakken, okumak çok daha sıkıcı olur. Bir defa şans verdim ama dayanamadım.
2 Beğeni
İşte bu görüşe saygı duyarım ,
Neden? çünkü kendi içerisinde tutarlı…
Yukarıdaki yazışmalarımızda adeta yüzükler fan’ı gibi olduk . o yüzden bu noktaya parmak basıyorum.
1 Beğeni
Bak eksik anlıyosun işte, sorun da burada. Filmi izleyip çok sevdiğini, Orta Dünya’ya hayran olduğunu ama kitabı sevmediğini söylüyor. Son derece mantıklı değil de nedir. Ama ben sıkıldım gerçekten, iyisi mi arkadaş gelsin de kendisi cevap versin.
Sanırım vermez ama emin değilim de. Yani en azından bende böyle bir durum olmuyor.
Genelde dediğin gibi oluyor ama ben kitabı okurken aklıma Frodo gelmedi bambaşka birini yarattım. Çoğunlukla da böyle olur bende. Ama tabii kişiden kişiye değişir bu durum. Şu iyi veya şu kötü diyemem.
Hahah aynen nitelendiririm dedim. Ama sen de objektij olmamamla suçlayabilirsin tabii, hakkındır. Ama şunu bilmelisin ki biz esere kötü demiyoruz, hatta iyi diyoruz ama bize göre değil diyoruz. Buna şöyle de bir örnek vereyim, şu hayatta en sevdiğimiz insanlar genelde en kusursuzlar mıdır? Annemiz, babamız, karımız, kocamız, arkadaşlarımız? Hayır değildir. Bize en çok hitap edenlerdir. Eksiklikleriyle kabul ederiz onları ve bu konumda eksiklikleri can acıtmaz.
Şimdi söyle bakalım gerçekten anlayabildin mi beni, anlatabildim mi kendimi? Bence anladın ya, hadi itiraf et. Anladığını itiraf et, gerçekten yoruldum çünkü 
1 Beğeni
Şimdi bir daha okuyunca spoiler vermediğinizi anladım . Mat ile ilgili kısmı okuyunca gerisini okumamıştım . Ne yapayım ama sissoylunun 1 . Kitabını okurken 3. Kitabın sonu hakkında spoiler yemiştim o gün bugündür çok temkinliyim
1 Beğeni
Anlıyorum sizi ben de Zaman Çarkı’nı okurken tanıtım yazısında spoiler yemiştim. 
Dün bir dizi izliyordum şöyle bir konuşmaya rastladım.
Girişi biliyorsun - gelişmeyi biliyorsun - sonucu biliyorsun (sebep: çünkü filmleri izledin) Nasıl bir heyecan bekliyordun.
Bakınız başta iddialıydınız bu konuda , fakat sorguladığımızda aslında iddianızda siz bile emin değilsiniz.
Bende diyorum ki arkadaşa göre olmayan bu şey nasıl aynı zamanda hayatının eseri oluyor ? Madem filme büyük bir aşkla bağlanıyor , yüzüklerin fanı oluyor. Kitap nasıl vasat altı geliyor.
Filmler kitaptan çok mu fersah fersah yukarıda?
Tabi bunları aslında soru olarak sormuyorum.Bunun nedenini yukarıdaki mesajlarımda da belirtmiştim. Konu çok dağıldı kısaca özetleyeyim.
Arkadaşımız filmleri izliyor. ardından kitabı okuduğunda mevcut mevzuyu hali hazırda bildiği için sıkıcı geliyor. Fakat bunun farkında değil.
Lanet olası Örümcek Kraliçe serisi Unutulmuş diyarlarda geçen okadar para verdim gıdım zevk alamadım almayın aldırmayın okumayın vaktiniz gitmesin Unutulmuş diyarlar’ı seven arkadaşlara tavsiyem diğer bütün kitapları alın ama bu iğrenç seriyi kesinlikle almayın.
Ayrıca Neil Gaiman’ın Anansi çocuklarından nefret ediyorum bir eseri güzel diye diğerlerinide güzel olarak yutturmak çok yanlış ve İĞRENÇ yani İĞRENÇ tek yorumum
Bir kitabi veya serinin onemli bir kismini okumadan yarim birakip tespit duzenler bos konusuyor, cok net.
Kim boyle yaparsa en sevdigi kitabi almayip, okumayip, laf edicem. Valla zaman carki atarim kafaniza ona gore.
Populer kulturun dayattigi bir cok kitap bos olsada en fazla abartilmayi bu Olasiliksiz - adam fawer’in aldigini gordum, yok yazari deliymis yok tesadufmus olasilikmis bisiler bisiler, utu masasinda tavla zarlari hakkinda yazi yazsam daha kaliteli olur
1 Beğeni
Bende kralkatilinde aradığımı çok bulamadım tamam kitap fantazyaya yenilik katıyor ama ne bileyim daha lirik olacağını düşünmüştüm. Kvothe ile birlikte üzüleceğimi filan mesela annesi ve babası öldükten sonra lavta çalarkenki kısmın daha duygusal daha lirik olmasını beklerdim . lütfen cevap yazın ya kendimden şüphe etmeye başladım artık .
bunu başka bir yerde de yazmıştınız, orda da söylemiştim. Kitap size uymuyor, başka serilere yönelin bence 
2 Beğeni
Kitapta sıkıcı yerler geçti ama yinede kitabı okurken interneteki yorumları okurken kulağınızda bir melodi belirecek filan diyordu .yoksa kitaptan zevk almaya başladım. siz okurken lirik bir zevk aldınızmı?
Edit :Ben nefret ettiğim halde centilmen piçleron 2 kitabını zorla okumuş kişiyim (3 kitabı aynı anda almıştım ). Bunu da okurum herhalde 
Kral katili güncesi benim en çok sevdiğim seriler listemde en tepelerdedir ama beğenmeyeni de anlarım. Biri çıksa eleştirse de pek bir şey demem açıkçası.
Bunun nedeni de bir seriye başlarken ondan ne beklediğinizle alakalı diye düşünüyorum. Epik savaşlar, çarpışan kılıçlar, ters köşeye yatıran, okuyucunun heyecanını sürekli had safhada tutan bir macera peşinde iseniz Kral katili pek size göre değildir. Rothfuss daha çok büyülü bir dünyada hayatını sürdürmeye çalışan bir gencin gündelik hayatını kelimeleri ile resmeder. Yazım dili hiç bir fantastik eserde olmadığı kadar da edebidir.
Ben bu seriyi daha çok belli miktarda fantastik eser okuyup doygunluk sağlamış bünyelere tavsiye ederim o yüzden . Çünkü o doygunluktan sonra yukarıda bahsettiğim tarz insana çok farklı ve güzel gelir diye düşünüyorum.
2 Beğeni
Babalar ve Oğullar, İstasyon On Bir, Hayvan Mezarlığı, Biz, 1984, Fahrenheit 451, Amerikan Tanrıları, Biz Hep Şatoda Yaşadık.
Biz’i şu an okuyorum. Biz’den sonra gelenler ondan daha iyi deniyor ama bu kitabın diğerlerinden aşağı kalır yanı yok. İthaki bk klasiklerine çıkarırsa alıp bir de oradan okurum çünkü efsane bölümler, anlar var. Şu an 200. Sayfaya geldim, övgüler düzmek isterdim ama telefondan yazıyorum. Hak ettiği değerin altında değer gören bir kitap bence.
1 Beğeni
Abartıldığı değilde, okurken çok zorlandığım kitaplar;
Neal Stephenson Elmas çağı (Locus ve Hugo ödüllüdür) bitirmek için çok çabaladım. Araya baska kitaplar soktum. Sonunda bitirdim ama, bir iz bırakmadı bende.
Paolo Bacigalupi Kurma kız (Nebula ve Hugo ödüllüdür) ne yazık bitiremedim. Bir kösede tekrar okumam için bekliyor.