Topladığınız paralarla PKK’ya yardım edeceksiniz diye linç yiyen ekipten mi bahsediyoruz? Yoksa arkanızdayız gençler diyen onca godamanın vakit gelince ellerini cebine atmayıp toz olmasından mı?
BÖRÜ’ye bağış yapmıştım ve tüm hediyelerimi (bağış yapan herkes gibi) teslim aldım. Yapım tamamlanmadı, çünkü hem biz millet olarak ekibi ipe sapa gelmez şeylerle suçladık, hem de destek görmedi. TRT en başından “ormanda kızın ne işi var” diye projeyi reddettiği için zaten Youtube üzerinden gideceklerdi. Onu da el birliğiyle baltaladık.
Çizilen bölümler animasyona dönüştürülmek için Kore’ye gidilecekti. Bu defa siyasi krizler araya girdi. Bu işi Türkiye’de yapmak isteselerdi bir daha para toplamaları gerekirdi, çünkü o denli az ve pahalı.
Bu ülke siyasetinin de bu projeye ne denli ket vurduğunu biliyor muydunuz? Yukarıda yazdığım sadece herhangi bir örnek.
Yazık ettik bu insanlara. Hepsi hala projenin borçlarını ödüyor. Ceplerinden ödüyor ayrıca.
Göktürkleri, Türk kültürünü anlatacak bir eser ortaya çıkarmaya çalışan bir ekibi PKK destekçisi olarak suçlamak, çok ağır bir gerizekâlılık belirtisi olsa gerek. Böyle bir bağlantıyı nasıl kurabildiler, çok merak ediyorum.
Ya bu lafı ettikleri insanlardan biri şehit ailesi bir de. Oraya hiç girmiyorum. Çok sinirleniyorum bu olayı hatırladıkça. Ayrıca anlatırım istersen. Ama çılgın bir linçti gerçekten.
Ya Balyoz kapsamında zaten gördük o zamanda alkış tutmuştu bu topluluk, fetöcü olup milletini çok seven insanları fetöcü bu diye ayrıştıran bir kitle var. Börü animasyonu benim de ilgimi çekmişti ama işin arkasında olan olayları bilmiyordum. Yazı olmuş gerçekten …
Belki alakasız olacak ama Diriliş dizisinde Halime Hatun karakteri ilk bölümler başı açık olduğu için tv programlarında bazı profesörler böyle bir şey olamaz bu milletimize dinimize saygısızlık diye feryat figan ettiler. Börü mevzusunu da anlayabiliyorum.
Tahmin edebiliyorum. Geçenlerde de ABD’de okumak için bağış toplayan bir genç kız dolandırıcılıkla suçlandı. ABD’nin önde gelen okullarından birinden gelen davet mektubu bile kimseyi inandıramadı. Şimdi bu arkadaşımız o okuldan mezun olduğunda büyük olasılıkla geri dönmeyecek ülkesinin geleceğine katkıda bulunmayacak. Çünkü nefret ettirdiler. Börü ekibi böyle şeyler hissetse onları suçlamam.
Kickstarter’da güzel bir projeyle bağış toplayan herkesi böyle suçlayınca akıllı olduklarını sanıyorlar, sonra da gidip Çiftlikbank gibi saçmalıklara balıklama atlıyorlar.
Projeye sizin benim gibi destek veren ama “ekibin parçası olmayan” bir Kürt müzsiyen, gırtlak müziği ile de ilgileniyormuş. Bakın gırtlak müziği Türk kültürünün (ve Moğollar’ın da) çok önemli bir parçası. Neden sahip çıkmadık, o da ayrı bir konu.
Ekip de kendisinin bu teklifini kabul edip birlikte bir video çekti. Şaman davulları eşliğinde gırtlak müziğinin yer aldığı bir video.
Sonra ne oldu? Sonra tabii ki sosyal medya linci başladı. Bu müzisyenin Kürt oluşunu gündem edenlerle birlikte olay ta topladıkları paralarla PKK’ya silah alacaklara kadar gitti.
Video kaldırıldı. Ekip inanılmaz yıpranmış bir halde toplanıp açıklayıcı bir video çekti. Ama zaten o son darbe olmuştu artık. Yedikleri tokatların sonuncusuydu bu.
Maalesef ki bu ülkede böyle bir işe kalkışmak başlı başına cesaret istiyor ama krizi çok kötü yönettiklerini düşünüyorum. Olayların heyecanıyla insanları bilgilendirmeyi unuttular. Nolursa olsun 2 haftada bir veya ayda bir bilgilendirme mesajı yayınlamalıydılar. 2016 ağutosta istedikleri parayı topladılar Aralığa kadar net bir açıklama yapılmadı sadece kasımda 1-2 t-shirtler ile ilgili ve röportaj haberi yapıldı. Aralıktan sonra da 2017 Mayısta durumun ciddiyetini anlatan bir yazı yayınladılar o kadar. 1 yıllık süreçte geç kalınmış 2 bilgilendirme yapılması yetersiz. TRT konusunda kesinlikle haklısınız ne kadar son zamanlarsa görece başarılı olduğunu düşünsem de kafa yapısı olarak çok yol katetmesi gerekiyor. Evet birçok zorlukla karşılaştıklarının farkındayım sonuna kadar haklı olabilirler ama tecrübesizlikten de olsa süreci kötü yönettiklerini düşünüyorum. Tabi benim sadece dışarıdan gördüğüm kadarı bu benim.
Yine de umarım bir yolunu bulup edindikleri tecrübe ile hayallerine ulaşabilirler.
Bunun detaylarını ben bilmiyordum. Devrim arabaları filminde geçen bu ülkede hiçbir başarı cezasız kalmaz lafının ne kadar doğru olduğunu kanıtlar nitelikte. Ancak yine aynı konuya geliyorum keşke detaylı olarak bizimle hafta hafta her türlü gelişme paylaşılsaydı.
Gün geçmiyor ki utanacağımız yeni bir şey çıkmasın. Ortada yazarların, çizerlerin, yönetmenlerin faydalanabileceği uçsuz bucaksız destanlar ve hikayeler ellenmemiş bir şekilde beklerken idealist insanlar lince uğruyor, topa tutuluyor, ideoloji karmaşalarının arasında yok olup gidiyor. Bu proje bence ülkenin sanat ve kültürünü pazarlayabilmesi açısından bir turnusol kağıdı. Bunu da yaptırmazsak, köstek olursak bizden bir cacık çıkmayacak sanırım artık. Biraz sert konuşmuş olabilirim ama insanın içi sızlıyor bahsettiklerinizi okuyunca.
Süreçte yalvardım kendilerine. Lütfen daha çok bilgilendirme yapın, sizi sevenler de yanlış bilgileniyor diye. Çok dil döktüm. Hepsiyle konuştum. Ama diyorum ya, bu son darbe olmuştu. Oraya gelene kadar öyle yıprandılar ki kendi yarattıkları eserden tiksinecek hale gelmişlerdi. Hele ki PKK iftirasında ne küfürler yediler, twitter üzerinden projeyi duymayan insanlar bile komplo teorileri kasmaya başlamıştı. Korkunçtu. Psikolojik savaştı resmen.
Ama ben de size şu konuda katılıyorum: sık açıklama yapmalarından yanaydım ve hala da öyleyim. Öte yandan o tükenişi gördükçe halen bu insanlara çok üzülüyorum.
İzleyemediğimiz için bizlere de ayrıca üzülüyorum.
Bir de ufak detay:
Aslında parayı da tam toplayamadılar. Eksik kalan kısmı birinden borç alıp projeye yatırdılar.
Twitter biraz öyle bir yer maalesef. Ekibin o an ki psikolojilerini tatmin etmem bile imkansız ama keşke sizi dinleselermiş.
Paypal’in Türkiye’den çekilmesi de o döneme gelmişti sanırım şanssızlık üzerine şanşsızlık.
Günün sonunda hayata geçirilememiş başka bir proje olarak kaldı. Birçok yapsalarmış diyebileceğimiz şey var ama üzülmekten başka bir şey gelmiyor elimizden.
Eğer böyle bir kıyaslama yapıyorsa yanlış yapıyor demektir… Yani hayali Marvel kahramanıyla bir tarihi kıyaslamak; garip olur tabi… Örümcek Adam ile Köl Tigin’i kıyaslamak mesela…
Anladığım kadarıyla gerçekleştireceği üçlemeyi LOTR ile kıyaslamıyor, destansı sahnelerin izleyiciyi etkilemesi üzerinde duruyor. Örneğin Rohan ordusunun Miğfer Dibi’nde tepeden aşağı doğru saldırması beni her seyrettiğimde mest etmiştir… Ya da Pelanor Meydan Savaşı’nda yine Rohan ordusunun Orkların üzerine dalışı…
Börü ve Dağ filmlerini izlemedim, dolayısıyla Alper Çağlar’ın becerisi, yeteneği hakkında bilgim yok. Ama bu üçlemenin yüksek kalitede olması en büyük dileğim. Çünkü bu sadece bir film değil, filmden öte bir şey; adını taşıdığım insanların tarihi…
Göktürk üçlemesi bakalım nasıl olacak? Ülkecek bu tip projelere ihtiyacımız var, bir de iyi yapılırsa muhteşem olur.
Yalnız Börü’ye çok üzüldüm ya, ben de bağış yapmış ve çok heyecanlanmıştım.
Marvel’ı orada farazi verdim. Benim takıldığım nokta Onların kurmaca çizgi romanları varsa bizim gerçek tarihimiz var gibi bir söz geçiyor ilk duyurduğu teaserda. O sebeple Marvel ile kıyaslamayı bırakması gerekiyor dedim.
Beni de her seferinde etkiliyor ama Göktürk filmi o kalibrede bir film olmamalı. O miferdibi biraz da fantastik elementlerin etkisiyle o etkiyi bırakabilmiş bir eser. Kaldı ki Peter Jackson bile aynı kalitede savaş sahnesi gösteremedi bize daha sonra.
Ben izledim. Dağ 1 orijinal bir asker filmiydi. Dağ 2 doksanlar, ikibinler amerikan asker filmi gibiydi biraz. Sonuç olarak iki film de çekim kalitesi ve çatışmalar bakımından çok iyiydi bence hatta neredeyse muazzamdı diyebilirim. Börü dizisini izlemedim ama çevremdeki tüm yorumlar dağ 2 kalitesinde olduğuydu. Filmi de arkadaşımın ısrarı üzerine sinemada izledim ve tek kelimeyle berbattı. Çok ısmarlama bir film gibiydi. Kendi içinde kötü karakteri nasıl konumlandıracağına karar verememişti. Filmden 40 dk gereksiz kovalamaca sahnesi fazlaydı mesela, bir yerden sonra anlamını yitiriyordu. Finalde amaçsız bir dövüş ve üst üste 5 farklı final sahnesi gördük. Sanki film dövüşten sonra bitecekmiş de dur konuşma olsun. Dur bu karakteri analım. Dur türk askerinin gücünü gösterelim. vs diye diye bitmek bilmedi film. Benim gözümde Da1 filmi 8/10 ise Dağ 2 7/10. Börü filmi ise 3/10.
Benim de kesinlikle izlemek istediğim ve merakla beklediğim bir seri ancak biz nereye koyarsak koyalım işin sonunda para kazanmak için yapılıyor bu işler ve bir noktadan sonra diğer hiçbir şeyin önemi kalmıyor. Alper Çağlar şimdiye kadar 2 asker filmi çekmek yerine bu projeye şimdiden 2-3 yılını vermiş ve daha 5-6 yılını vermeyi planladığından dolayı parayı zor yoldan kazanmayı tercih etmiş ve bu işe belli ki gönlünü koymuş. Ben belki de sadece beklentimi düşürüp hayal kırıklığına uğramak istemiyorumdur ve Alper Çağlar’ın da biraz aynısını yapması lazım. Üstesinden gelebilirse sonraki adımı Hollywood zaten.
Şu konuyla alakalı tek bir şey diyeceğim. Kürk, Türk, o, bu, şu ayrımını geçip karşımızdakinin de bir insan olduğunu ülkece anlamamız dileğiyle. Her Türk iyi, her Kürt de kötü değildir. Diğer açıdan iş başka özel tercihler başkadır. Şapla şekeri ayırt etmek gerek artık hangi çağdayız yahu?
