Anket Teknesi

Üniversiteye başladığımda elime geçen bursumla koca bir kitaplık oluşturdum. Bu süreçte yemedim, içmedim. Gezdim ama züğürt gezdim. Fakat çok keyif de aldım. Bazen çoğu şey şansıma bile denk geldi. Şuan liste yapıyorum. İlgimi çekenler dışında almamaya çalışıyorum. Eski fiyatından bulduğum kitapları deli gibi aldım bir ara. Ama artık yeni basım acayip uçuk fiyatlı kitapları almak istemiyorum. Kağıt kalitesi de cabası, çok kötü. 13 liraya aldığım çizgi roman 50 lira. E kitaba yöneliyorum çoğu kitap için. Zaten bazı kitapları da elimden uygun fiyata çıkarma düşüncem var. Onları sattığım parayla listemde olan kitapları almayı hedefliyorum. Şuan bir bütçem yok, başka bütçeleri de batırdığımı hissedince vicdan azabından çok da iyi durumda olmuyorum. Bu yüzden son zamanlarda az ve öz almayı tercih ediyorum.

5 Beğeni

Sadece rıhtım halkının ne düşündüğünü merak ederek böyle bir anket açıyorum.

Siz ve sevdikleriniz de dahil olmak üzere hemen yarın yurtdışına istediğiniz bir ülkeye taşınma şansınız olsa ne yapardınız?

  • Hemen giderim.
  • Kurulu düzenim var. :smile:
  • Herkes giderse bu ülke kime kalır?
  • Kesinlikle gitmem.
  • Kararsızım.

0 oylayanlar

1 Beğeni

Kesinlikle gitmem ama kesinlikle gidene de neden gidiyorsun demem. Öyle bir kafadayım. :slight_smile: Hayatı hardda oynamayı seviyorum. :joy:

3 Beğeni

Olmadı geri döneriz. :smiling_face_with_three_hearts:

1 Beğeni

+Alıp başımı gideceğim buralardan.
-İyi aferin!!! Sen de git, o da gitsin, öbürü de gitsin. Bütün genç ve parlak beyinler göç etsin, memleketi kaderine terk etsin!!!

-IMG_20220901_221455

5 Beğeni

Aboo her 10 kişiden 7si gidiyor mu yani.

Avrupa vize red oranı %17-18 arasıymış. Hâlâ bir kişilik daha yer var.

Kitaplarımızı götürebiliyorsak giderim. :joy:

Şaka bir yana bir dönem yurtdışında yaşadım.
Eşimle ne zaman aklımıza gelse gözlerimiz dolar.
İnsan oğlu her yerde ve her zorlukta bir şekilde hayatta kalabiliyor hocam ama insan yerine konmadığını hissettiği yerde inanın yaşamak çok daha zor oluyor.
Belki bana kızan arkadaşlar olacaktır ama insan olarak sadece yaşamak için yaşanıyor bu topraklar üzerinde, ekstra bir ihtiyaç yok düzenli bir beslenme yok.
Yapılan en son araştırmada Avrupa’da en az et yiyebilen 3-4 ülkeden biriyiz.
Yıllık kişi başı 39 kg.
Ben yemiyorum 39 kg benim hakkımı kim yiyorsa… neyse.
Kaç kişinin evine düzenli somon giriyor.
Ya tavuk kanadı bile 90-100 lira kilosu.
Eee hani tarım? Hani hayvancılık?
Ülkede ürettiğimiz meyve sebzenin elek altını yiyoruz. Kalitelisi Avrupa’ya gidiyor.
Düzenli ve dengeli beslenemiyoruz bile.
Oradayken evime ayda en az 6-7 kg kırmız et girerdi.
Ayda en az 10 kg balık. 3-4 kg peynir 30lt’ye yakın süt. Biri çocuk olmak üzere sadece 3 kişiydik ya.
Sonra burada ki genç, doktor, mühendis, bilim insanı neden burada durmak istesin?

Sanırım Dök içini başlığına falan yazmam gerekiyormuş amma şişmişim bende.

14 Beğeni

Ekonomi önemli elbette ama beni endişelendiren başka bir şey daha var: ifade özgürlüğü. Sadece son 1 haftada olanları düşünsek bile yeterli. Ama benzeri şeyler yıllardır oluyor. İşin en acı kısmı bu adaletsizlik ile düşen insanlara halkın da vurması…

images-1

Üstteki resme gülerdim eskiden. Artık gülemiyorum…

7 Beğeni

Zaten ekonominin bu şekilde olmasının nedenlerinden biri de bu yukarıda bahsettiğiniz olay.
Bence milli güvenlik meseleleri haricinde böyle bir şeye başvurulmamalı eğer yapılacaksa bile çok katı kanunlar olmalı.
Ama yanlış olan şeyler bir şekilde eleştirilebilmeli eğer eleştirilmezse yanlış dahada yoldan çıkıyor. Eğer ekonomi en başında eleştirilebilseydi, düzgün yönetilmediği ile ilgili toplum tepki gösterseydi şuan ki mevcut duruma kadar gelmezdik.
Ha keza bana kalırsa mülteci sorunu, kaçak göçmen sorunu ve yabancılara satılan mülk sorunuda aynı şekilde.
Mesela :arrow_down:

Maurice Druon’un Demir kral kitabında çok sevdiğim, çok güzel bir paragraf var, her şeyi çok güzel açıklıyor.

6 Beğeni

Geçen yıl gittim. Açıkçası bizim için maddi standartlar açısından pek bir fark olmadı, ama kafa rahatlığı = paha biçilemez. Tabi herkesin önceliği beklentileri farklıdır ama genel olarak önerebilirim hocamlar.

Bu ciddi bir sorun yahu. Mesela ben hala kitaplarımı alamadım, köyde çuvalların içinde çürüyorlar… En son bir yol buldum gibi ama uzun lafın kısası ehliyet gerekecek. Şimdi ehliyet dönüştürtmeye çalışıyorum bürokrasiden aylardır…

Tabi biz gayrımenkul piyasasının cayır cayır yandığı bir şehre geldik, o yüzden evi önceden bulup eşya getirme vs. lüksümüz pek olmadı. Ecnebilerin de dediği gibi, your mileage may vary.

4 Beğeni

Evet evet tam direkt dönüştürmüyorlarmış, ama anlaşılan 14 saat ders zorunluluğundan kurtarabiliyormuşum. Tabi belediyeden randevu al (3 ay), cevap bekle(2 ay) derken daha yeni yazılı sınava gireceğim kısmetse. :roll_eyes: :roll_eyes: :roll_eyes:

İşte Alaman disiplini. :slight_smile:

Hocam siz hangi ülkede yaşıyorsunuz bilmiyorum ama 2015’de bir Alman okulun şantiyesinde çalışıyordum. Anaokul, ilkokul ve liseden oluşan üç bloğun inşaatı 7-8 ay gibi bir sürede bitmişti. Adamlar şaşırmıştı biz ancak belgelerini hallederdik bu sürede demişlerdi.

Anaokulu için Alman bir boyacı gelmişti, sınıfları en verimli ruh halini verecek şekilde boyamak için. Boyacılar adamın bir hafta ton tutturmasını beklerken çıldırıyordu xd

2 Beğeni

Ah Howl gene ne inşa ettin bu kadar kısa sürede? :slight_smile:
image

3 Beğeni

Bende gittiğimde eşya götürmedim hocam belli bir süreliğine gittiğimi bildiğim için eşyalarımın bir kısmını sattım bir kısmını burada bıraktım, kitaplar vs her şey burada kaldı.
Benim ehliyetimde geçerlilik vardı onun için sıkıntı yaşamadım ama dönüştürme olayı bazı ülkelerde gerçekten çok büyük problem.
Eğer yanınıza gelecek olan eş dost akraba olursa peyderpey getirebilirler veya bi tırcı ayarlayıp onla da ufak tefek eşyasını getirten arkadaşım olmuştu.
Tırlar kilo başı 3€ mu ne alıyordu yanlış hatırlamıyorsam.

Daha fazla zaman harcadığım minecraft projeleri olmuştur, utançla itiraf etmeliyim ki.

Plan bu, ama bulduklarım biraz uzağa bırakıyorlar; araba kiralamam → ehliyetli olmam gerekecek alabilmem için hahah.

2 Beğeni

Çok şükür alan değiştirdim artık binaların sağlamlığından değil çirkinliğinden sorumluyum; işte ilk projem xd

3 Beğeni

Gitmeyi çok isterdim ama şıklarda da belirtildiği gibi “Herkes giderse bu ülke kime kalır?” Tabii gezip görmek, hatta belli bir süre çalışıp geri gelmek amacıyla gidip gelmeyi çok isterim.

Şaheser. Fakat resmen Ankara’da gördüğüm bir kaç iğrenç binadan “esinlenik” efsane fikirlerle kolaj yapmışlar gibi.

Mesela birincisi Kızılay’daki leş AVM:

İkincisi şu garabet:

Üçüncüsü bir sebepten iki haftalığına kaldığım ve hakkında hiçbir detay hatırlamadığım leş öğrenci yurdu. :thinking: Ama pencereleri renk teması falan vallahi bunun aynısıydı. :thinking:

4 Beğeni