Anket Teknesi

Tam olarak katıldığımı söyleyemem. Fazla okumak bence göreceli bir kavramdır. Mesela size göre günde 3 saat okumak fazla gelirken bana göre 1 saat okumak fazla gelebilir. Aynı şekilde bir başkası için de 5 saat okumak pek yeterli olmayabilir.

Bunu bir kenara bırakırsak insan beyninin okurken de bir yandan okuduklarını biz farkında olmasak bile süzgeçten geçirdiğini düşünüyorum. Sonuçta @WakerGentleman’ ın da dediği gibi insanın düşünmeyi bıraktığı bir an dahi yoktur. Ve bu düşünme halinde de beyin sürekli olarak çalışmaya devam eder. Hatta bildiğim kadarıyla insan beyni uykuda dahi çalışmaya devam ediyor. Belki de uyku halindeyken beynimiz gün içerisinde yaşadıklarımızla birlikte yaptığımız okumaları da arka planda muhakeme ediyordur. Eğer durum buysa Schopenhauer yanılıyor olamaz mı? Vay anasını Schopenhauer’ e yanılıyor olabilir dedim az önce :flushed:

Ancak az önce aklıma gelen geçici düşünceyi de bir kenara bırakırsam bence Schopenhauer çoğunlukla haklı. Ben insanın bir kitap okuduktan sonra yeni bir kitaba geçmeden önce okuduğu kitap hakkında yapılan yorumları da şöyle bir gözden geçirmesiyle kitaptan alabileceği faydayı son raddeye getirebileceğini düşünüyorum. Hatta okumadan önce yazar ve dönem hakkında biraz bilgi sahibi de olabilirse çok daha iyi bir okuma deneyimi olacaktır. Hep yaptığımdan demiyorum ama böyle düşünüyorum. Çünkü aynı kitap hakkında iyi kötü yorumlar okumak o kitaba başka perspektiflerden bakmamızı sağlayacak ve bu sayede belki kaçırdığımız noktaları da yakalayabileceğiz. Buraya kadar söylediklerim -paragraf özelinde- Schopenhaur’ u destekler nitelikte. Desteklemediğim nokta ise @noronikkirbac’ ın paylaştığı son cümlede geçen “Ve eğer insan sürekli olarak okumaya devam eder ve bunların üzerinde muhakemeye gitmezse o zaman hiçbir şey kök salmaz ve kaybolur gider.” kısmı. Bir kere okurken bir kitaptan çok etkilenmişsek bu unutulup gidenler arasında yer almaz. Sık okuyan ve muhakemeye zaman ayırmayan kişiler için de böyle olduğunu düşünüyorum. En kötü ihtimalle aradan yıllar geçtikten sonra kitabın konusunu ve karakterlerini unutur ancak kitabın o an kendisine hissettirdiği duyguları hiçbir zaman unutabileceğini sanmıyorum. Hani sevmediği ve zorla bitirdiği sıkıcı bir kitap olsa bile çok sonraları dönüp baktığında “Ben bunu sevmemiştim ya” diyebilir.

Kaldı ki benim düşünceme göre yaşadığımız her şey iyi kötü bir tecrübe bırakır bizlerde ve hiçbir şey ama hiçbir şey kaybolup gitmez. Kök salmasına gerek yok gördüğümüz ve düşündüğümüz her şeyden farkında olmasak dahi birtakım izler taşırız ve bu izler tıpkı parmak izlerimiz gibi hepimizi birbirimizden farklı kılar. Konuyu çok dağıttıysam affola :pray:

3 Beğeni

Türklerin hangi dönemi size hitap ediyor? Neden? Türkiye Cumhuriyeti hariç.

  • Orta Asya dönemi.
  • Balkanlar dönemi. (Hunlar vs.)
  • İlk İslam dönemi.
  • Selçuklu dönemi.
  • Osmanlı dönemi.

0 oylayanlar

Dönem adlarında problem var sanki. Daha net adlandırma yapılabilir bence. Örneğin Orta Asya dönemi yanlış gibi. Hâlen Orta Asya’da milyonlarca Türk yaşıyor, pek çok Türk devleti var. Eğer Orta Asya Dönemi’nden kasıt Göktürk çağı ise direkt bu ad kullanılabilir veya genel olarak İslamiyet Öncesi Dönem denebilir. Ki çoğunlukla bu ad tercih ediliyor. Ancak bu kez ikinci şıkta yer alan Hunlar çağı da bu kapsama girecektir. Bu çağa da Kavimler Göçü çağı (veya Hun-İskit çağı) denebilir belki.

3 Beğeni

Bu konuda belirleyici olması için Vikipedi Türkler başlığının Tarihçe bölümünü temel aldım. Tabi kendimce düzenlemelerim de oldu. Vikipedi de sizin bizim gibi insanlar tarafından yazıldığı için kesin delil değil tabii ki. Şu anlık bu ifadelerin neyi kastettiği anlaşılıyor gibi ama en azından Orta Asya dönemine (Göktürk vs.) eki getirebilirim.

Not: Maalesef anket açıldıktan 5 dakika geçince değişim yapamıyormuşum. Ben de yeni öğrendim. :person_shrugging:

1 Beğeni

O zaman ben Orta Asya dönemini tercih edeceğim :slight_smile:

Cengiz Han önderliğinde Moğollarla birlikte dünyanın canına okudukları dönem tam olarak bana hitap ediyor. Kültür ve zihniyet çok farklı olmadığı için Orta Asya Dönemi’ni seçtim.

Selçuklu birçok kervansarayın, medresenin yapıldığı, yeniliklerin gerçekleştiği, yeni yerlere -mesela Anadolu’ya- göç ettiğimiz bir dönem o yüzden yakın geliyor bana.

3 Beğeni

Öğrenmek istediğim iki dil arasında kaldım, bir türlü karar veremiyorum. Siz olsaydınız hangi seçeneği seçerdiniz?

  • Almanca
  • Fransızca

0 oylayanlar

Genel kültür üretimi alanında Fransızca daha önde gibi ama bilemedim. Okumak için öğreneceğim, dili konuşmak için kullanmayacağım.

Günler sonra gelen ekleme: Ara sıra Fransızca çalışıyorum bir süredir. Bu yüzden anket amacına ulaştı, diyebilirim.

İkinci el alışveriş için (hem alım, hem satım) tercih ettiğiniz siteler / uygulamalar nelerdir?

  • Dolap
  • Gardrop
  • Zebramo
  • Letgo
  • Sahibinden
  • Diğer

0 oylayanlar

Evde biraz derleme, toparlama yapıp fazlalık şeyleri elden çıkarasım var ( gözümde çok büyüyor ). Çok eskilerden sahibinden ve gittigidiyor kullanırdık, ebay satın almadan önce :smiley: 2-3 sene önce zebramoyu keşfetmiştim oradan birkaç kitap alıp satmıştım, şimdi farklı ürünler de elden çıkarasım var ama kafam karıştı yeni yeni şeyler çıkmış :smiley: Hepsinin farklı kullanım koşulları filan var, hangileri güvenli ve avantajlı olur? Hangisinde daha az ölücü vardır ? :joy:

Benim gibi 2. el işinin cahillerinden olan arkadaşlara da yardımcı olur belki anket, benzer bir konu aradım ama bulamadım.

Kıyafet vb için Dolap ve Gardrops kullanıyorum ben. Teknolojik aletler, kitaplık (mobilya), aksesuar gibi ürünler için Sahibinden kullanıyorum. Özellikle kargosu büyük ürünleri elden teslim etmek daha kolay oluyor. Gardrops satıcı için epey karlı. 200 TL’ye kadar olan ürünlerde satıcıdan komisyon almıyor mesela. Ben yaklaşık 1 senede bayağı satış yaptım ama gerçekten ihtiyaç sahiplerine gitsin diye düşük fiyatlardan koydum her şeyi, onun da avantajı vardır mutlaka.

1 Beğeni

Böyle bir durumla karşılaşsanız ne yaparsınız?

  • Hiçbir şey yapmazdım.
  • Çayımı yudumlarken olayı izlerdim.
  • İkna etmeye çalışırdım.
  • Kaba kuvvetle içeri çekmeye çalışırdım.
  • 112’yi arardım.
  • “Atla!” diye bağırdım.

0 oylayan

İslamiyet öncesi. Arap dini Türklüğümüzü unutturdu. Daha yeni yeni hatırlıyoruz.

2 Beğeni

Yüksek Lisans tezim için şimdiden konumu bulmak istiyorum bu yüzden anket açmak istedim. Çünkü okumalarıma bu yönde ağırlık vermek istiyorum. Felsefe üzerinden yapacağım bir tez olacak, Türk Mitolojisi üzerinden yapmayı düşünüyorum ama tam karar veremedim. Oy kullanırsanız sevinirim :slightly_smiling_face:

  • Türk mitolojisi
  • İran Mitolojisi
  • Yunan Mitolojisi
  • Mısır Mitolojisi
  • Hint Mitolojisi
  • Mitoloji yerine başka bir şey olabilir

0 oylayanlar

Bölümünü bilmiyoruz ama mitoloji + felsefe den yola çıkarak Yunan dedim. Niye Yunan dedim çünkü en çok kaynağı onda bulursun :smiley: Türk de en az kaynağı bulursun, çok zorlanırsın diyerek tercihim Yunan. Şimdiden kolay gelsin, kali tichi me :upside_down_face:

3 Beğeni

Felsefe Tarihi bölümüm, ben de şöyle düşündüm; Yunan Mitolojisi fazlasıyla rağbet gören bir mitoloji. Bütün dünyanın da halen işlediği ve işlemek istediği bir konu aynı zamanda. Evet kaynak çok var ama benim dil seviyem ona yeter mi emin olamadım. Türk mitolojisi kendi kültürel kodlarımızdan olduğu için kaynak kısmı daha iyi olabilir diye düşündüm hem de çok işlenen bir konu değil. Zaten ben çerçevemi oldukça dar tutmak istiyorum daha genişi bir doktora çalışması olabilir. :relaxed: Teşekkür ederim.

2 Beğeni

Anladım, o zaman zaten literatür tararken yerli kaynaklara daha yakın olacağın için Türk mitolojisi daha mantıklı gibi senin için, gene de önce hocayla konuşup sonra biraz bakın bakalım kaynaklardan sıkıntıya girme :smile: Ben İngilizce kaynak olarak düşündüm önce ondan Yunan dedim :smile: .

2 Beğeni

Benim hep ilgimi en çok Mısır Mitolojisi çekmiştir. O yüzden Mısır dedim :grinning: Piramitlerin gizemi, hiyeroglif yazıları, teknolojileri hep ilgimi çekmiştir.

1 Beğeni

Yunan mitolojisinde açılmamış konu söylenmemiş söz yok gibi. Halbuki Türk Mitolojisi daha bakir. Ben olsaydım Türk Mitolojisi derdim.

Bu sene forumda @isos81’un açtığı Malazan etkinliklerinden başka yüksek katılımlı okuma etkinliği yapılmadı. Bu etkinliklere katılmasam da çabası takdire şayandı. Eğer bu sene olmasını beklediğim yeni Malazan kitabının etkinliği dışında, 10 kişiden fazla katılım sağlanan, 200 sayfanın üzerinde herhangi bir okuma etkinliği açılırsa etkinlik bitiminde yazar ve kitap özelinde çengel bulmaca yarışması hazırlamayı düşünüyorum. Etkinlik sonrası yarışmaya sıcak bakar mısınız?

  • Sıcak bakarım.
  • Kararsızım.
  • Benlik değil.

0 oylayanlar

1 Beğeni

Muhteşem bir fikir. Çok hoşuma gitti, saygılar.

1 Beğeni