Armağan

Öykü Seçkisi'nde okumak için: Armağan – Aylık Öykü Seçkisi

image

“Yeryüzünün her yerinde bir sır saklı olduğu gibi bizim topraklarımızda da bir sır saklıydı ve onunla yüzleştim. Ben, Labarna. Hititliyim, Kral’ın himayesindeki ordumuzla birlikte, düşmanlarımızı kırmak için can atan bir gençtim fakat orduya katılabilecek ne uygun bir yaşa ne de yeterli bir fiziksel güce sahiptim. Babamın yürüdüğü yoldan yürümek, onun gibi savaşlarda büyük başarılar elde… (DEVAMI…)

Merhaba,

Elinize sağlık. Öykünüzün akıcılığını beğendim. Kullandığınız dil rahat okumamı sağladı. Belki başka birinin uyumsuz bulabileceği bir benzetme gülümsememi sağladı;

Bana, annemi hatırlattı, kafasında taşıdığı çamaşır dolu sepeti düşündüm. Bu yapılar da öyleydi.

Ayrıca; bunu da çok beğendim :slight_smile:

Gözleri bir ateş böceğini hapsetmiş gibi ışıl ışıldı.

Ancak;

Bunun üzerinde çok durmayacağım çünkü bu daha hiçbir şey.

dediğinizde, peri bacaları diye bağıran insanlar ya da dev tekerleklerin armağanları yerle bir etmesi, beni soktuğunuz beklentiyi karşılayacak derecede heyecan uyandırmadı. Naçizane fikrim, bu detayları daha şaşırtıcı ve biraz daha belirgin hale getirebilirsiniz.

Doğru anlayıp anlamadığımı teyit etmek için bir sorum olacak; peri bacaları diye bağıran ya da dev tekerlekleriyle armağanları yerle bir edenler, günümüz insanları mı?

Kolay gelsin
Müge

Elinize sağlık. Hitit ve Antik Mısır tarihini ve dolayısı ile Kadeş Savaşı konularına hep ilgi duymuşumdur. Bu yönüyle öykünüzü sevdim.
Anladığım kadarıyla kahramanımız bir tür zaman yolculuğu yapıyor. Ben de ‘dev tekerli araçları” günümüzün iş makinaları olarak algıladım.
Öykünün sonu ise hiç beklemediğim bir şekilde sona erdi. Genel akışla pek bağdaştıramadım.