Ayşekül'e Prens Aşık Oluyor

Öykü Seçkisi'nde okumak için: Ayşekül’e Prens Aşık Oluyor – Aylık Öykü Seçkisi

image

Bir varmış -bir varla yok arası- bir de yokmuş… * * * Kilometrelerce uzak diyarlardan birinde, güneşi hiç batmayan, çiçekleri solmayan, kuşları kedilerin yemediği, yine de besin zinciri çarkının kusursuzca döndüğü bir kasaba varmış. Bu kasabada neşesi eksik olan, kavgalı-gürültülü bir aile neredeyse yokmuş. Her daim yaz olan coğrafyasında envaiçeşit canlı yetişir, ağustos böceklerinin dört… (DEVAMI…)

5 Beğeni

Selam Sena;

Prens Allah in sevgili kuluymuş. İyi ki evlenmemiş o kundakçı çatlakla:) okusun bakalım ne olacaksa Ayşekül, en fazla prense ya da onun düzenine hizmet edecek biri olur. Oysa evlenseydi prensle, onu avucunun içine alsaydı sonra da sarayın yönetimini ele geçirseydi:)

Sena çok keyifli bir öyküydü. Eline yüreğine sağlık. Gorusmek üzere iyi bak kendine…

1 Beğeni

Merhabalar @Senaa;

Bu ay okumaya sizin öykünüzle başlamak istedim. İyi ki öyle yapmışım güzel bir başlangıç oldu benim için. Bana göre teknik olarak kusursuz bir masal örneğiydi. Konuyla ilgili fikirlerimi paylaşmadan hemen önce büyücüyü kafamda nasıl canlandırdığımı sizinle de paylaşmak isterim. :smile:

resim

Son zamanlarda her ne okusam büyücü kelimesini gördüğüm gibi kafamda beliren İlk imge tam olarak bu diyebilirim. Sizin öykünüze de oldukça yakıştırdım.

Konu ve kurguyla ilgili beni yoran, duraksatan bir bölüm olmadı. Son derece akıcı, özenli ve sürükleyici buldum. Toplumsal cinsiyet rollerine çok doğru bir noktadan göndermede bulunmuşsunuz. Tek hedefi “yakışıklı” prensiyle evlenip “sonsuza dek mutlu” yaşamak olmayan, kendi mutluluğunu bir başkasına bağlamayan ve ayakları yere olabildiğince sağlam basan Ayşekül’ün ataerkil toplum düzenini -yine toplumun zihniyeti sebebiyle akan- gözkülleriyle yakıp kül etmesi eseri bambaşka bir seviyeye çıkardı benim gözümde.

Ana karaktere duyduğum hayranlık son olarak bu paragrafla mühürlendi. :slightly_smiling_face:

Bir sonraki öykünüzü merakla bekliyorum. Sonraki seçkiyi bekleyene kadar mutlaka diğer öykülerinizi de okumak isterim.

Kaleminize sağlık… :smile::smile::pray:t2:

2 Beğeni

Senaaaa bayıldım öykünüze. ‘Sonsuza dek mutlu yaşadılar’ la bitmesindense ‘sonsuza dek mutlu yaşadı’ yla bitmesi beni gülümsetti. Ataerkilliğe rest çekip güzel bir masal yazmışsınız. Fiziki farklılıkların aslında dışlanma faktörü değil başka türlü bir güzellik olduğunuzu göstermeniz ayrıca hoşuma gitti. Kaleminize sağlık gelecek seçkide görüşmek üzere.

2 Beğeni

Selamlar Ebuzer dost :sweat_smile:,

Aaaa, Ayşekül’e laf yok. Benim oduncumun kızı, işini bilir. :smiley:

Keyif almana çok sevindim. Yaptığın yorumlarla da sayfamı zenginleştirdin. Var ol.
Arafta kalmaz ama arafta görüşürüz umarım. :relaxed:

Sevgiler,

Sena

1 Beğeni

Merhaba @Kursat_Akbulut,

İlk öykü olarak benimkini seçmeniz ve seçiminizden pişman olmamanız çok mutlu etti. Teşekkür ediyorum. :smiling_face_with_three_hearts:

Büyücü görseli efsaneymiş. :sweat_smile: Default büyücü varmış kafanızda, cuk da oturmuş, benim hayalimdeki de bunun ikizi gibi bir şeydi zaten. :smiley:

Tüm yorumlarınız için çok teşekkür ederim, öykünün mesajını beğenmeniz ne güzel. Klişelerden uzak kalmak en güzeli diye düşünüyorum ben de. O yüzden böyle küçük anarşistlikler yapıyor ve yazıyorum. :slight_smile:

Buradaki üçüncü öyküm Ayşekül, sanıyorum okumadığınız bir tek ilk öyküm var. Ona da göz atabilirsiniz tabii ki, hem Araf temasına kadar özleşmemiş de oluruz. :laughing:

Sizin öykünüzde buluşmak üzere :pray:

Sevgiler,
Sena

1 Beğeni

@Yuzuri merhaba,

Öyküme bayılmanıza çok sevindim. :laughing:

Tüm alt mesajlarımı almışsınız, ne mutlu bana. Amacım, yakışıklı prensin isteyince gelip alamadığı fakir ve çirkin kızın isyanını yansıtmaktı. Size de bu şekilde geçmesine çok sevindim. Sadece arada güzelim ormanı harcadığım için üzgünüm. O da kalemim isyana kayınca, kaçınılmaz oldu. :see_no_evil:

Görüşmek üzere.

Sevgiler,
Sena

Senacım :slight_smile:
Öykünün en güzel kısmı finaliydi. Başarılı bir kadın hikayesiydi.
İlk paragrafta bilerek yaptığını düşündüğüm “varmış, yokmuş” beni esasen biraz yordu. Ama sonra onları attın ve koşmaya başladın :slight_smile:
Ayşekül, her genç kadın için örnek teşkil etmeli. Çünkü ne olursa olsun hayatta yalnızız.
Sevgiyle kal, görüşürüz :slight_smile:

1 Beğeni

Yanan ormanı da kızın iç dünyasında oluşan isyan yangınları olarak düşünürsek güzelim orman telef olmaz :stuck_out_tongue: :smiley:

1 Beğeni

Gayecim, :slight_smile:

Bir varmış, bir yokmuş kısmı yazarken beni de yordu. :see_no_evil:

Okuduğun için ve tüm yorumların için teşekkür ediyorum aşkım. Başarılı bulmana sevindim. :smiling_face_with_three_hearts:

Evet, maalesef hepimiz Ayşekül’üz ve kendi çapımızda direnişimizi sürdürüyoruz. Mesajımı hissetmen de ayrıca mutlu etti. :pray:

Sevgiler, görüşmek üzere,

Sena

tabii canım, yangın - temsilii :sweat_smile:

1 Beğeni

Sena’cım buram buram cinsiyetçilik kokan ağır bir masal olmuş ve üstelik o caaanım ormanla birlikte sarayı, okulu ve her yeri yakıp kül etmişsin. Peki o zavallı prensten ne istedin :))

Gerçi @ebuka masalında kurbağa prense prensesi yedirmişti, o zaman ödeşildi :))

Şaka bir yana eline sağlık, Ayşegül’ün kitap serisi geldi aklıma isim tercihini acaba ona göre mi yaptın merak ettim.

Kurgun çok temiz, anlatımın da öyle. Bir cümle sadece kafamı kurcaladı. Prensin yakışıklı olarak büyüdüğünü belirttiğin cümle, arzu istek pedofil vs biraz karışmış gibi.

Ayşekül hep gülsün canının istediği gibi de yaşasın :pray:t2:

2 Beğeni

Ruhların kaçışı filmindeki Yubaba/Zeniba ikizleri :slight_smile: Çok severim. Yorum yapamadan duramadım.

3 Beğeni

Mügecim :laughing:

Bu keyifli yorumun için teşekkür ederim öncelikle. Baktım seçkide hep erkek cinsiyetçiliği yapılıyor, ona da satirik bir dokunuş olsun dedim kendimce işte, kotarabilmiş miyim? :stuck_out_tongue_winking_eye:

Evet, Ayşegül serisinden esinlendim isim olarak. Ama bizim Ayşekül’ün karakter Ayşegül kadar minnoş değil.

Yüzyıllık Yalnızlık’a kaydı kafam orayı yazarken azıcık. :see_no_evil:

Ayşekül’ü masalımın kahramanı olarak desteklediğin için çok teşekkür ederim. Yorumların çok kıymetli.

Sağ ol canım benim. :pray:

Sevgiler,

Sena

1 Beğeni

Bende çok severim :smile: kaç kere izlediğimi hatırlayamıyorum bile. Kafama nasıl yerleştirdiysem her yerde görüyorum. :joy:

3 Beğeni

Selam Sena,

Herşeyden önce söylemek gerekir ki; karşımızda oturmuş bir tarz var. Absürdlüğü, sert gerçekçilikle harmanlayan ve sosyal mesajlar içeren şişe içindeki notlar bunlar.

Beni öyküde en çok etkileyen şey; bu masalın anti niteliğinden çok, aslında ilk ve saf halinde bile bir yalan olması oldu. Herkes numara yapıyordu ve aslında bu acımasız dünyayı sadece anlatıcı filtreleyerek masal gibi anlatıyordu bize.

Beni en çok düşündüren karakter büyücü oldu. Neyi ne kadar planladı bilemiyorum. Ancak Ayşekül’ün isminden, olağanüstü özelliğine, oradan da küllerinden doğmasına kadar bütün olay sanki onun mimarisi gibiydi. Bir yerde senin masaldaki distribütöründü sanırım.

Ayşekül’ün özgüvenli tarzı ile dibe vurup küllerinden doğması arasındaki bağı çok beğendim. Bir noktada özgür, seçimleri olan ve kendisini olduğu gibi kabul eden Ayşekül’ün bir yanda da arkadaşlarından gelen davranışlara karşı da tıpkı toplumsal yozluğa olduğu kadar tepkili olması son derece düşük frekanslı ama belirgin şekilde verilmiş.

Prensin Ayşekül’e aşık olması sekansı, bu öyküyü Sena yazmış dedirten sekanstı bence. Son derece eğlenceli olduğu kadar; aşkın ne olduğundan, prens seçer kızlar ona koşar konseptine başkaldırışa doğru eğlenceli ama aynı zamanda sağlam temelli bir yolculuğa çıkardı okuyucuyu.

Yakarsa dünyayı oduncu kızları yakar…

Ellerine sağlık.
Görüşmek dileğiyle…

1 Beğeni

Selam Murat, :smiling_face_with_three_hearts:

Şu kalpli, minnoş emojiyle başladım ki, yorumunun bende uyandırdığı duyguları daha net anlayabil :relaxed:

Çok teşekkür ediyorum. Burada yayınlanan ve yayınlanmayan çoğu yazımı okudun, bu yüzden yazım tarzımla ilgili yaptığın yorumlara oldukça saygı duyduğumu biliyorsun. Olumlu, olumsuz tüm sözlerin çok kıymetli gerçekten. :pray:

Büyücü konusuna gelince; kendisi dünya güzellik standartlarına göre ortalamanın epey altında olduğu için iksir şartlarına harfiyen uymayanları da kendine benzeterek intikam alıyordu. Burada kızımız yaman çıktı işte, küllerine razı gelmedi. :upside_down_face:

Ayşekül benim bu platformda yayınlanan öykülerimin içindeki tek kahramanım. Diğerlerini hep eleştire eleştire yazmıştım. Ayşekül’ün cesaretini ise ben de çok takdir ediyorum. Hislerimin aynı şekilde sana da ulaşmasına sevindim.

Bu slogan da müthiş oldu. :upside_down_face:

Okuyup, yorumladığın için çok teşekkür ederim.

Görüşmek üzere, sevgiler. :two_hearts:

Sena

1 Beğeni

Rica ederim ne demek. İş ki az da olsa faydam olsun. Ki aslında bence gerek de yok. Sen yürü devam et yolunda :facepunch:

Büyücüye çok güldüm :laughing: :laughing:

Ayşekül bu arada Sissy Spacek’in bir filmi vardı oradaki kız gibi. Haklı, güçlü, özgür ve modern ok ama pyro maalesef. İşte sadece bu sebeple -Haklı, güçlü, özgür ve modern olması ile kesinlikle alakası yok!..- kontrol edilmeli :sunglasses:

Arak maalesef :sweat_smile:

Tekrar rica ederim
Görüşmek üzere…
:raising_hand_man: :pray: :clap:

1 Beğeni

Bu artık uğur gibi, totem gibi bir şey. Bir maç boyunca aynı şarkıyı söylersem, maçı biz kazanıcaz sanmakla eş :see_no_evil::upside_down_face:

Evet, @ebuka de direkt ‘kundakçı çatlak’ diye özetlemiş. Sen yine kibar kaldın yorumlarda. :sweat_smile:

Arak değil, uyarlama olarak değerlendirdim. Cuk oturdu, yakarsa dünyayı… :smiling_face:

Sevgiler,

Sena

2 Beğeni

Merhaba Sena.

“Ayşegül” hikayelerini çocukluğumdan bilirim. Severek okurdum. Çok da güzel görselliğe sahiplerdi. Bir gazetenin yanında verilirdi. O zamanlar o gazete omurgasını evrime kurban etmemişti. Öncelikle beni çocukluğuma götürdüğün için teşekkürler.

Dil insanı vezir de eder rezil de. O kadar güçlüdür işte. Ben bu masalı nasıl yazdın diye biraz kafa yoracak olursam söyleyeceklerim yine dilin büyüsüne dair olurdu. Şöyle ki, yazar masal deyince çocukluğuna gitmiştir. Ayşegül’ün hikayeleri gelmiştir aklına. Acaba ne yazabilirim diye düşünürken, Ayşegül’ün gülü gözüne çarpmış, onu koparıp zavallı masumiyeti küle çevirmiştir. Sonra da küllerinden bir masal doğmuştur. Bir harf nelere kadir olmuştur. Böyle olmadıysa da ben bu büyüye inandım. Fala inanma falsız kalma hesabı : ) Vezir olma yolunda yol açıklığı diliyorum.

Bilinene özgünlüğünü kattığın için tebrik ederim. Kendi tarzında, sert ve güzel bir masal olmuş. İlk bölümdeki varmış ve yokmuşlar dikkatimi biraz dağıtsa da, güneşi batmayan bir kasabada ana karakterin yüzünün aya benzetilmesini biraz garipsesem de, matematik bilmeyen annesinin aptal yerine konmasına biraz içerlesem de ( :slight_smile: ) bunlar eserini tümüne gölge düşürecek türden konular değildi.

Ne yok ol, ne arada kal; sen var ol.

Satırlarıma son verirken, Ayşekül’ün tavşanı küle çevirme tehtitlerine dair olan bir resmi de buraya iliştiriyorum.

Sevgiler…

resim

1 Beğeni