Yorumlarınızı bekliyorum, iyi okumalar.
Bir şeyler yanlış. Beyaz saçlı bir kadın denizin üzerinde yürüyor. Koluna girmiş bir kız evladı ona eşlik ederken mutlu bir aile portresi çiziyorlar. Geç yaşta evlenmiş bir kadın olmalı. Birlikte, direkleri denizin ortasından yükselen gemiye doğru yürüyorlar. Yanlış olan bir şeyler var. Küçük kızın ayağı takılıyor. Ayağını yerdeki taşa vurmuş olmalı. Kolunu tuttuğu yaşlı babası, incinen yerini öpüyor ve onu ayağa kalkması için teşvik ediyor. Ayağa kalkan kadın, boşluğa bakıyor ve gözleri yaşla doluyor. Ağladıkça küçülüyor sanki. Elleri, ayakları ve diğer bütün uzuvları. Her şey büyüyor bunlar olurken. Her şey devasa boyutlara ulaşıyor. Kadının nefes alışverişleri hızlanıyor ve ak saçları yerlere dökülmeye başlıyor. Omuzları gitgide çöküyor, başı öne doğru eğiliyor. Varmak istediği yerden çok uzakta, emeklemeye bile dermanı kalmamış bir halde uzanıyor. Gözünden akan yaşlar birdenbire kesiliyor. Toprağın sulandığı yerden bir filiz yükselmeye başlıyor. Havada muhteşem bir koku var. Bayram havasına yakışacak bir koku. Aynı zamanda bir başka koku geliyor kara bulutların içinden. Denizin berraklığını bozan, toprağı kurutan bir koku. Yanlış olan hiçbir şey yok. Küçük bir bebek oturuyor yerin üstünde. Annesine babasına bakıp gülüyor. Ayaklarının üstünde durup yürümeye başlıyor. Annesi ve babası tutuyor elinden. Hep birlikte, direkleri denizin ortasından yükselen gemiye doğru yürüyorlar. Gitmeyi en çok istedikleri yere…