Brent Weeks, 7 Mart 1977 yılında Montana’da dünyaya gelmiştir. Hillsdale College’dan Türkçe derecesi ile mezun olan Brent Weeks, tam gün yazıma geçmeden önce kısa bir süre öğretmen ve barmen olarak çalışmıştır.
11 Mayıs 1016 yılında Brent Weeks’in İki Oda kitabının yayınlanacağı açıklanmıştır. Yazar halen Oregon’da yaşamaktadır.
Gece Meleği Serisi
Durzo Blint için suikast bir sanattı. Ve o, şehrin en usta sanatçısıydı. Azoth için hayatta kalmak çok zordu. Tehlike peşini asla bırakmıyordu. Kendini bildi bileli kenar mahallelerde yaşadı ve insanları hemen tanımayı, risk almayı öğrendi. Durzo Blint’in yardımcısı olmak, belki de aldığı en büyük riskti. Azoth, kendini kabul ettirebilmek için eski hayatını geride bırakıp yeni bir kimlik ve isimle hayatına devam etmeliydi. Kylar Stern olarak, tehlikeli kurallar ve tuhaf büyülerle dolu yeni hayatında ölüme yakın durmaya alışmalıydı.
Işıkyaratan Serisi
Gavin Guile da tam olarak ne kadar ömrü kaldığını biliyordu. Zekâsı, adaleti ve elinde bulundurduğu güçle görevlerini eksiksiz bir şekilde yerine getiren Gavin’in Prizma olarak süresi dolmadan gerçekleştirmek istediği beş şey vardı. Ancak bir oğlunun olması bunlara dahil değildi.
Uzak bir Satraplık’ta bir oğlu olduğunu öğrenen Gavin ya oğlunun iyiliğini ya da bugüne kadar kurduğu düzeni seçmek zorunda kalacaktı. Bu uğurda vereceği kararlar Gavin’in karanlık sırlarını ortaya çıkaracak ve geçmişiyle yüzleşmesine neden olacaktı. – Tanıtım Bülteninden
https://www.youtube.com/user/TheBrentWeeks
Yazarın az takipçili youtube kanalı var. Soru-cevap yayınları yapıyor.
Lightbringer serisine hayran olmama rağmen, yazarın kendisini de çok sevmemi sağlayan canlı yayın ise Daniel Green kanalındaydı, büyük keyifle izlemiştim… Çoğu kişi zaten bilir ama bilmeyenler için
En iyi kısmını tartışırız ama en keyiflisi kesinlikle o bence de. Okuduğu seri sayısı az bence. Lightbringer, The first law gibi serileri bile youtube a başladıktan sonra okudu. Ama Hem keyifli, hem de az da olsa okuduğu seriler hakkında yorumları çok yerinde bence.
Çok uzun ama, inanılmaz keyifli video. Adam kitap reklamı yapması lazım, ama onun yerine Daniel’a soru soruyor, başka konulardan konuşalım diyor. Çok ilginç biri bence.
Yok yok yine de eklemek istedim ama “The video you requested isn’t enabled for community contribution. Here are some other videos that could use your help.” diyor. İzliyorum hala. Ben de çok seviyorum, keşke gece meleği serisinin devamını da bassa Artemis. Hoş onlar da haklı . Daha ilk baskı bitmiş değil
Daniel konusunda ben çok fazla evrene dalmasını istemiyorum aslında, çünkü ne kadar çok külliyata bağlanırlarsa o serilere o kadar az vakit ayırmaya başlıyorlar. Zaman Çarkı konusunda en başarılı videolar bence bu arkadaşın. Aynı şekilde Lightbringer konusunda da. https://www.youtube.com/channel/UC7FW6FYqPLeQIXMSulBfOLw
ikisi beraber takip ettiğim ve aynı zamanda da en sevdiğim kanallar. Beraber videoları da vardı hatta. Bir ara forumda paylaşmıştım.
Merphy yanlış hatırlamıyorsam Zaman Çarkı serisinde 4.ya da 5.kitabı okuyordu değil mi?
Zaman Çarkı konusunda ama Daniel ile yarışmak zor. Tek başına 5000 kişiyi falan seriye başlatmıştır. Ve ben de onun gibi Zaman Çarkı hayranı olduğum için sonuna kadar katılıyorum yorumlarına sözlerine
Ne kadar kaliteli olursa olsun tamamlanmamış seriler artık ilgimi çekmiyor.
Devam kitapları ne zaman çıkacak ve seri tamamlanacak mı diye düşünerek stres olmak istemediğim için hiç bulaşmıyorum bu serilere.
Brent Weeks son zamanlarda çok severek okuduğum yazarlardan. Önce Lightbringer serisi ile başladım, sonra da Night Angel’ı okudum. Her iki seri de güzel ama Lightbringer iki tık daha güzel bence.
Lightbringer 1.ve 5. kitaplar 4*, aradaki kitaplar 5*. Night Angel ise 1 ve 2. kitaplar 4*, son kitabı henüz okumadım Son kitap için sonu kötü diye okumuştum ama aynı şeyi Lightbringer son kitap için de duydum. Lightbringer son kitap gayet iyiydi, o yüzden Night Angel için de umutluyum
Sonraki kitaplar daha güzel. Son kitap da ilk kitapla eşdeğer. İlk kitap bence biraz durgun başlamıştı. ben olaylara aşina olana kadar bi 200 sayfa geçmişti ama sonradan su gibi akmıştı. İkinci kitap hiç hız kesmeden hatta hız arttırarak devam ediyor kaldığı yerden
En güzeli olur. Ben askere gitmeden okudum ilk kitabı. Hiç bir şey hatırlatıyorum. Belki ikinci kitabı elime alınca hatırlarım yavaş yavaş ama en mantıklısı bitince okumak. Dersimi aldım artık ben de
Ben, Bıçağın Kendisi, Destanlar Çağı ve Kara Prizma kitaplarını beraber almıştım. Kara Prizma’yı okumadım diğerlerini okudum. Geçen bir arkadaşa hikayeyi anlatırken (Bıçağın Kendisi) iki kitabı harmanlayıp yeni bir öykü oluşturmuşum. Bir de hafızama güvenen biriyim. Peh!
Destanlar çağının üstünü çizdim ben. Özellikle 2. Ya da 3. kitap yayınlanmış 6 ve üzeri kitap bulunan hiçbir seriye girmiyorum. Hele ki bu malum yayınevinin bir serisiyse. Artık kızmıyorum bile, hızlı geliyor diye kıyamet polisini okudum bu kararıma rağmen 3. kitap yok mesela hala. Ya yaşlanıyorum belki biraz ama cidden unutuyorum ne olmuştu neler dönmüştü. Bu kadar uzun sürmemeli.
Üç seri arasında en zayıfı Destanlar Çağı geldi bana belki o yüzden çabuk unutmuş olabilirsiniz. Kadim Kanunlar ise aklımda en çok yer eden oldu ve unutmadım diye düşünüyorum. Haftaya ikinci kitapları geliyor. Bakalım okuduktan sonra düşüncelerim nasıl değişir.