Mutlaka dublaj ile dene birde ilerilerde Bay Zurkov diye bir konuşan silah geliyor eline, inanılmaz komik muhabbeti var. Çok eğleneceksin.
Bende senin tavsiyenle Resident Evil Village bitirdim. Yeni nesil oyunu çok güzel. Ama 8 saat sürdü biraz kısa olmuş gibi.
Evet dublajlı oynuyorum çok eğlenceli bir oyun.
RE8 uzunluk açısından beni de üzmüştü. Hatta 4 ve 5 'deki gibi daha geniş bir alana yayılacağını ummuştum harita olarak ama biraz dar bir alana kısılmış gibi geldi. (Gerçi 7’yi düşününce yine de geniş bir alan sayılır)
Bunlara rağmen yine de mükemmel bir oyun olmuş bana göre. Silahlar ve yeni yaratıklar özellikle çok iyiydi. Ben oyunu donanım haberden dijital olarak almıştım. Bitirdikten sonra ben de sattım.
Storeda yüksek bir indirime girerse mutlaka alıp kütüphaneye ekleyeceğim.
Black Desert oynadınız mı? Benziyor mu? Onda da böyle ev yapma özellikleri falan vardı, aşırı iyiydi. Bir bakayım oyuna.
Yok oynamadım ama arada reklamları çıkıyor karşıma, ben de benzettim. Bir ara bakarım ona da
Yeni Battlefield çok güzel duruyor. Fragmanını görünce eskiye döndükleri için sevinçten çığlık attım. 4’ten sonraki oyunlar rezaletti; ama bunu da betası çıkmadan almayacağım. Bir görelim önce. Umarım vuruş hissi, silahlar ve diğer her şey dördüncü oyuna benzer. Videodan öyle anlaşılıyor.
Nasıl özlemişim anlatamam…
Ayfonda önerebileceğiniz güzel bir oyun var mı?
Dragon Quest XI
Bu seriye başlamayı Yakuza: Like a Dragon’ı bitirdiğimde kafaya koymuştum. Daha önceden de girmeye çalışmış ama vakit ayıramadığımdan amacıma ulaşamamıştım.
Animelerde mangalarda sıkça adı geçen iki seri vardır. Birisi “Monster Hunter”, diğeri de “Dragon Quest”. Bu iki marka Japonya’yı kasıp kavurmuşlar. Batıda Final Fantasy daha çok bilinmesine rağmen oralarda JRPG denilince akla DQ gelir. Yansıması da pek çok eserde görülür. Son Yakuza oyunu da onlardan biriydi. Harika bir oyundu. Böyle bir oyunun ilham aldığı kaynak kötü olamazdı. Öğrenmeliydim. Böylece ben de ilk adımımı 11. oyunla seriye başlayarak atmış oldum.
Oyun hakkında konuşulması gereken ilk şey: Oyun tam bir görsel şölen. Görmelere doyamaycan manzaralar, karakterler, ara sahneler… Bazen durup haritayı dolaşıyorum, sağı solu inceliyorum. Hatta yeni şehre girdiğimde ağzımdan salyalar akıyor. Gel gelelim oynanışa. Dediğim gibi, seri çok köklü. Görüntü açısından ne kadar ilerlemişse oynanış açısından da o kadar kendini korumuş. Günümüzde sığ olarak anılabilecek basit bir yapısı var. Bunu yadırgamıyorum ama FF bile daha 3D ye geçmeden 6. oyunda quick time event falan kullanıyordu. Basit sıra tabanlı oynanışın oyuncuyu sıktığı o zamandan anlamış olsalar gerek. Neyse, bir bildikleri vardır herhalde.
Oynanışı gömdüğüme bakmayın. Ben oyunları oynamam, izlerim. İşin yorucu kısımlarını hileyle hurdayla es geçer, hikayeye kaptırırım kendimi. Fling Trainer vardır, bilen bilir. Her yeni oyuna başladığımda oradan emanetimi alır öyle başlarım maceraya. Böyle yapmazsam oyun bana amelelik gibi geliyor. Külfet oluyor. Vakit kaybediyorum gibi hissediyorum.
Hikaye çok keyifliydi. Rafine, tertemiz bir fantastik kurgu. Klişeleşmiş, güzel bir hikayeydi. FF gibi sıradışı hikayeler değil de daha klasikleşmiş bir yapısı vardı. Ama sonunu göremedim. Oyunu 41. saatinde vaktim daraldığı için bugün bırakmak zorunda kaldım. Gerisini videolardan izler, o açığı da kapatırım.
Oyunda evlenme özelliği varmış. Yanarım yanarım onu göremediğime yanarım. Bu önceki oyunlarda da olan bir şeymiş. Hatta 5. oyunun olayı buydu sanırım. Sevgili dostlar, bana romance seçeneği olsun. Ben o oyunu oynarım. Hiç fark etmez. Bayılıyorum ya. Oyunun değeri gözümde iki üç kat artıyor, anında.
Bundan sonra telefonda DQ 5 oynayacağım sanırım. Youtube’da Polygon’un DQ üzerine bir videosu vardı. Onu da izleyebilirsiniz.
@nefarrias_bredd Hayır hocam, onu aşmışlar. Düşmanın yanından geçip gidebiliyorsunuz.
Sıra tabanlı oyunlar benim içimde bir yaradır. Kimbilir ne hikayeleri sırf sıra tabanlı oyun alerjimden dolayı deneyimleyemiyorum, bu beni çok üzüyor. Dragon quest serisi de en merak ettiklerimden.
En azından bir denemek istiyorum ama, şeyi sorayım hocam size: haritada yürürken rastgele dövüş başlıyor mu?
O halde ilk fırsatta deneyeceğimdir teşekkür ederim.
Bu aralar bu savaş uçağı oyununu oynuyorum yıllar evvel Ace Combat assault horizon oynamıştım o oyunda it dalaşı olayı çok iyiydi ve bu seriyi sevmemi sağlamıştı.Bu son oyun da çok zevkli ve şuan Ps Storede indirimde.Bölümler normal modda olmasına rağmen bana zor geldi ve zaman kısıtlaması olması oyuna farklılık katmış.Tavsiye ederim.
Bu hafta The Banner Saga üçlemesine sardım. Seneler önce görmüştüm el çizimi grafikleri çok hoşuma gitmişti, almak bu seneki yaz indirimlerine kısmet oldu. Oyuna başlarken çok bir beklentim yoktu, niye bilmiyorum ama adeta ters köşe yaptı. Çizimler tek kelimeyle şahane, müzikler oyunun geçtiği İskandinav esintili evrene tam yakışır şekilde ve worldbuilding de oldukça detaylı. Ana hikayesi de (bence) oldukça sürükleyici, resmen başından kalkamadım. Ayrıca hikaye boyunca yaptığınız her seçimin eninde sonunda sizi etkilemesi de çok iyi. Başta pek sevemesem de oyun ilerledikçe savaş sistemine de alıştım. Sıra tabanlı bir sistemi var temelinde ama bir iki ayrı özelliği var. Bunlardan belki de en önemlisi güç değerinin hem ne kadar sert vurduğunuzu belirlemesi hem de can yerine geçmesi.
Eğer oynayacak RPG arıyorsanız buna bir şans verin derim. Ancak şunu da vurgulayayım en iyisi üç oyunu beraber oynamanız çünkü diğer oyunlar öncekinin bittiği yerin hemen sonrasında başlıyor, ayrıca bir önceki oyunun kaydını sonraki oyuna aktarabiliyorsunuz, yani seçimleriniz ve başınıza gelenler sonraki oyunlara da aktarılıyor.
Sırf şu olay yüzünden bir türlü Japon rpglerine başlamaya korkuyorum. Bence artık rastgele dövüş mekaniğinin tarihe karışması gerekiyor. Çok şükür FF bıraktı artık.
Sormayın hocam. “BIRAK DA OYUNU OYNAYALIM YA ANAA” nidaları eşliğinde FF7’den ragequit atmıştım en son.
Kaçtan itibaren bıraktı? Ordan başlayayım.
Ben de En son son bossa kadar gelip bırakmıştım.
- Ve sonrasın da rastgele karşılaşmalar yok(11 ve 14 mmorpg) Seri 12. oyun ile aksiyona kaymaya başladı yavaştan. Turn Base ile aksiyon arasında bir yere konumlandırdı.15 ve 7 ramake ile birlikte taktik kısmı çöpe atılmayan Hack’n Slash’e döndü.
Eğer dikkatinizi çekerse Kingdom Hearts 3’te rastgele karşılaşmanın olmadığı bir oyun. Ama oynamak için öncesini ve tüm hikayeyi bilmek gerekiyor.
Çok iyi, 13 ve 15’e bakacağım o halde.
Kingdom Hearts’ın DS için olan bir oyununu oynamıştım, yıllar yıllar önce. Senaryodan hiç bir şey anlamamıştım… Sonra /v/de tam olarak şu görseli görmüş ve bırakmıştım hocam:
ek: fakat şimdi hatırladım, o ds oyununun müzikleri aşırı güzeldi.
Şu Japonlar akıllarına esen hikayeyi bir kağıda amiyane tabirle kusup daha sonra kurgudaki mantık hatalarını düzeltmek için daha abuk şeyler kusmuyorlarsa ben de bir şey bilmiyorum, diye araya gireceğim. Metal Gear Solid’te bile aynısı geçerli sanırım. Eh, aynı seride 6 oyun çıkarıp bunların hikayelerini birleştirmek hiç kolay değil (6 oyun sürecek bir hikayeyi yazmak hiç kolay olmamasının yanında henüz ortada ürün yokken 6’ya değin bütün oyunları kâr ederek satacağınızı düşünmek saçmalıktır elbette). Bunun yerine Death Stranding gibi (Kojima yapımı diye örnek veriyorum) kurgularına özen gösterdikleri tekli oyunlar yapsalar çok daha iyi olur. Şahsi fikrim.
Her JRPG hikayesi aynı zaten. Dünyayı yok etmek isteyen büyük kötü var, onu yeniyorsun.
Hocam bu cidden gerçek yahu. Haklısınız, oyunlar tutuldukça her çıkan sisteme bir oyun yapıp senaryoyu spagettiye çevirme geleneğinin büyük bir katkısı var mutlaka. Ama seri olmayan oyunlarda da görebildiğimiz bir trend bu sanki, sebebine dair bir kaç hipotezim var ama kendimi tam ikna edebildiğim düzgün bir açıklama bulamadım henüz.
Bu da yanlış değil ama bence bu kadar indirgemek pek sağlıklı olmayabilir hocam; bu kadar indirgeyeceksek nerdeyse her edebi hikaye de özünde kahramanın yolculuğu’nun bir varyantı.
Hocam 13. Oyun serinin en kötü oyunu diye biliyorum. Ona göre birkaç inceleme okuyup bakın. Combat sistemi bayağı sıkıcı diye biliyorum. Bir ara kafayı ciddi ciddi jrpglere takmıştım. Interneten deli gibi araştırma yapıyordum. Tüm bunları oradan biliyorum.
Bakın şimdi Aklıma geldi Tales, valkyria Chroicles ve Nio Nu kuni serilerini bakabilirsiniz bunlar daha aksiyon odaklı seriler.
Tales of <sonu -iria ile biten garip kelimeler> oyunlarını kastediyorsunuz değil mi? Steam sürekli öneriyordu ama ne yalan söyleyeyim önyargıyla yaklaşıyordum.