Residual
Daha oyunun başında takıldım. Ayrıca aşırı piksel bi oyun olmasa daha güzel olacak.
Into The Breach
Bu da piksel bir oyun olsa da daha anlaşılır ve eğlenceli. 
Ayrıca Civilization 6’ da ilk zaferimi kazandım. Osmanlıyla bilim zaferi.
@Erdo Resident Evil 9 Requiem şimdi ön siparişe açıldı.
Steam
Düz $52.49 USD
Deluxe Edition
$59.99 USD
PS
Düz 3.499,00 TRY
Deluxe Edition
3.849,00 TRY
Amanıııın habere gel. Fiyat iyi mi, kötü mü bilemedim ama sonuç olarak alacağız. Zaten çıktıktan uzun bir süre sonraya kadar indirime girmeyeceği bariz. İndirimi bekleyecek kadar sabredemeyeceğimiz de ortada. Hayırlısı bakalım.
Haber için çok teşekkürler dostum. Şimdi kulağımız vr modunda.
Leon’un oyunda olacağı aylar öncesinden sızdırılmıştı hocam. Başka sızıntılar da var aslında ama bakmadım ben. Spoiler yemekten nefret ediyorum.
Ben de deluxe alırım uygun olduğum bir zaman.
Ball X Pit’i oynuyorum.
İnstagram reklamlarında sürekli karşımıza çıkan şu tip fake oyunlar ile
Vampire Surviors’ın karşımı diyebileceğim feci bağımlılık yapıcı bir oyun. Birkaç el oynayayım diye giriyorum 3-4 saat heba oluyor 
Steamde 8$ gibi uygun bir fiyattan satılıyor. Gamepass kütüphanesinde de var.
30fps e dayanamayacağım konsol kültürüne pek alışkın biri değilim. Bu güne kadar hep pc den oynadım oynayacağımı. Ps5 ile ile birlikte konsol edindim ama yok bi alt nesle inip 30fps oynayamıyorum
En iyisi çok fazla ilerlemeden pc ye indirip oradan devam etmeye karar verdim. Umarım ds ile steam rdr için uyumludur.
Dual Shock için bir ara ürün uygulaması vardı sanırım. Sırf bu yüzden Xbox Controller almıştım.
Europa universalis 5 desem 
Gerçi hala nereye basarsan ne açılıyor onu öğrenmeye çalışıyorum ama olsun 
15 yıl önce de dota oynuyordum, hâlâ dota oynuyorum.
Söz verdiğim gibi kedi kulağımızı da taktık. 
Bu da bonus olsun. 
Bir sonraki platin kupada görüşmek üzere. Belki Requiemi yaparım.
Aydınoğulları ile başladım. Daha başlar başlamaz bir ton problem. Halkın yüzde 70 i Yunan. Kültürel çatışma var, üretim zayıf. Donanma var kara askeri yok. Sadece ülkenin dertlerini okumak bile 40 dakikaya yakın sürdü. Karar verme kısmına gelemedim bile.
Şimdilik kimseye dalaşmıyorum ama Türklerin yükselişi etkinliği başladı. Osmanlıyı kolluyorum. Şayet Bizansa dalmaya başlarsa Orhan Bey alttan alttan adalar ile genişleyeceğim. Cenevizin Bizanstan güçlü olması ve dibimde olması ise ayrı sıkıntı.
Loncaların da derdi bitmiyor. Bakalım ilk 1 -2 saatim sadece okumak ile geçti.
Bu sıralar bir kaç oyuna başladım ama çoğunun devamını pek getiremedim maalesef. Bunlardan bahsedeyim biraz ben de;
Silksong:
Yıllarca bekleyip çıktığı gibi binbir hevesle alıp başladım. Ama şahsım adına (evet şahsım) çok feci bir hayal kırıklığı oldu. 10 saat falan oynadıktan sonra pes ettim maalesef.
Oyunla ilgili derdimi anlatmak biraz zor olacak galiba ama deneyeyim. Oyun zorca bir oyun. Ama daha zor oyunları bitirmişliğim vardır. Bu oyunsa beni yoruyor ve uyuz ediyor. Bu, bence zorluktan farklı bir şey.
Oyunun tasarımcıları bana ilginç, çabamın hakkını veren bir meydan okuma sunuyormuş gibi hissettirmiyor bana. Tasarımcılar suratıma çer çöp çamur fırlatıp aşağı iterken tepeye tırmanmaya çalışıyormuşum hissi veriyor daha çok. Dramatize ettim durumu ama hissiyat olarak aşağı yukarı böyle durum benim için. Hemen her şey sabır sınavı gibi hissettiriyordu ‘hadi len’ deyip saldım oyunu ben de. Belki günün birinde modlayıp falan oynarım. Çünkü bütün bu uyuzluğun altında iyi bir oyun var gibi duruyor. Hayırlısı. Team Cherry’ye çok kırgınım.
Persona 5 strikers:
Persona hasretim depreşti, indirimde yakalayınca da yapıştırdım oyunu. Ama sanırım musou janrı pek bana göre değilmiş. Hikayeyi ve karakterleri ilgiyle takip ediyordum, ama oynanış sarmadı maalesef. Günün birinde çok boş vaktim olursa dişimi sıkıp devam etmek istiyorum ama hayırlısı.
Divinity Original Sin 2:
Bu gerçekten çok güzel bir oyundu. Adamlar Baldurs Gate lisansını almadan önce formülü baya baya oturtmuş aslında. BG lisansı olmayan bir BG oynuyormuş gibiydim. Tabi bütçenin 1-2 order of magnitude daha küçük olduğu bayağı belli oluyordu.
Ama hikaye benim için momentumu pek taşıyamadı maalesef. ikinci act’ın sonlarına doğru motivasyonumu kaybettim ve bıraktım.
Factorio space age:
Aslında bunu bir kez bitirmiştim. Ama Factorio benim için bir nevi konfor oyunu oldu. Bir kaç stresli hafta geçirmiştim, Factorio’ya sarıldım. İlk seferde bitirdiğimden çok daha verimli bir fabrika kurup ilk seferdeki sürenin yarısından daha kısa sürede bitirdim.
Zaman zaman işim gibi hissettirse de gerçekten harika bir oyun bu hocalarım 
Donkey Kong Bananza:
Aslında Donkey Kong oyunlarıyle pek ilgilenmediğimden bu oyun pek de radarımda değildi. Ondan sonra geçenlerde Mario Odyssey’i yapan ekibin yaptığını okudum. O an dedim ki ‘bunu mutlaka oynamalıyım‘. Şuanda da hala oynuyorum.
Oyun gerçekten çok güzelmiş hocalarım. Yeryüzünden başlayıp katman katman yeraltına iniyoruz oyunda. Her katmanın farklı teması ve tasarımı var. Her katman kendine has, her katmanda oyun tarzı bir tık değişiyor. Her yerde saklı bir şeyler var.
Oynanış vurdulu kırdılı bir 3d mario tadında. Levelda gördüğünüz nerdeyse herşeyi/her yeri vura vura parçalayabiliyorsunuz. Vurma kırma dökme parçalama işlerinin hissiyatını çok güzel oturtmuşlar; sadece sağı solu yumruklayarak saatler geçirebilirsiniz o derece 
Müzikler ses efektleri falan da çok sarıyor; günlerdir ‘OO BANANA’ diye ortalıkta geziniyorum hanım boşamaz inşallah
Suratta sürekli bir sırıtışla oynanıyor oyun, çocuklar gibi şen yapıyor. Bu tarz şeyleri seviyorsanız önerebilirim 
Silksong beni de ilk çıktığı hafta baya bir yordu. Ben bir de hiç rehber filan bakmadan oynuyorum. Bir yerlerde bi takıldım Allah affetsin 40-50 kere bir boss’ta öldüm. Boss’u kestim sonra nerf yediler. 
DLC gelecek belli ki çünkü yarım yamalak bazı yerleri bırakmışlar. Alanı yapmışlar girişleri kapatmışlar gibi duruyor. Bu hafta sonu bir çılgınlık yapıp platin zorlayabilirim belki.
Sana nispet olsun diye paylaşabilirim. 
ANAKİN HAKLIYMIŞ.
Hocam yok ben almam, alana da mani olmam ama. Oynayana helal olsun ama benden uzak olsun. Kuzenim bitirmişti 30 aşamalı bossfightlardan bahsediyordu. Allah korusun 
Stalker 2 oynuyordum Game Pass’ten.
43 saatlik oyunum, çökmesi ve çökmeyle birlikte kayıt dosyalarının gitmesi nedeniyle hiç oldu. Redditte, steamde bir sürü insan bu sorunu yaşamış. Kayıt dosyalarını yedekleyin demişler hep ama nereden bileyim bu durumu. 1 sene olmuş oyun çıkalı bu sorunlarım olmaması gerekirdi.
Haftaya game pass’ten kalkıyormuş, o şekilde mi veda daha iyi olurdu bu şekilde mi oldu bilmiyorum.
Alternatif sonları izledim. Gittiğim yolda çok afedersiniz b.k yoluymuş, kötü sonla bitirecekmişim.
Oyuna gelecek olursak, daha önceki Stalker oyunlarını sevmiş biri olarak sevdim ancak harika bir oyun değil. Oyunun başlangıcı girişi ve atmosferi etkileyici ancak oyunu oynadıkça harita sıkıcılaşıyor. Koca harita tüm bölgeler nerdeyse birbirinin aynı. Oyunun yarısı kocaman haritada yürüyerek bir yere gitmekle geçiyor. Tabi eşya aldıkça ağırlaştığınız için gittikçe yavaşlıyorsunuz. Eşyaları toplamazsanız bu sefer görevlerde sıkıntı yaşıyorsunuz.
Oyunda mutantlarla savaş oldukça cephane tüketici oluyor. O nedenle görev dışında mutanlarla savaşmaktan ziyade kaçmanızı öneririm.
Oyunda bir haydut çetesiyle savaşmakta mantıklı olmuyor. Topladığınız eşya ekmek - sucuk veya 2-3 mermi oluyor.
Yan görevler böyle büyük bir oyun için az. Yan görevleri yaparak para kazanmak gerekli, nitekim cephane ve silahların geliştirme fiyatları oldukça tuzlu.
Oyunun en büyük artısı ise Türkçe dil desteği olması.
Sabırlı oyuncular için Stalker 2 oynanılır zevk alınır ama harita gezmekten hoşlanmayan oyunculara önermem.
Bu arada kayıt dosyalarınızı yedeklemeyi unutmayın. Ne yazık ki çöken bir oyun ve kayıt dosyalarınız yok olabiliyor.
Puanım 6/10
Boxes: The Last Fragment
Oyunu ilk kurduğumda sorun yaşıyordum ama çözüldü. Güzel bir oyun. Bazı bulmacaları çözmek için tube’a başvursam da neredeyse sonuna vardım.
Fallout 3: Game Of The Year Edition
Elemanın birinde takıldım. Olmuyor, olmuyor.
