Bu Ara Hangi Oyunu Oynuyorsunuz? 🎮

Korku oyunu oynamaya bayılıyorum açıkçası :), Tüm outlast serileri, amnesia, slender, slient hills gibi birçok oyunu oynayıp bitirdim. Bu aralar ise arkadaşlar ile Konya’daki gerçek korku evlerine gitmeye başladık :slight_smile: Açıkçası bilgisayarda bu kadar korku oyunu bitirmenin çok faydasını gördüm bu evlere gidince :slight_smile: Nereden neyin çıkacağını tahmin edebiliyor insan artık :slight_smile: En son gittiğimiz korku evini çok beğendik Konya’da olan varsa Cinnet Korku Evini tavsiye ederim :slight_smile: www.konyadakorkuevi.com

Resident Evil 7 Gold Edition

Persona 5 gönlümün efendisi, keşke hafizamdan silinsede bir daha oynayabilsem…:drooling_face:

1 Beğeni

Bravely Default oynuyorum. 30.saati geçtim ve sonlarına geldim. Fakat oyun bir yerden sonra karakterleri kasmaya şart koştuğu veya hikayeyi tekrara düşürdüğü için biraz kendinden soğuttu. Aslında hikayesi fena değil fakat geç açılıyor. Yan hikayeleri kısa ve öz olduğu için, hatta bazılarında tarihten insanları uyarladıkları için onları oynamak yer yer daha keyifli bile oldu. Hikayesini bir kenara koyarsak oynanışı keyifli. Sıra tabanlı dövüş sisteminde “Brave” isminde bir mekanik var ve bu her karakterin üst üste 4 saldırı yapabilmesine olanak sağlıyor, bu yüzden dövüşler oldukça akıcı olabiliyor.

TM_3DS_FireEmblemAwakening

Bir diğer oynadığım oyun Fire Emblem Awakening. İlk defa Fire Emblem oyunu oynuyorum ve oldukça sardı. Karakterler arası bağlar kurdurtmak, sevgili olmalarını sağlamak keyifli bir dinamik. Onları önemsemenize sebep oluyor. Savaşta öldüklerinde ise kalıcı olarak ölüyorlar ve gerçekten üzücü hissettiriyor. Bu yüzden daha taktiksel, daha az fedakarlık ile oyuna devam etmek istiyorsunuz. Oyunda 30-32 farklı karakter sınıfı var, bu da 10-15 kişilik takımınızı olabildiğince çeşitlendirmenize sebep veriyor. Fakat eksi olarak her sınıfın yeterince iyi yeteneğe, silaha sahip olduğunu söyleyemem. Yine de el konsolu oyunu için yeterli. Eksi olarak sayılabilecek bir diğer şey seslendirme azlığı. Nadir çıkan sinematikler dışında seslendirme yok. Sadece “Hm, ho.” gibi tepkilerden ibaretler. Az önce bahsettiğim Bravely Default da up uzun bir oyun ve onlarca karaktere sahip. Onda tüm bu karakterlerin seslendirmesi var, neredeyse hiç boş geçilmemiş. O yüzden Fire Emblem’de de bunu aramadım dersem yalan olur.

3 Beğeni

Bu aralar Dead Cells oynarken kanser olduğun yetmiyormuş gibi bir de Death’s Gambit’i satın aldım. Ufak ufak saçlarım dökülüyor.

6 Beğeni

1001 Spikes oyna derim saçlarını dökeceksen tam dök öyle işin yarım kalmasın.

1 Beğeni

Yapma bari bu ikisinin kemoterapisi bitseydi :pensive:

Thronebreaker: The Witcher Tales tahmin ettiğimden çok çok daha iyi olmuş. Nilfgaard savaşlarının o karanlık, entrika dolu yüzünü çok iyi aktarmış. Aslında oynamayı hiç düşünmüyordum ama dergi incelemesi bana kısmet oldu. Sonrasında da sabahlar olmasın… Acayip bağımlılık yapıyor, tıpkı Heroes gibi. Oynanışı da benziyor zaten, sadece adam yerine Gwent kartı topluyoruz, hepsi bu.

Müzikleri de her zamanki gibi şahane. Sizi şu parçayla baş başa bırakıp çevirime dönüyorum efem.

8 Beğeni

Red Dead Redemption 2,

Oyunun grafiklerine çok değinmeyeceğim, şimdiye kadar açık dünyada en iyisi. GOW, Uncharted 4, onlardan bile iyi olduğunu söyleyebilirim. Bazen bundan fazlası olabilir mi, gerekli mi diye düşünüyorsunuz. Sırf manzaraları izlemek için at sürüyorsunuz.

Kar, sis, sabah, akşam, alacakaranlık, öğle, bütün vakitler gayet güzel yapılmış ve yedirilmiş. Zaman akışları gayet gerçekçi, görevleri istediğiniz zaman yapabiliyorsunuz ancak görevler zamanlarına göre çıkıyor ortaya, sabah görevi akşam çıkmıyor. Çıkmıyor diyorum çünkü görevler bazen spontane ortaya çıkıyor. Bu açık dünyaya daha fazla sokuyor sizi. Ana görevlerden kopabiliyorsunuz bu dünyaya kapılıp. Ben daha Chapter 3’teyim. Rahat 20-25 saatim vardır. Yapmadığım bir sürü şey var. Haritanın yarısını açtım daha.

İnsanlarla etkileşiminizi güzel yapmışlar, ne dedilerse yapmışlar yani. Diyaloglar değişken, küçük ayrıntılarla değişebiliyor. Küçük küçük değişiyor ama yeter diyorsunuz. Çünkü o kadar büyük ki dünya bunları bunu da düşünmüşler diye karşılıyorsunuz.

Bitince daha ayrıntılı bir yazı yazarım üstüne. Kötü yanları, bugları, glitch’leri yok mu var tabi ki. Ama bağımlılık yapıyor. Ne kadar kızarsanız kızın bırakmanız zor oluyor. Bir de bunu önemli bir nedeni TR’deki fiyatı da olabilir. :slight_smile:

4 Beğeni

Ps4 istememin en büyük sebebi bu oyun. Ilkini enine boyuna oynamış bir yerden sonra sadece gezinti yapıyordum. En son banka soygunu çığrından çıkınca eh, dedik yeter. Bir oyun için gidip Ps4 alacak değilim tabi ama hayran hayran izlemekten de alıkoyamıyorum kendimi. Artık kardeşim Ps4 alırsa veya Ps4’ü olan kuzenlerden biri paraya kıyarsa gidip oynarım herhalde. Güzel oyun, tadını biz oynayamayanların yerine de çıkartın efenim.

2 Beğeni

PC aldıktan sonra konsollardan hep uzak durdum. Ve bundan genellikle çok büyük bir pişmanlık duymadım. Her kitabı okuyamayacağımız gibi çıkan her oyunu da oynayamayacağız sonuçta, ömür yetmez. Ama birkaç oyun var ki “Keşke Playstation’ım olsaydı” dedirtmiştir bana. Biri Last Of Us. Diğeri de Red Dead Redemption. Son çıkan Spider-man ve RDR2’yle birlikte 4 oldu :slight_smile: Bunu dedirten tüm oyunların da Sony’de olması tesadüf olmasa gerek… Exclusive oyun işini gerçekten çok çok iyi başarıyor.

2 Beğeni

4 Beğeni

konsol iyi ama çevresi kötü :confused:

playstation store’a gelen son kur düzenlemesinden sonra 259 liradan ön siparişe açılan oyunların fiyatı 469 liraya çıktı. keza rdr2 ve spider-man de öyle. neyse, haklılık haksızlık konusuna hiç girmeden indirim bekliyoruz artık. yeni çıkan oyunları bir yıl sonra, uygun fiyattan oynamak da değerini kaybettiren bir şey değil nasılsa.

bu aralar ise nioh oynuyorum vakit buldukça, evet.

Ben zamanında arkadaştan epey uygun fiyata almıştım. Geçen sene PRO’ya yükseltmek istedim, Amazon Black Friday indirimleriyle 1200-1400 liraya denk gelecekti almadım pişman oldum.

PS4 Exclusive konusunda çok iyi işler çıkarıyor. Bloodborne de keza çok iyi oyun. Oyunların bazılarına TR altyazı eklemeleri de güzel işlerinden ancak oyunlar çok pahalı, gereksiz pahalı. RDR2’yi TR’den almaya kalksam 460 lira tutacakken, US PSN’den alınca 320 liraya denk geldi. Kardeşlik sistemi olmasa muhtemelen makine öyle yatar evde.

Sizin de Black Friday zamanında gözünüz Amazon’da olsun TR’den daha ucuza alabilirsiniz muhtemelen.

Bence PS4 kiralanıp oynanması gereken bir oyun olmuş. Bir hafta başından kalkmazsanız bitirirsiniz muhtemelen. Güzel bir deneyim sunuyor, umarım oynama fırsatı yakalarsınız.

Call of Cthulhu oynayamıyorum, sadece oynamaya çalışıyorum. Birine kolu vereyim benim için resimli bölümü geçsin.

Şaka bir yana güzel oyun olmuş ama eksikleri çok.

3 Beğeni

Merhaba, bu kardeşlik sistemi hakkında biraz detay verebilir misiniz

Bilgisayarda: Game of Thrones Serisi.

Bu aralar aşırı derecede Frostpunk’a sardım. Nicedir bu kadar kendine bağlayan tek kişilik strateji oyunu oynamamıştım ilaç gibi geldi.

2 Beğeni

Red Dead Redemption 2

Bugün bitirdim ana senaryoyu. Rockstar resmen şov yapmış. Oyunda gerekli gereksiz o kadar çok detay var ki, oyun bitene kadar farklı bir tane keşfediyorsunuz.

Oyun fazla simülasyon olmuş veya oynanış çok yavaş sözlerine katılmıyorum. Başlarda hikaye olarak tatmin etmeyecek gibi hissettiriyor. Hatta bir yere kadar MGS V’den aldığım zevkin aynısını aldım oyundan. Harika bir oynanış deneyimi ama tırt hikaye. Bir aşamadan sonra oyun dört nala koşturmaya başlıyor, hem o zamana kadar mekaniklere de alışmış oluyorsunuz ve oyun akıp gidiyor.

Hikaye çok güzel şekilleniyor, karakterler çok güzel gelişiyor. Her aşamasını, her hissettiklerini anlayabiliyorsunuz izlerken. Vuruş hissiyatı harika oyunda. Baştan sona girdiğim aksiyonlardan aldığım zevk hiç azalmadı. Bazı bölümlerde arkadan giren müzikle daha da arttı hatta.

Atmosfer çok iyiydi. Uzun yolculuklar yapmam gereken zamanlarda sinematik moda alıp manzarayı izledim ve ekran görüntüsü aldım devamlı olarak. Fast Travel’ı çok az kullandım. Hem manzara için hem de yolda karşımıza çıkan rastgele görevler için. Bazı yan görevler anlık başlayıp bitiyor ancak bazılarının devamı gelebiliyor. Yardımcı olduğunuz birisi sizi evine yemeğe çağırabiliyor ve bir süre sonra gidip misafiri olabiliyorsunuz.

Son olarak Arthur’a ayrı bir paragrafta değinmek istiyorum. Şimdiye kadar çok fazla karakteri sevdim, bağlandım hem oyunlarda hem kitaplarda hem filmlerde. Çoğu da aşırı karizmatik karakterlerdi, Big Boss gibi, Geralt gibi, Kelsier gibi, Aragorn gibi. Arthur’u da en az saydıklarım kadar çok sevdim ama bunun sebebi bir karizması olması değil, gördüğüm en gerçekçi kurgusal karakter olmasıydı. Geçmiş yaşanmışlıkları, oynadığımız hikaye boyunca yaşadıkları, başından geçen olaylar, verdiği kararlar, izlediği yollar o kadar gerçekçi ki, Vahşi Batı’da yaşamış bir insanın hayat hikayesini okuyormuş, izliyormuş gibi hissettim kendimi. Bu durum sadece ana karakter Arthur için değil, çoğu yan karakter için de geçerli, Arthur’daki kadar yoğun olmasa da.

5 Beğeni

Thronebreaker için kendi elcağızlarımla oyunun içindeki farklı ses dosyalarını birleştirerek hazırladığım "Monster Theme"i beğenilerinize sunarım efenim. Oyunun müzik albümünde bu parçaya yer vermemişlerdi, ben de kendim birleştirdim :slight_smile:

14 Beğeni