Hiç akademik kariyer hayallerine girmemem gerektiğini öğrendim.
2 Beğeni
Bende kore dizisi izlediğimi herkesten sır olarak saklıyorum.
Aşka yolculuk izlediğim ilk kore dizisi ve o kadar hoşuma gitti ki, her gün bir bölüm izlemessem dizide aklım kaliyor. Dizi o kadar güzel, oyunculuk o kadar kaliteliki sanırım son kore dizim olmayacak. Bugün 13üncu bölüme başlayacağım.
UI denilen hatun nasıl bir guzellikle yaratılmış, sade, saf ve dizi boyunca cinsel bir algı yaratılmaya çalısilmadan olduğu gibi sunulmuş, sadece güzel olduğu ve vücut diline ilgi duyuyorsunuz ve bir kadın olarak değil etkileyici bir insan olarak hoşlanıyorsunuz. Şarkıcı olduğunu öğrendim ve bu yaşıma kadar duyduğum en güzel seslerden birisine sahip olmasi gözümde mükemmel kadin tipini oluşturdu.
2 Beğeni
Bence saklayacak bir şey yok. Ben ilk olarak trt’ de yayınlanan Düşlerimin Prensi dizisinden sonra devamlı izlemeye başladım. Romantik komedi de olsa tarihi dizi de olsa dediğiniz sebeplerden ben de çok seviyorum. Onlarcasını izledim. Oyunculuklar doğal ve dikkat çekici. İnsan kendini o dünyaya ait hissedebiliyor. 
Aşka Yolculuk’ un son bölümlerini tv’ de takip edemedim malesef. Şu an Sonsuza Dek’ i izliyorum. Karakterlerin çocukluklarına bayıldım. Hele de prensle evlenecek olan danışmanın kızı o kadar zeki ve güzeldi ki hayran kaldım. Peri kızı dedikleri bu olsa gerek. Bakalım bu nasıl devam edecek?
3 Beğeni
Benim diziler hakkında fazla bilgim yok ama tarihi olsun yeter. Tarih yapimlari çok seviyorum. Daha önce trtde yayınlanan Cengiz Han dizi vardi. Hayatını bir çok defa okumuş biri olarak diziyi izlerkende okuduklarim ile çok yakın olduğunu görmüştüm. Tabi kore dizisi olduğunu yeni öğrendim. Tv kültürüm aksam yemeği saati ile orantılı olduğu için fazlada devamlılık gösteremedim. Bu dizi bitince onu izlemeyi planliyorum. Söylediğin dizide tvde devam ediyor. Onuda izlerim senin için, zaten klişe amerikan dizilerinden sıkıldım.
Tavsiyen olursa mutluda olurum.
Bugün ülkemizde kore dizisi izleyen tek kişi olmadığımi öğrendim. Adının nasil okunduğunu ve anlamini merak ettigim devamli beğeni ve yorumlarla karşılaştığım bir yazarla ortak noktamız olduğu için mutluyum. (bu son cümle mütevazilik ile direk kore kültürüne giriş yaptigimin kanıtı)
1 Beğeni
Evet, tek değilsin. Aslında o kadar çok var ki bu forumda çok yok ne yazık ki.
Tavsiyem çok var ama özelden yazayım yoksa burası fazla dolacak. Kore tanıtımı benim işim. 
Benim kullanıcı adım yazıldığı gibi okunuyor. Adige kelimesi Çerkes olduğumu belirtmek için sadece.
1 Beğeni
“Ona soğuk diyenler ısıtamayanlardı.”
2 Beğeni
Dün Ahmet Ümit’in Kırlangıç Çığlığı’nı bitirdim ve farkettim ki. Çocuklar ile ilgili cinsel istirmarda toplumumuz sadece taciz kelimesini kullanıyor ama hiç tecavüzden bahsetmiyor. Taciz de korkunç birşey tabi ama tdk’ daki anlamı tedirgin etme, rahatsız etme. Sanki olay sadece bundan ibaretmiş gibi davranıyoruz ama işin içinde ırza geçme var. Hepimiz bunu biliyoruz ama susuyoruz. Olayı daba basit daha masummuş gibi düşünüyoruz. Hem kitapta hem gerçek dünyada bu konu dahilinde neredeyse hiç tecavüz kelimesi geçmiyor.
2 Beğeni
Nefret duygusu nedir pek bilmem. İnsanlardan nefret etmeyi doğru bulmuyorum fakat sosyal medyada öyle karakteri bozuk insanlar var ki sonunda bu duyguyu hissetmiş oldum.
Evde kuzucuklarınız (onları böyle seviyorum) varsa her anınızda onlarla uğraşmak zorunda kalırsınız. Geçen bir kahve yaptırmadılar. Fincanları tezgahtan aşağı atmaya çalışıyordu biri.
10 Beğeni
Hollandalı mektup arkadaşım çocuğunun izlediği televizyon programındaki Türk kasabın söylediği şarkıyı çevirmemi istedi. Hiç ihtimal vermeyerek, yabancı ya kesin karıştırıyodur türkçe değildir o şarkı diyerek açtım shskdjdk sözü şarkıya bırakıyorum :d
(4:10)
Bu arada çocuklar onun kedilerden sosis yaptığını düşünüyorlarmış.
12 Beğeni
As bayrakları
2 Beğeni
Bazı insanların ne kadar kalitesiz ve ucuz olabileceğini çok iyi anlamış bulunuyorum. Şaşırdım mı? Hayır.
İnsan bazen dost ya da iyi görünenin beş para etmez olduğunu çok geç fark ediyor. Sezgilerime güvenmemek gibi bir hata yapmamış olsaydım daha erken de idrak edebilirdim. Ne yapalım, hayat tecrübelerden ibaretmiş…
Bugün, yarışmaya katılmak için yazdığım öyküyü bitirdiğimde Komünizmin ve Bilim-Kurgunun değişik bir birleşim olabileceğini keşfettim. (Kendim böyle bir ideolojiye sahip değilim halbuki ama bu tür ideolojileri araştırmayı her zaman çok zevkli buluyorum.) Yine de yaptığım gelecek projeksiyonlarında hep bir yerlerde insanların ultra işsiz, fakir ve aç olacakları, okuyanların bile iş bulamayacağı izlenimine kapıldığımı fark ettim (Şimdi bile öyle değil mi?). İnsan nüfusu olarak giderek artıyoruz. 100 sene sonra 10 kat daha işsiz, daha aç ve daha çok nüfuslu olacağız muhtemelen. Bence dünya gelecekte hep pis bir yer olacak. Ne çok konuştum? Belki başka gezegenlere sıçrayarak paçayı kurtarabiliriz. İnsan nüfusu bildiğimiz saadet zinciri gibi, sen çörek aldığın için adam o çöreği yapıyor, adam çörek yaptığı için bir başkası susam üretiyor. Yoksa adam çöreği yaptığı için mi biz çöreği alıyoruz? Bilemedim ama garip düşünceler tarafından esir alındım yine.
3 Beğeni
Niteliksiz nüfus artışı sonucu sayıca çok ama özünde boş insanların yaygınlaştığı bir çağda yaşıyoruz.
İnsanların kurduğu cümlelerden tutun da çevrelerine kadar her yaptığı seçim, kalite ya da kalitesizliğini belirler.
Toplum içinde parmakla sayılacak kadar az nitelikli insan var, bu tarz insanların değerini bilmek gerekiyor. Karşımıza çıkan kötü örnekler de bir açıdan iyi oluyor, kendi kalitemizi ve çevremizdeki niteliklilerin önemini anlıyoruz.
Dünya nüfusu şayet bu şekilde artmaya devam ederse yakında kaynak kalmayacağı gibi işsiz insan da çoğalacak, ki zaten yapay zeka bu konuda en büyük tehlikedir.
1 Beğeni
(yazarı tarafından geri alınan gönderi, bildirilmediği takdirde 24 saat içinde otomatik olarak silinecek.)
Yorum yapmadan önce keşke eski mesajlarıma bakıp, yapay zeka için neler yazmışım bir okuma zahmetine katlansaydınız. Sizden çok daha fazlasını bildiğimden emin olabilirsiniz.
Kendinizi kandırmayın, yapay zeka ile çok iyi işler yapılacağı gibi birçok sektör de zarar görecektir. Bu kadar aç ve işsiz insanın olduğu bir Dünya’da, kullanan kişilere bağlı olarak yapay zeka ile daha fazla insanın aç kalma olasılığı çok yüksektir.
1 Beğeni
Dünyanın çeşitli yerlerinde vatandaşlık maaşı deneyleri uygulanıyor. Bizim ülkemizde olmasa dahi otonom makinaların ve yapay zekanın iş alanlarını ele geçireceği zaman baz alınarak insanların yaşam kalitesini artırmak için çeşitli araştırmalar yapılıyor . Düşündüğünüzün aksine yapay zeka dünya genelinde insanın yaşam kalitesini artıracağı planlanıyor. Bundan yıllar önce C 'yi kullanırken 100 satır yazdığım komutları şimdi python’da aynı fonksiyona sahip yazılımı çok daha az eforla yazabiliyorum . An itibarı ile web tasarımı yapabilen bir web sitesi yazıldı. İşin güzel kısmı site kullanicilarindan geri bildirimler alıp kendini geliştiriyor. Gün gelecek benim yerime kod yazacak bi programın kodları yazılacak. Yazan ben olurum umarım
Sone yazan yapay zekayı yaptıklarına göre Salvador Dali tabloları çizen ya da Beethoven gibi besteler yapan yapay zekalar da olacaktır elbette ve düşündüm de şu yozlaşmaya başlamış insan türünden çok daha iyi de olabilir. Son dönemlerde insanlık çok gereksiz konularla zaman harcamaya ve sadece tüketmeye başladı. Duygusuz, paragöz, hırs küpü ve şekilci yani öze değil ambalaja değer veren bir kitle ile karşı karşıyayız. Yapay zekanın gelişimi ile bu acınası topluluklar da yavaş yavaş sahneden silinecektir diye umuyorum çünkü bilgi ve bilginin doğru kullanımı ciddi anlamda önem kazanmaya başlayacaktır.
Robotlaşmış insanlar yerine gerçek robotları tercih ederim, hiç değilse çok daha zeki ve belli bir hedefe odaklı olacaklar.
İnsanlık için endişeliydim bir zamanlar fakat artık umrumda değil çünkü bireysel kontrol sağlanmadığı sürece kimse hiçbir şeyi düzeltemez.
Yapay zekaya asla karşı çıkmadım sadece kimlerin elinde neye dönüşeceğinden emin olamadığımı dile getirmiştim fakat o endişeyi de kaybettim çünkü ne bu Dünya’nın ne de insanlığın geleceğine dair artık hiçbir umut taşımıyorum. Kim bilir robotlarla her şey daha güzel olur belki…
Arkadaşların yapay zeka hakkındaki muhabbetini hiç bölmek istemesem de, son birkaç gündür hastahanelerde geze geze şunu öğrendim. Hiçbir şey için sağlığımı bozduğuma değmezmiş. Hayat fare kapanı gibi, peyniri almak için tuzağa yakalanıyor, kendimize zarar veriyoruz çoğu zaman. Hiçbir şey ömür boyu ilaç kullanmaya değmez. Artık hiç sinirlenmeden yaşamam gerekiyor, hiç telaş etmeden. Neyse ki kahve içemeyecek kadar kötü değilmiş durum.
7 Beğeni
Guillermo del Toro’ya aşık olduğumu öğrendim. Belki de hatırladım.
2 Beğeni