Cengiz Aytmatov ve Ötüken Yayınları Hakkında

Aytmatov’un “Gün Olur Asra Bedel” romanı hem Ötüken hem de Nora yayınevi baskıları bulunabiliyor. Telifi kimdedir bilmiyorum, ikisinden birinde olsa gerek. İleriki zamanlarda Bilimkurgu klasiklerine girme şansı olur mu acaba ?

Sizce o kitap bilimkurgu mu?

1 Beğeni

Yürek paralayan, tüyler ürperten bir haykırış… Geçmiş, bugün ve yarın; bilim-kurgu, gerçek ve efsane bir arada gözler önüne serilir… Derin ve temiz aşklar, efsane ve masallar, KGB’nin acımasız uygulamaları, okuru heyecandan heyecana sürükler. Birbirinden ilginç ve sürükleyici konular ustalıkla bütünleştirilerek sunulur. "Mankurt hikâyesi bu eserle kültürümüze mal edilir. Yedigey, ölen emektar arkadaşı Kazangap’ın cenazesini mezarına götürürken, kendisinin ve milletinin geçmişini, acı-tatlı, düşündürücü yanlarıyla bir bir gözlerinin önünden geçirir. O gün "asra bedel bir gün olur.

Not: Ben okumadım ama böyle yazıyor. Görünmez Adam’ın BK olup olmadığı tartışılmıştı forumda.

2 Beğeni

Aytmatov’un sonra okurum diye beklettiğim ve yeni çıkan kitaplardan sıra gelmeyen iki kitabından birisi bu, Sovyet sistem eleştirisi olduğunu biliyordum ama bilimkurgu denmesine şaşırdım.

1 Beğeni

Hocam ben kitabı okudum. Ufak bir kısım dışında bilimkurgu sayılacak bir kısmı yok. Hatta o ufak kısım bence vasat bir bilimkurgu bile değil. 413 sayfalık kitapta bahsettiğim kısım toplasan 40 sayfa etmez. :slightly_smiling_face:

4 Beğeni

Öyle bir yazmışlar ki benim de aklımı karıştırdı :slight_smile:

Ama bilim kurgunun tanımına bakarsak girmez o kategoriye bence.

Tdk: Çağdaş bilim verileriyle düş gücünden oluşan roman, film vs

1 Beğeni

Dediğim gibi ben okumadım kitabı o yüzden fikir yürütemeyeceğim öyle diyorsanız öyledir.

@alper ben de şimdiye kadar hiç Aytmatov okumadım çok merak ediyorum ama listemde çok gerilerde. Okumadığım o kadar çok Bilimkurgi eseri var ki ayrıca listemi en çok değiştiren aşağı yukarı kaydırmalar eklemeler çıkarmalar yapan kişi farkında olmasanız da sizsiniz. Şu okuduğunuz kitaplar kısmına yazdıklarınızla ne canlar yaktınız bir bilseniz. :smiley:

@narpal Bilimkurgunun tanımı çok keskin değil aslında. Arthur C. Clarke mesela Star Wars için güzel ama BilimKurgu değil demiş ki ben 2001 i yeni bitirdim ve bence aslında 2001 tam Bilimkurgu değil de Bilimkurgunun kıyısında dolaşan bir bilimsel felsefi düşünce kitabı. Star Wars ise sanki High Sci-fi. Yani tür sınırları çok muğlak.

6 Beğeni

Ötüken baskısına baktım 100- 140 sayfaları arasında uzay ve başka bir gezegen anlatımları var. Bunlar bilimkurgunun öğeleri ama kitabın türü bilimkurgu mudur? bilemedim.

@Ishamael Bende Aytmatov kitaplarını okumaya 6-7 ay önce başladım, daha önce bir çok arkadaşımdan övgülerle duymuştum ama hiç okumamıştım. Ötüken baskıları aldım, iki kitap dışında diğerlerini okudum ve sevdim. O bölüm ve alışveriş bölümü benim de çok canımı yakıyor :slight_smile:

2 Beğeni

Kitapta hangi bölümü ön plana çıkarıldığına göre insanların sınıflandırması farklı olabilir. Kitabın asıl can alıcı kısmı zaten mankurtların nasıl yapıldığı. Kitap bu yüzden aklımda dram olarak kaldı.

Kitabı okuyun bu arada, çok güzeldir. Ben de lise zamanında okumuştum ama tekrar okuma vakti gelmiş, genel hatları hariç unutmuşum.

Ekleme: Kitapta bahsedilen yerlere tekrar baktım da, bilim kurgu öğeleri var ama tüm kitabı bilim kurgu sınıfına sokmaya yeter mi bilemedim.

3 Beğeni

Var mı böyle bir şey gerçekten?

Şöyle bir yorum var ama umuyorum ki ironi yapmıştır veya umuyorum ki aynı havayı solumuyoruzdur:

Bence çok güzel cevap olmuş Hugo’ya. Batı edebiyatı diye diye başımızın tacı yaptığımız yazarların saygısızlıkları ortaya çıkıyor bir bir. Yazar Hugo da azıcık saygılı olsun, toplumların harflerine laf etmesin! Gerçekten de halt etmişsin sen Viktor Hugo. Edebiyatçı olmuşsun ama, saygılı bir insan olmayı, görünüşe göre, pek başaramamışsın.

4 Beğeni

Siyasi, ideolojik körlük kadar kötü bir şey yok. Çok güzel işler de yapsalar bununla saygınlıklarına zarar vermişler.

Bir ara ciltli klasikleri almayı düşünmüştüm , neyse ki düşünmekle kalmışım :slight_smile:

2 Beğeni

Anladım hocam, Aytmatov’un kitapları Ötükenden çıkıyordu. Sonra bir ara Noradan çıktı Daha sonra Ötüken’e geri döndü. Nedendir nasıldır bilemem, böyle bir şey oldu. Nora’dan çıkan kitapları da BKM’de %50 indirimli.

Ayrıca bir ara bir yayınevi vardı adını hatırlamıyorum. Dostoyevski karakterine meyhanede süt içirip, Monte Kristo’ya besmeleyle mağara falan açtırıyordu. Aşırı sağ yayınevleri nedense saçmalaya çok müsait.

4 Beğeni

Adam haklı :joy: Geçen Dostoyevski okurken bir baktım ''Her şey çok güzel olcak! ‘’ yazıyor. Sinirlendim moralim bozuldu sen kimsin ya dedim. Bizim iç işlerimize karışıyor. Bunlar hep bize düşman okumayın okutturmayın :smile:

6 Beğeni

O nasıl üslup, bayağılık, ben utandım. Tamam fikirlerine karşı çık, illa dipnot yazmak istiyorsan güzel bir dille bir izah et. Ölmüş adamla kavga edecekler neredeyse.

@Ishamael cahilliğin altın çağını yaşıyoruz, beyni olmadan fikri olanların prim yaptığı zamandayız.

8 Beğeni

Sadece bir kitapta yapılan büyük bir yanlış bir yayınevi hakkında genel bir yargıya sebep olmamalı diye düşünüyorum. Zira Ötüken Pinokyo’yu Dost Körpe, Dünyanın Hikaye Edilişini Işık Ergüden gibi önemli çevirmenlerin çevirisiyle yayınlamıştır.

11 Beğeni

Size katılıyorum Ötüken’in ciltli klasiklerinin hepsinin çevirisi de editörlüğü de çok iyi. İncelenirse dipnotlarla zenginleştirilmiş güzel çeviriler ve baskılar olduğu ortaya çıkıyor. Zaten web sitelerinde tüm kitapların ilk 16 sayfası bulunmakta.
Sefiller olayında editör işgüzarlık yapmış dipnotlarla üslupsuzca eleştiride bulunmuş. Böyle bir yöntem olabilir mi? Varsa eleştirin yaz sende Sefiller üzerine bir eleştiri kitabı okuyacak olan onu okur. Ötüken gerekeni yaparak kitabı bir daha basmamış zaten. Aynı kişiye bir başka klasik editörlüğü de yaptırmamış.

7 Beğeni

1 hatayla koskoca bir yayınevini hiç etmek ne kadar da kolay! Tamam çok büyük bir hata ama @Alladierre arkadaşımızın da söylediği gibi bu hata düzeltilmiş. Yani 1 hatayla yayınevinden vazgeçebiliyorsak, çeviri ve düzelti konusundaki sayısız hatalarıyla bir sürü yayınevinden hiç kitap almamalıyız.

Bence buradaki asıl sorun Ötüken’in milliyetçi kimliği. İnsanları asıl rahatsız eden bu. Bu kafaya göre, ben de sırf Selahattin Demirtaş basıyor diye İletişim’den hiç kitap almamalıyım! Bu tercih yönteminin hiç rasyonel bir tarafı yok.

14 Beğeni

Madem böyle bir not eklemek gereği gördüler o zaman neden bu kitabı basıyorlar. Milliyetçi bir görüşe sahip bir yayınevi neden yabancı bir yazar basıyor. Türk yazar mı kalmadı.

İlahi Komedya basıp altına “tövbe haşa” yazan, sansürleyen yayınevlerinden ne farkı kaldı Ötüken Yayınevi’nin.

1 Beğeni

Alakasız bir başlığın altında olduğumuz için uzatmak istemiyorum ancak yine de kendi düşüncelerimle cevap vereyim. Olayda kişilerle kurumları birbirinden ayırmak gerek diye düşünüyorum naçizane olarak. Şimdi olayın şöyle olduğunu tahmin ediyorum. Ötüken yayınevi olarak Avan-zade M. Süleyman’ın eski bir çevirisini basmak istemiş. Yani basmak isteyen Ötüken. Erol Kılınç isimli kişiye bu işi teslim etmiş. kendisi çeviriyi güncel dilimize uyarlamış ve kendince dipnotlar ve eleştiriler eklemiş. Yani o dipnotlar Erol Kılınç’ın. Dolayısıyla editöryal bir zaafiyet var kanımca. Burada Ötüken’i şahsen neden bu kişiyle çalıştın dışında eleştirmem.

2 Beğeni