Monte Cristo’yu uzun zamandır okumak istiyorum ana biraz daha bekleyecek sanırım. Çabuk tüktebileceklerime yönelmek daha makul şimdilik sanırım. İzgören konusunda haklısınız, ben de Şu Hortumlu Dünyada Fil Yalnız Bir Hayvandır kitabını okurken çok eğlendiğimi hatırlıyorum. Teşekkürler önerileriniz için.
Terry Pratchett’in kendisini öneririm.
Diskdünya evreninde en sevdiğim kitapları ise cadı romanlarıydı. Depresyona birebir diyebilirim.
Depresyon kitap okuyarak içinden çıkılabilecek bir şey değil.
Yine de kendimi kötü hissettiğimde Yukio Mişima okuyorum. Böylece daha kötü hissedip asıl derdimi unutuyorum. Trainspotting, Uğultulu Tepeler, Notre Dame’ın Kamburu gibi kitaplar da kendimi kaptırabildiğimden kötü hislerimi bastırıyor.
Merhaba, eğer bir mutsuzluk hali içindeyseniz ve izlediğiniz, okuduğunuz şeylerle moraliniz yerine geliyorsa size kitap olarak Diskdünya serisini; dizi olarak ise That 70’s Show ve eğer birkaç bölüm sabrederim derseniz Community dizisini öneririm. Fakat bu mutsuzluk hali hiçbir şekilde geçmiyor ve dediğiniz gibi boğulma hissi artıyorsa bir psikolojik danışman olarak bir uzmanla görüşmenizi tavsiye ederim.
Umarım kısa zamanda en mutlu olduğunuz günlerinize geri dönersiniz.
“ben ismet özel şair”
Reşit Güngör Kalkan’ın İsmet Özel biyografisidir.
İsmet Özel’in kitaplarından bolca alıntı var kitapta. Tamamen kişisel bir öneridir ama bir hafta sonumu bu kitaba vererek içinde bulunduğum depresyondan çıkmıştım. Yoksa genel geçer bir mutluluk reçetesi olmadığını hepimiz biliyoruz.
Bu kitabı arkadaşımla beraber gidip arka arkaya girdiğimiz psikiyatrist ikimize de önermişti. Bu yüzden gözümde mimli bir kitap haline geldi. Anlattıklarımız hakkında bir şeyler söyleme çabasına girmeyip reklam yapar gibi masada duran kitabı alıp tanıtması o kadar sinir bozucuydu ki kitabı her gördüğümde depresyona giriyorum.
Roald Dahl’ın romanları insanları üzmüyor, mutlu ediyor.
Sayılırsa lise yıllığı diyorum.
İyi Hissetmek’i çok kötü olduğum zamanda okumuştum ve gerçekten iyi gelmişti.
@ilydious Ben çalışmayayım bir şey yapmayayım kitap konuşsun gibi olmuş o gerçekten kötü bir tecrübe.
Genelde bende tarih kitapları tesirli oluyor zira daha deprosyona deprosyon denilmediği zamanlardan gelipte eski latif kelimeler ile o haleti ruhiyeden sıyrılıp dönemine çektiğinden olsa gerek
Simyacı’yı geçen bitirdim pek bir etkisi olmadı bana. Gerçi depresyonda mıyım bilmiyorum yıllardır aynı hissediyorum bir değişiklik olmadı. : D
Beni yataktan çıkarmıştı ve hayatın anlamını aramaya dair pek fazla çabalamamanın daha iyi olmaya başladığını fark ettirmişti. Kısacası akışına bırakmıştım her şeyi.
Sevindim öyle olmasına.
Tao Te Ching - Lao Tzu
William Wordsworth Şiirleri
Blake Şiirleri
Yaşam Kullanma Kılavuzu - Georges Perec
Sardalye Sokağı - John Steinbeck
Mister Pickwick’in Serüvenleri - Charles Dickens
Sık okunmayan ama insanın içini optimist duygularla dolduran bazı kitapları paylaşayım dedim.
Bukowski kitapları bana iyi geliyor. Tavsiye ederim.
Garip gelebilir ama Alice Harikalar Diyarında. Sebebi yok, okurken içimi neşe kaplar, aklıma geldikçe bile gülümserim.
Bu başlığın tam tersinide yapmalıyız. Depresyona sokan kitaplar.
Rus edebiyatı
Başta bir çok iyi gelse de sonrasında depresyona da sokabiliyor. Bir nevi kumar benim için yıllık…
Yine de o baştaki mutlulukla yetiniyorum.