Diskdünya Bölüm 3 - Kenar'ın Yakınında ve Son

Kenar’ın Yakınında ve Son arasına ait yorumlarınızı buraya yazabilirsiniz.

Ve son bölüm :slightly_smiling_face

Kahramanlarımızı en son denizde bırakmıştık. Bu bölümde öğreniyoruz ki 6 ay geçmiş ve Rincewind ile İkiçicek birçok badire atlatmış. Yine de burunları beladan kurtulmamış ve şu anda da Kenar’ın çok yakınında olmanın heyecanı içindeler.

Çok parça parça okuduğum için metin olarak değil de son bölüm ile ilgili aklımda kalanları madde madde yazmak istedim:

• Büyü sistemi nasıl çalışıyor bilmiyoruz. Büyücüler var, tek tük bilgi verildi ama genel olarak mekaniğini bilmiyoruz.
• Bu bölümde evrenin bilimsel ve fiziksel yönü beni biraz zorladı açıkçası. Düz dünya işi biraz etkiliyor beni açıkçası
• Rincewind’in büyüsünü öğrenemedik. Son bölümde öğrenir miyiz diye düşündüm ama sayfalar azaldıkça umudum da azaldı. Sonra da kitap bitti zaten.
• Olayların örgüsü ve gidişatı biraz tekrar gibiydi. Başın belaya girsin, kurtul. Tekrar belaya girsin, tekrar kurtul. Komedi yönü iyiydi ama plot olarak bence bir tık zayıf kaldı.
• Gizemli psikopat sandık ne ayak (!) öğrenemedik. Daha doğrusu bir şeyler biliyoruz ama hepsi bu mu bilmiyoruz.

Başarısız olma konusunda bile başarısız olan Rincewind’in hikayesi bu kitap için sonlandı. Benim için çok güzel ve keyifli bir okuma oldu. Son bölüm bence diğer bölümlerin bir tık da olsa gerisinde kaldı. Keşke sonu biraz daha iyi olabilseydi.

Tek kitap ile 40 kusur kitap hakkında yorum yapmak doğru olmaz ama içimden bir ses şöyle diyor: Bu seri en sevdiğim serilerden biri olmaz belki ama zihnimi dağıtmak istediğim zaman elime ilk alacağım kitaplardan birisi olacak. Sonucunu zaman gösterecek :slight_smile:

Dilerim okuma etkinliğine katılanlar kitabı sevmiştir. Bölümlere ayırmak hakkındaki düşüncelerinizi de merak ediyorum. 2. kitap tek konu olabilir, tercihinize göre ilerleyelim.

2 Beğeni

An itibariyle ben de bitirdim. Altıngöz’ün kisa yaşam öyküsü trajikomikti ve ben çok üzüldüm. Renkli bir karakter olabilirdi ama hemen öldü.

Hanım’ın bizzat Rincewind’in karşısına çıkması garipti. Ama başarısız büyücü buna hiç tepki vermedi.

Olayların kurgu olarak hep aynı sırayla gitmesi konusunda size katılıyorum. Umarım diğer kitaplarda biraz durum değişir.

Gizemli sandık hakkında aslında bazı şeyler öğrendik. Akıllı armut ağacından yapılmış olması ve sahibine aşırı sadık olması, sahibi nereye gitse sezgisel olarak onu bulması. Hatta Rincewind’in dediğine göre sahibini cennete kadar takip edebilirmiş “Cennette bir çift çorabın olacak” demişti.

Ben Büyünün Rengini daha önce de okumuştum. Ancak kitabın yarısını unutmuşum. Kanımca kitaplar arasina çok zaman koymak iyi olmayacak.

Bu arada ikinci kitaba 15 Eylül’de mi başlıyoruz.

2 Beğeni

Ben de bitirmiş bulunmaktayım. Genel olarak çok keyifli bir okuma oldu. İlk iki (aslında üç) bölüm çok iyiydi ama son bölüm biraz zorladı ve ben de geride kaldığını düşünüyorum. Fantastik ışık biraz bu kitabın devamı niteliğinde, belki onda aklımızdaki sorulara cevaplar buluruz. Ben de büyü sistemini bekledim sonuna kadar. İlk bölümde kullanınca tükendiğine dair imalar vardı ama açılmadı bu. Son kargaşada bolca büyü harcandı ama bir anlatım yapılmadığı için nasıl yapılıyor bu büyüler, havada kaldı. Sandık olayı çok iyi gerçekten. Anlatımına bayıldım, dev yaratığın içten yenmesi ve yüzündeki şaşkın ifade gibi güldüren çok yer vardı. İlk kitap genelinde aldığım tat dolayısıyla seriye devam edeceğim gibi hissediyorum, kafa dağıtmak için bire bir. Arada bir alır birkaç kitabını okurum bu serinin, öyle görünüyor :slight_smile: :slight_smile:

İkinci kitap için bölüm bölüm ya da tek kitap farketmez, her türlü güzel oluyor. @sherlock007 Eylül ayı içerisinde okumayı planlamıştık, yani zaman sıkıştırması yok, 1 eylülden sonra ay sonuna kadar.

1 Beğeni

Büyünün Rengi’ni bende bitirmiş oldum böylelikle. Kitap benim için güzeldi. Özellikle 2. bölüm için yaptığım yorumu tekrar etmek istiyorum. Fantastik ögelerin bolluğu yanında bilimkurgusal yönünün de olması benim kitabı sevmemdeki en büyük etkendi. Diğer arkadaşlar son bölümü sevmese de ben en çok kitabın sonunu beğendim. Başka dünyalara açılan kapı niteliği gören bu kısım diğer kitaplar için okuru heyecanlandıran bir kısım olmuş. Keşke ilk kitabı alırken ikinci kitabı da sipariş etseymişim diyorum şimdi. Yeni bir siparişi beklemek yorucu olacak yine. :smiley:

2 Beğeni

Ben sizinle uyumlu bir şekilde okuyamadım fakat bugün itibariyle Büyünün Rengi bitti.

Başta “Ben ne okuyorum şimdi?” demiştim ama sonra kitap beni içine çekti. Şu ana kadar okuduğum en güzel mizah kitabı olabilir, özellikle Ölüm karakterine bayıldım :slightly_smiling_face:

Diyaloglar gerçekten tadına doyulmaz biçimde yazılmış. Ve Terry Pratchett’in yeteneğine hayran kaldım, bu kadar başarılı bir anlatım beklemiyordum. Hatta bana sorarsanız Diskdünya gibi bir evren ve Büyünün Rengi gibi bir kitap, bu kadar iyi bir anlatım olmasaydı bir saçmalıklar silsilesi gibi gelebilirdi. Zaten sanırım başarılı fantastik yazarları diğerlerinden ayıran en önemli özellik, ne kadar saçma gelirse gelsin okuru o dünyanın içine çekebilmesi ve inandırıcı olabilmesi. Dev bir kaplumbağanın sırtında disk şeklindeki bir dünyada onlarca bacağıyla koşturan bir sandığı bana keyifle okutabildiği için Pratchett favori yazarlarım arasına çoktan girdi :sweat_smile:

İkinci kitabı biraz geç de olsa okuyacağım. Zaman zaman karakter bolluğundan ve olayların atlayıp zıplayarak ilerlemesinden dikkatim dağılsa da alışacağımı düşünüyorum. Bundan sonra muhtemelen farklı türde birkaç kitap okuduktan sonra gözlerim bir Diskdünya molası arayacak.

6 Beğeni