Bir süre 1000kitap ta takıldığım için Rıhtıma girmedim. Ama şunu anladım ki rıhtımın yerini başka hiçbir web sitesi tutamaz.
1 Beğeni
Ülkedeki eğitim seviyesi cidden korkunç derecede kötü. Peki bu kanıya nasıl vardım? Hemen anlatayım.
Bizim şirket yeni mezun 3 kişi almak için ilana çıktı. Onlarca da başvuru oldu. Buraya kadar sorun yok, hepsini görüşmeye çağırdık. Gelenler de ülkenin çeşitli üniversitelerinin bilgisayar mühendisliği bölümünden yeni mezun veya 1-2 yıl tecrübeli gençler.
Ama gelin görün ki gelen adayların büyük çoğunluğu yazılımın en temel konuları bile bilmiyor. En basit sorulara bile yanıt veremiyorlar bırakın kallavi soruları. Yani bu ilk kez de olmuyor, her iş görüşmesi böyle geçiyor. Yeni mezunlara fırsat verilmiyor deniyor, fırsat çıkınca da durum ortada. Hadi diyelim eğitim kötü, ellerinin altında onlarca online eğitim var, insan hiç mi çaba göstermez?
Şöyle sonlandırayım. İşe girenlerden birisi alakasız bir bölümden mezun ancak 6 ay yazılım eğitimi almış ve mülakatı en iyi geçen de oymuş.
Ülke için gerçekten endişeliyim.
9 Beğeni
Çok haklısınız. Ben lisedeyim, geçen sene programlama temelleri dersi görüyorduk ve yeterli öğretmen olmadığı için derse elektrik hocası giriyordu. Bir de daha önce sınıfta kalmış öğrencilerle beraber ders görüyorduk, onların temeli olduğu için örnekleri hemen yapabiliyorlardı. Öğretmenler de müfredattan geri kalmamak için hızını onlara göre belirliyordu. Kısaca biz yeni başlayanlar hiçbir şey anlamıyorduk. Ben şimdi kendimi Youtube üzerinden geliştirmeye çalışıyorum, böyle öğrenmek daha kolay.
2 Beğeni
Uyuyamıyorum. …
Gereksiz diye düşünüyordum ama bazı başlıkları sessize almak gerçekten kafa rahatlatıyormuş.
Genel olarak gördüğüm şu ki insanlar nitelikli bir kişi olmak için uğraşmıyorlar. Üniversiteye “kapak” atayım gerisine bakarım düşüncesiyle ilerliyorlar. Parayı araç değil amaç olarak görme var. Ekonomi kötü tabii ki maddiyatı düşünmek zorundayız diyebilirler ama benim gördüğüm bunun ötesinde iş yapmayıp para kazanma düşüncesi. O vizyonsuzlukla parayı nereye harcayacağını merak ettiğim insanlar var.
Sadece sınavları geçip diploma almak yetmeyecek iş hayatında nitelikli bir insan olup işini iyi yapıp yararlı olmak hem kişiye tatmin getirir hem de işini iyi yapana iyi para ödenir haliyle. Hocalar derste her şeyi öğretemezler, üniversite öğrencisi olarak söylemeliyim bana verilen kaynakları araştırıp okumazsam ilk okul çocuğu gibi sınıfta verilen bilgiyle kalırım ve iş hayatı kısmına geldiğimde de sizin şikayet ettiğiniz gibi iş bilmeyen biri olurum. Demem o ki yorulmadan çok yol kat edilmiyor.
Bunun dışında ülkede ülkede işi ehline vermemek, torpil gibi sıkıntılarda var ama şimdi oraya hiç girmeyeyim.
5 Beğeni
Ben de 2-3 senedir sadece kindle’dan okuyordum ancak bu sene ciddi oranda fiziki kitap da okumaya başladım. Şu sıralar fantastik ve bilimkurgu dışında kindle’dan okuyasım gelmiyor açıkcası, mesela klasikler için fiziki kitapdan başka gram okuyasım gelmiyor. Bende de durumlar böyle
2 Beğeni
Nedense kendimi pek zorlanmmamış hissediyorum, o yüzden yeni bir uğraş aramaya başladım ve İspanyolca öğrenmeye çalışacağım, umarım sonu Rusça gibi olmaz.
1 Beğeni
Bu aralar kitap okuyamıyorum. 
10-20 sayfa okuduktan sonra gidiyorum. Ama 1 saatte 40-50 sayfa okuyordum. Şimdi 10-20 sayfa okuyamıyorum. 
1 Beğeni
Çince’de iyi bir seçenek 
1 Beğeni
Öğrenmeye kalkışsam geri adım atacağımdan eminim.
Etrafımda nispeten kolay olduğunu söyleyen çok kişi vardı, deneyeyim dedim.
1 Beğeni
Yalnız değilsiniz. Bende kitap okuyamıyordum nedenini de buldum.
Akıştan kopmak.
Evet akışın içinden sıyrıldığınızda hiçbirşey yapasınız gelmiyor. Herşeye dışardan bakıp süreklı aynı şeyler üzerine düşünüyorsunuz.
Akışa girin. Kendinizi akışa bırakın. Ruhunuzu özgür bırakın. O zaman o kitaplar sizi mıknatıs misali çekecek ve sayfalar ellerinizden akıp gidecek 
7 Beğeni
Deneyeceğim. 
1 Beğeni
Bendeki önemli sebeplerden biri, ve birçoğumuzda olduğunu düşündüğüm, anlık her şeyi çok hızlı tüketmem. telefonu elimden düşüremiyorum, facebook’tan çıkamıyorum. aşağı iniyorum, içerikleri okumuyorum bile, sadece bakarak tüketiyorum, sıkılıyorum çünkü, sonunu getiremiyorum. zaten evrim ağacı gibi bazı sitelerde okuma süresi dakika cinsinden yazıyor, bu da insanın tahammülsüzlüğüyle baş etmek için bence. Önceden kendimle baş başa kalırken şimdi bunu tuvalette bile yapamıyorum, sıkılıyorum, orada bile telefon. Ne mutlu size ki kendinize akışa bıraktığınızda kitaplar tarafından çekiliyorsunuz.
4 Beğeni
Çok haklısınız. Beyne çok fazla uyaran yollanıyor. Yapman gereken bu uyaranlara dürtüsel bir şekilde atlamamak. Sesten uzak durmakla baslayabilirsin. Algıda secicilik denen birsey var. Seçici olarak sessizliğe ve yalnızlığa yönelirsen çekim yasası seni ihtiyacın olan yani yüreğinin olmak istediği yere, kitaplara, çeker.
Hız aslında bir yanılsama. Hersey çok yavas işliyor esasında. İşini düzgün yap. Tepkilere aldırma. Önüne bak. Odaklanmak için fedakar olmalısın.
Bunlar hemen olacak seyler değil ama anlaman gereken kısaca şu; akışa kendini bıraktığında yapman gereken herneyse onu yaparsın ve bu bin anda olup biter. Koli koli kitaplar bir bakmışsın okunmuş, ellerinden akıp gitmiş. Tek bir an.
Buradaki bunca veriyi biz mi oluşturuyoruz sanıyorsun. Hepsi akışın karmasasının oluşturduğu bir yığından ibaret.
3 Beğeni
Evet, ben de sıkılıyorum. Kitap okuyorum sıkılıyorum. Belki de okuduğum kitabı beğenmiyorum. 
Tabi o anki ihtiyacınıza uygun kitap türünü seçemiyor da olabilirsiniz. Değişik zamanlarda değişik tür kitap ihtiyacı duyabiliyor insan.
Evet, olabilir. Bu kitabı bitirdikten sonra bilim kurgu okumayacağım…
1 Beğeni