En Son İzlediğiniz Film?

Önerdiğim bir filmi seyretmenize çok sevindim. Bu film benim için çok özel bir film oldu. 1 haftadır ara ara düşünüyorum.Düşündükçe yeni yeni şeyler fark ediyorum.Film öyle basit süslemelerle dolu ki düşündükçe daha hayran kalıyorum

Asghar Farhadi’nin diğer filmlerini de izlemenizi öneririm.Beğendiyseniz, Lübnan sinemasına da bir şans verebilirsiniz. L’insult filmini ya da Nadine Labaki filmlerini önerebilirim.

Sanat her devre göre şekil alır, özgür yerde berraklaşır, baskı görülen yerde özgürlüğünü eserin içinde saklar. İran sineması özgür bir sinema değil. Genelde filmler kapalı alanlar da geçer. Çok fazla sokak, çarşı sahneleri görülmez. Görsellikten kısıtlanan İran sineması bu yüzden insani ilişkileri ve duyguları sadelikle işlemekte usta hale gelmiş durumda.

İlk mesajımda yazdığım da buydu aslında temeli çatırdayan bir bina yıkılmak üzere… tüm yaşananların son bulduğu yer aynı bina temeli çatırdıyor. Yönetmen, bunu toplum ilişkilerimiz çöküyor diye söyletemiyor, bu şekilde eserine saklıyor.

Filmde oynadıkları Satıcının Ölümü adlı tiyatroda yaşananlar bir benzeri filmde yaşanıyor.

Ayrıca sormak istiyorum o son tokatta ne hissettiniz o tokatı atan taraf mı yiyen taraf mı oldunuz? Öyle bir son yüzleşme var ki film öfke ile merhametin ne kadar birbirine yakın duygu olduğunu gösteriyor. O son tokat, o tokatı ben mi yedim, ben mi attım? Afallayıp kaldım sadece.

2 Beğeni

O son tokat ve adamın odadan çıkarkenki bakışı bana nefse uymanın insanı ne gibi bir duruma sokabileceğini çok iyi anlattı. İnsanın kendisini çok seven bir ailesi varsa önceliği o olmalı mesajını güzel bir şekilde aktarmış yönetmen.

Size çok teşekkür ediyorum böyle bir filmi önerdiğiniz için. Filmi bitireli 6 saat oldu ben de hala etkisinden çıkamadım.

2 Beğeni

How to Train Your Dragon 3

2019 yapımlı fena olmayan bir film. Aileyle izlenebilecek türden bir animasyon.

İlk 2 filmj izlediyseniz seriye son vermesi açıdan bu filmi de izleyip bitirmenizi tavsiye ederim.
Yer yer uykum geldi belki de sinema salonu yüzündendir. Yer yer güldürdü.
Fakat bu seriyi tavsiye etmem. Yerine başka bir şey izleyebilirsiniz.

2 Beğeni

Aquaman

2018 yapımlı DC filmi. DC’nin o karanlık yapısı olmadığına mı yoksa konunun basitliğine mi bilmiyorum ama hiç beğenmedim.
Çok basit, çok klişe.
5/10. CGİ basmışlar gerisi boş. Tavsiye etmem.
Zamanında ne güzeldi DC. Yazık etmişler.

1 Beğeni

Bence yine Justice League’den falan daha iyiydi ya Aquaman, Warner Bros elindeki DC’ye artık hiç şans vermeyecektim ama Aquaman ile biraz daha düşündüm :smiley:

1 Beğeni

Aslında film güzel,hikaye kopuklupuda yok ama 8 puanı alacak kadar iyi değildi,çok iyi olmamasınının tek nedeni tahtda geçiş sürecinin çok banal şekilde işlenmiş olması.

2 Beğeni

Mary&Max

İzlediğim en iyi animasyon.

4 Beğeni

Justice League kötüsü Steppen Wolf falan bana daha güzel gelmişti. Üstelik filmde Batman ve Süperman vardı daha ne olsun.

1 Beğeni

Batman ve Superman vardı da senaryo daha yavandı bence Batman en sevdiğim karakter olmasına rağmen filmden çıktıntan sonra heyecanım fısss sönmüştü :smiley:

2 Beğeni

Aquaman

Şekilci adamlar toplanıp, şekil film çekmişler.

1 Beğeni

Green Book
2018 yapımlı dram ve komedi filmi.

Amerikan siyahi ırkçılığını anlatan çok güzel bir yol filmi. Hem hüzünlendiriyor hem güldürüyor. Uzun süredir böyle keyifli bir film izlemedim. Çok güldürdü beni. Aileyle de izlenebilir.
10/10.

7 Beğeni

Bu film çok keyifliydi, gerçek hayattan esinlenmiş olması da ayrı bir etkileyicilik katıyor. :smiley:

2 Beğeni

Hunt for the Wilderpeople - 7/10

Yeni Zelanda yapımı hoş bir film. Çocuk esirgeme kurumundan orman içinde yaşayan bir aileye teslim eden çocuğun Özel Harekat Timi’ni devreye sokacak kadar sistemden kaçışını konu alıyor. Yer yer komik, yer yer dramatik ancak filmde birşeyin yokluğunu hissettim. Tam tarif edemiyorum sanki samimi hikayede yüzde tebessüm oluşturacak sıcaklık eksikti.(Bu nasıl tanım dediğinizi duyar gibiyim) Neyse bunun dışında filmde kullanılan müzikler, kullanım anları ve Yeni Zelanda’nın doğası çok güzeldi.

Twarz( Yüz ) - 7.5/10

Trt 2’de denk geldim. Polonya’nın kırsalında geçen hikaye de yakışıklı genç İsa Heykeli yapımında ağır bir kaza geçiriyor ardından yüz nakli geçiriyor. Ne yakışıklılığından ne de konuşmasından bir eser kalıyor. Eve döndüğünde ise ailesi, nişanlısı ve toplum tarafından nasıl dışlandığını konu alıyor. Kilise bile bunun bir lanet olduğunu düşünüyor. Güzel bir toplum eleştirisi film.

4 Beğeni

Green Book
İtalyan asıllı Tony Lip ile siyahi olan Don Shirley
farklı karakterde insanlardır.Birlikte çıktıkları bu eğlenceli yolculukta günümüzün hızlı yaşamında bize nelerin önemli olduğunu hatırlatan güzel bir filim.Oyunculuklar hakkında zaten konuşmaya gerek duymuyorum.

5 Beğeni

images%20(11)

Evet bende en sonun da izledim bu filmi ve uzun zamandır filimlerden uzaklaştırılmış kalite tekrar bu filimde can bulmuş.Filimin konusu 1962 ırkcılıgın tavan yaptıgı abd’sinde geçiyor,piyanist olan siyahi karekterin italyan asıllı birini tur şöförlüğü olarak işe almasıyla başlıyor ve belli şehirlerde gösteri yapmasını konu alıyor.Bana biraz Muhteşem Münazaralar filimini anımsatta,bu filimde görüntü şahene,oyunculuk şahane,ışık vs herşeyi ile çok iyi olmuş yani kesinlikle izleyin derim.Muhteşem Münazaralar filiminide şiddetle öneririm bu filimden sonra.

4 Beğeni

Eski bir film olan ancak yeni izlediğim bir yerli film:

Neredesin Firuze

Oyuncuların çalışmalarını takip etmiyorum ama ünlü “İçiiim ürperiyooor ya evde yoksan?” şarkı sözleriyle merak ettiğim bir filmdi açtım izledim. İzlerken büyük bir şaşkınlıkla ve sıkkınlıkla ve sonlara doğru eğlenceyle izledim, filmin sonunu böyle bir noktaya bağlayacaklarını hiç düşünmemiştim, resmen ders çıkartmışlar. Netflix yapımı önceki izlediğim iki filmden çok daha iyiydi.

“Dım dım dara dım dım”

6 Beğeni

Son zamanlarda fazlasıyla film izleme şansına kavuştum, attıklarım biraz da öneri olarak dursun,

5 Beğeni

Letterboxd grubu mu kursak forumda? Goodreads hesaplarının paylaşıldığı bir konu gibi hani…

1 Beğeni

Olur, kuralım hemen.

1 Beğeni

Green Book

Uzun süredir listemdeydi. Siteye sürekli olumlu mesajlar atılması da gazladı iyice. Oscar ödülünü pek takmam ama o da işin kaymağı oldu heveslendirme konusunda. Neden bu kadar gazlanmaya ihtiyacım var? Çünkü oturup iki saat bir filmi izlemek benim için zor bir şey.

Film hakkındaki yorumum; eğlenceli, güzel vakit geçirten hafif çerezlik bir film. Vereceğim puan 7/10.
İyi yanları zaten her yerde yazıyor, ben beğenmediğim kısımlarını yazacağım.

Hazır bu konular zirve yapmaktayken biz de bir ırkçılık karşıtı film çekelim, ufaktan eşcinsellik de sokarız olur biter tarzı bir olmuş biraz. Yani ırkçılığı bize gösteriyorsun evet ama bir yerden sonra baydı resmen. Sanki “görmüyor musun ırkçılığı işliyoruz verin oscarımızı” der gibi gözümüze gözümüze soktular.

Dr. Shirley karakterinin geçmişine hiç değinilmiyor. Kimdir, necidir biraz anlatun yahu karaktere derinlik katın. Bomboş bir karakter olarak kaldı öyle. Bu da şuna sebebiyet verdi. Karakteri çok kasıntı ve zorlama bir hale getirdi. Dolayısıyla oyunculuğu ister istemez çok yapmacık gelmeye başladı. Yani bir de bu adama oscar ödülü vermişler, keşke Tony Lip’i oynayan adama verselerdi. O gerçekten güzel oynamış.

Filmin ilk yarısında neredeyse hiçbir şey olmuyor. Şans eseri denk geldiğim bir film olsaydı muhtemelen yarısında kapatırdım. Neyse ki ikinci yarısında biraz toparladı da izlenebilir hale geldi. Ve de o dönemde ırkçılığın bu denli yoğun yaşandığını bilmiyordum. Film bu bilgiyi verdi bana, eğer anlattıkları gerçekse.

Özetle fena bir film değil. İzlenilebilir fakat çok da bir şey beklememek lazım. Viggo Mortensen’in oyunculuğu, güzel müzik sahneleri ve en sondaki mutlu italyan sahnesinin güzelliği hatrına biraz torpil geçerek 7/10 verebilirim.

4 Beğeni