Hayal kuran ve içine dönen insanın biricik dostu olabiliyor fantezi ve bilimkurgu türünde kitaplar. Dünyanın bir “pislik yumağı” haline geldiğini görenler de aynı yola başvurabiliyor. Ayaklarımızın altında koskoca bir gezegen varken binlercesini “yaratmamız” belki de bu yüzdendir.
Seneler boyu birçok akımın tesiri altında kalmış olan Türk edebiyatı, yeni değişimine bu tip eserlerle mi devam edecek? Genç yazarlarımız meşalelerini bu yönde mi taşıyacaklar? Sizce böyle bir hareketin doğuşuna şahit olabilir miyiz?
Başlığı görünce silinmesi gerek bir konu sanmıştım. Hoş olmamış, sanki kullanıcıların değil de editörlerin ilgisini -olmadık yere- çekmek istiyor. Silinmesin lafın özü efendim.
Ülkede bu türlere dönüş, yöneliş görmüyorum. Diğer uluslarda da daha çok Dünya ya da Dünya’nın bir parçasını kendinde taşıyan fantastik ve bilim-kurgu kitapları ilgi görüyor kanımca. Bizim bu türlerde bir şeyler çıkartmıyor oluşumuzdan dolayı her ne yapsak yönelim olduğu yargısına varılabilir. Türk edebiyatı değişimine iyi edebiyatla devam ettiği sürece hangi türe döndüğümüzün benim için pek değeri yok.
Yok o anlamda söylemedim tabii, ne bileyim, kişisel açılmıs konularım vs. varsa çok kalabalık etmemeye özen gösteriyorum. Geçen, öykü seçkisine gerçek ismimle katılıp katılamayacağımı sormuştum mesela.
İnsanların ilgisini çekmiyorsa ve diğer forumdaşlarla etkileşime girmelerini sağlayarak harekete geçirmiyorsa o konuyu “yersiz” açmışımdır muhtemelen. Çöp diyemem, çöp dediğim bir konu diğeri için değeri yüksek bir konu olabilir.
Konuşmadan önce iki kere düşünen biriyim, bu huyumu sanal ortama entegre etmeye çalışıyorum.