Hangi Kitabı Okuyorsunuz? (Detaylı İnceleme)

Yazarı tarafından iptal edildi. Silinmesini istemiyor, böyle kalsın. Kapladığı yer için özür diliyorum.

6 Beğeni

Son zamanlarda okumuş olduğum çizgi romanların içinde en beğenmediğim eser Planetary oldu.Bașından sonuna kadar kurgusunu ve olayların birbiri arasındaki bağı anlayamadım, bazı sayfaları birkaç kez okumak zorunda kaldım.İlgi uyandırıcı bir konusu olmasına rağmen iyi işlenmemiş gibi geldi.Bir yerden sonra zorla okumaya başladım bitsin artık diye.Ayrıca çizimleri de olayları aktarmada çok yetersiz,hiç beğenmedim.Karakterler çok silik, kitabı bitireli on dakika oldu fakat sadece birisinin ismi aklımda kalmış.Bu kitap Goodreads’te 4.20 puan almış ilginç bir şekilde.Ben bu esere on puan üstünden ancak 3.5 verebilirim.Kitabı okuyan arkadaşların da yorumlarını merak ediyorum.

17 Beğeni

FİLİN YOLCULUĞU - JOSE SARAMAGO

Hikayemiz 16.yy’da geçiyor. Portekiz Kralı 3.Joao kuzeni olan Kutsal Roma - Germen İmparatoru 2.Maximilian’a hediye olarak Süleyman adında fil yollamaya karar verir. Fil terbiyecisi Subhro’nun ve fil Süleyman’ın Lizbon’dan Viyana’ya doğru yolculuğunu okuyoruz. Hikaye ara ara yazar tarafından kesintiye uğruyor. Bunu ya kendi görüşünü dile getirmek için ya da okuyucuyu aydınlatmak, işe biraz mizah katmak için yapıyor. Kitabı beğendim. Bu saatten sonra zaten beğenmeyeceğim bir kitabı çıkmaz gibi, yazarı çok sevdim :sweat_smile:

21 Beğeni

@melih Saramago incelemelerini keyifle takip ediyorum. Saramago benim de en sevdiğim ilk beş yazar arasına girer tahminimce. Baltasar İle Blimunda ve Mağara en sevdiğim kitapları olmuştu. Daha yavaş okunan kitaplarını daha fazla seviyorum sanki. Yakın zamanda İsa’ya Göre İncil’i okuyacağım ben de. :slight_smile: Normalde Ölümlü Nesneler ilk etap planımda yoktu Saramago’ya dair ama senin yorumunla öne aldım. Saramago sever görmek apayrı sevindiriyor beni. :slight_smile:

1 Beğeni

Çok teşekkür ederim, yorumun mutlu etti :slight_smile: Şu an yazarın Çatıdaki Pencere kitabını okuyorum. Büyük ihtimalle bu kitabı bitirince Mağara kitabını okumaya başlarım. İsa’ya göre İncil’i bende merak ediyorum ama bilerek heyecanı biraz daha artsın diye bekletiyorum. Belki Mağara’dan önce onu okumaya başlarım :sweat_smile: Ölümlü nesneler çok güzel bir kitap. Kesinlikle öne çekmekle pişman olmayacağını düşünüyorum, keyifli okumalar diliyorum :slight_smile:

1 Beğeni

Merhaba, Planertary 1 ve 2. ciltleri okudum. Birinci cilt bende biraz hayal kırıklığı yaratmıştı. Bunun sebebi hikayeden ziyade karakterlerin hareket ve davranışları - birbirleri ile olan diyaloglarıydı daha çok. İlk sahneden itibaren özellikle ana karakterlerin konuşmaları fazlasıyla klişe geldi. Kitabın bir ana hikaye örgüsü bir de her kitapta ayrı işlenen tek sayılık hikayeler mevcut. Planetary ekibi doğaüstü, metainsan, paranormal, evrensel vs olayları araştıran, çözen bir ekip hüviyetinde.

Özellikle ana akım comics - Marvel-DC - hakkında bilgi birikiminiz yüksek seviyede ise kaçırmayacağınız onlarca gönderme mevcut ilk iki cilt içerisinde:

İlk bölümde Axel Brass ve ekibinin savaştığı grup direk Justice League benzeri olarak tasarlanmış. Batman, Superman, Wonderwoman, Green Lantern, Flash, Marslı insan avcısı John Johnz, Aquaman(?) benzerlerini büyük panelde görebiliyorsunuz. 4. bölümdeki karakter ve çevre tasarımları Superman’in Eradicator maceralarını anımsattı bana. 6. bölüm direk Fantastik Dörtlü’nün orijin hikayesinden alıntı. En sondaki kısa Planetary tanıtım hikayesinde Hulk’un orijin hikayesinin hemen hemen birebir aynısını görüyoruz. Sadece farklı bir şekilde neticeleniyor bu Hulk’un sonu

Yine 2. kitapta bölüm 7’deki cenaze sahnelerinde Sandman, Death, Swampthing, Metal Adamlar, Etrigan gibi DC’nin doğa üstü karakterlerinin benzerleriyle karşılaşıyoruz. Bu hikayedeki baş karaterde bana John Constantin’i hatırlattı. Sayının kapağı da Helblazer kapakları tarzında tasarlanmış. 10. sayıda bu sefer Superman, Wonderwoman ve Green Lanter karakterlerinin benzer ama farklı neticelenen orjin hikayelerinin versiyonları mevcut. Daha sayının ilk panelinden bunu anlıyoruz.

Bunların haricinde popüler kültüre yapılmış atıflarda mevcut ki benim farketmediklerimde mutlaka vardır. 8 sayının ismi “The Day The Earth Turned Slower” ile “The Day Earth Stood Still” filmine atıfta bulunuluyor. Kapağı da yine bu film harici, Dünyalar Savaşı, Marslılar Saldırıyor, 50 Feet kadının saldırısı, dev karıncaların saldırısı gibi eski bilimkurgu - bilimkurgu parodilerine gönderme.

day-earth-stood-still 0046534

Hikayenin anlaşılması zor bir hikaye olduğu konusunda hemfikirim. İkinci ciltteki sayıların yarısında yine farklı yerlerde farklı konularda araştırmalar üzerinde oluyor ekip. Ama bir nebze de olsa ana hikaye bir yerlere doğru gidiyor, bir şeyler netleşmeye başlıyor. Şans vermenizi öneririm. Zaten toplam 4 ciltte tamamlanan bir seri. Ayrıca ben çizimlerin seriye yakıştığını düşünüyorum.

4 Beğeni

image

Cixin Lui’nin Üç Cisim Problemi isimli kitabını yine bir etkinlik kapsamında okudum. Sonda yazacağımı baştan söyleyeyim, harika bir kitaptı, birkaç ufak pürüz (mesela sophon) haricinde çok beğendim.

Kitapta bir bilim kurguda olması beklenen birçok özellik aslında mevcut. Hatta bu konuda biraz hard sci-fi bile sayılabilir zira anlatılan konuların neredeyse hepsi hakkında bilgi sahibi olmama rağmen okurken olaylardan koptuğum yerler oldu. Daha önce duymadığım şeyler için ara verip araştırma yapmak durumunda kaldım ama toplamda bana çok şey kattı. Kitapta yer alan bazı konular şunlar, belki hiç duymayanlar öncesinde ufak bir araştırma yapmak isterler (okumaya faydası olur düşüncesindeyim):

  • Üç-Cisim Problemi
  • Parçacık hızlandırıcı ve çarpıştırıcıları
  • Sicim teorisi ve 11 boyut
  • Kuantum dolaşıklığı

Kitap saf bilim kurgu haricinde arka planda ciddi sosyolojik ögeler de barındırıyor. Olaylara karşı insanların deneyimlerinin onları nasıl farklı kararlar almak durumunda bıraktığını net şekilde görebiliyoruz. Ayrıca tek bir amaç için birleşen insanların zamanla neden ve nasıl ayrıştıklarını görmemizi de sağlıyor. Hatta bence bu sosyolojik alt metin, bilim kurgu kısmından çok daha önemli.

Bu arada kitabın konusunu bilmeden okumaya başladım, bir yerden sonra arka tarafa bakınca olayların nereye doğru gittiğini fark ettim. Spoiler sayılabilecek bir arka yazısı var o yüzden bakmamanızı tavsiye ederim.

Kitap bittikten sonra Lui’nin çeviri kitaplar için yazdığı bir son söz var, o da en az kitap kadar lezizdi. O kısmı da okumanızı şiddetle tavsiye ederim. O son sözün, bir puzzle’ın son parçasını yerine yerleştirme gibi bir etkisi olmuştu bende. :slight_smile: Kitaba notum da 8.5/10.

Son olarak, kitaptaki olayların anlatılıp açıklandığı şu linki bırakayım, belki birilerinin ilgisini çeker.

28 Beğeni

images (21)
Clive Barker - Cehennemlik Yürek
Karanlık kitaplık serisinden okuduğum 4. kitaptı ve okuduklarım arasında en beğendiğim oldu.

Fakat kitabı anlatmaya nerden başlasam bilemiyorum. Biraz “garip” bir eser. Kitapla ilgili aklıma ilk gelen kelime bu oldu cidden :smiley: .

Korku/gerilim ögelerinden çok dehşet ve tiksinçlik ögesi barındırıyor kitap. Okuru korkutmaya değil de iğrendirmeye çalışıyor genel olarak. Bir korku okurunu fazlasıyla tatmin eden bir içeriğe sahip kısacası.

Bu ögeleri es geçersek. Kitabın hikayesi sürükleyiciydi ve güzel kurgulanmıştı. Kitabı okurken bazı sahneleri gözümde canlandırmakta zorlanmıştım ilk başta. Fakat bu satırları 2. okuyuşumda sahneler ve karakterler kafamda oturmuştu. Hikaye bazı yerlerde çok tanıdık gelse de bazı yerlerde ters köşe yaptı. Okuması zevkliydi.

Sonuç olarak kitap hoşuma gitti . Lakin tavsiye etme konusunda bazı çekincelerim var. Bu kitabı okumak, kumar oynamak gibi biraz. Beğenen çok beğeniyor, beğenmeyen nefret ediyor. Ki beğenmeyenlerin de görüşlerini anlayabiliyorum. Oldukça fazla rahatsız edici bölüm mevcut kitapta. Bunları sorun etmeyen varsa alıp okuyabilir. Ama hassas bir insanın okumaması gerektiğini düşünüyorum.

Ayriyetten, bir bende mi oldu bilmiyorum ama kitabı okurken kafamda sürekli bu çalıyordu :smiley:

26 Beğeni

Dune Mesihi - Frank Herbert

‘‘Ölümden önce ne var ki?’’

Dune Serisi’nin 2. kitabını bitirdim. Çok uzun anlatmak istemiyorum. Nasıl anlatabileceğimi henüz kestiremedim. Ben kitaplarda türden bağımsız olarak felsefi dokunuşları her zaman çok beğenirim. Hele bir de hikayeye ve yaratılan evrene güzel yedirilmişse ölüp ölüp dirilirim okurken keyiften.

Çocukluğun Sonu, Sonsuzluğun Sonu, Androidler Elektrikli Koyun Düşler mi?, Solaris, Mülksüzler, Karanlığın Sol Eli kitapları benim okuyup en beğendiğim bilimkurgu kitapları. Aralarında beni en etkileyenler Ursula Le Guin’in Mülksüzleri ve Karanlığın Sol Eli olabilir. Hele ki bir Mülksüzler’dir benim gözümde, kapağını kapatıp dakikalarca boşluğa baktığımı hatırlıyorum. En en etkileyici bulduğum kitap benim için o oldu tür içerisinde. Okuma sıram da bu arada Karanlığın Sol Eli, Mülksüzler ve geri kalanlar şeklinde olduğunu da belirtmek istiyorum. Hepsini ayrı ayrı inanılmaz beğeniyorum ama Mülksüzler’in üstüne benim için hiçbiri bir şey koyamadı.

Neden anlattığımı soracak olursanız, arkadaşlar, ben Mülksüzler’den sonra neredeyse aynı derecede etkilendiğim ilk kitap Dune Mesihi oldu. İlk kitabı çoğu kişinin aksine hikaye olarak çok sürükleyici bulmuştum ama pek etkileyici değildi benim açımdan. Dune Mesihi bunu arşa çıkardı. İlk kitabı okuyup 2. kitabı kenara koyup okumayan çok şey kaybeder. Benim gözümde ilk kitaptan arşın arşın daha iyi, daha keyifli, daha etkileyici bir kitap.

İ-NA-NIL-MAZ!

24 Beğeni

images - 2021-01-13T195054.900

5 ton ağırlığında bir solucan misali ağır ve yavaş okunması gereken kitap.

Onlarca yıllık zaman dilimlerini saniyeler geçiyormuş gibi yaşayıp hayata dair en ufak detayları bile gözleme şansı sağlayacak kadar uzun ömürlü olsanız, tüm bu analizlerinizi paylaşacak veya anlayacak kişilere ihtiyaç duymaz mıydınız?

Anlaşılma kaygısı tüm sanatçıların, yaratıcıların ortak kaygısıdır. O yüzden serinin dördüncü kitabını okurken güzel bir yola girip camdan geçenleri daha net seçmek ve hafızalarınıza kazımak adına ağırdan almanızı tavsiye ediyorum. Ekonomi, din, siyasi, askeri ve toplumsal analizler o kadar haklılık payı taşıyor ki insanların çok acele ettiği için bunca zamandır kimsenin bunlardan ders almadığını ve fark etmediğini düşünmeye başlıyorsunuz.

Kitap da zaten bu aceleci insanoğluna dinginliği dayatarak barışı arzulayan bir tiranı işliyor. O yüzden tanrıları kızdırmayın ve yavaş olun. Veya kızdırın ve beş tonluk bir solucanın gazabıyla yüzleşin. :))

22 Beğeni

Dolap hesabımda gezerken şans eseri bulduğum bir kitap oldu kendileri,stokları da çoğu sitede tükenmişti ondan ikinci el aldım oradan direkt.Doğan Egmontluk bir kitap hiç değil bence bunu söylemem lazım. Bastıkları Rick Riordan kitapları yanında Game Of Thrones yani.Onun haricinde şuan mükemmel gidiyor kitap,diğer iki kitabını da edindim,bir maraton yaparım gibime geliyor.

12 Beğeni

Yazarı tarafından iptal edildi. Silinmesini istemiyor, böyle kalsın. Kapladığı yer için özür diliyorum.

11 Beğeni

Licia Troisi kadar üzüldüğüm bir yazar var mıdır acaba Doğan Egmont’ta olduğu için? YOK. Yazarın dili, karakterleri, olay örgüsü çok güzel. Çok sevdiğim bir fantastik edebiyat yazarı. Tüm eserlerini okuyabilmek istiyorum ve sırf onun için bile İtalyanca öğrenebilirim. Siz şanslısınız çünkü bölümünü okuyorsunuz :slight_smile: . İlk okuduğum seri olan Ejder Kız serisi (profilimdeki kitaplar) bu yazarın kitapları. Sonra okuduğunuz seriyi bastı yayınevi. Sonra da başka bir serisinin ilk kitabını. Ama kaç yıl oldu devamını getirmedi. Yazar bu sırada başka kitaplar yazdı ve ben sadece ekrana ekmek banabiliyorum.

1 Beğeni

Doğan Egmont’un ne diye hakkını aldığını hiç anlamadım ben de.Kadın yazdıkça yazıyor,bunların bastıkları kitaplar bile 2. ele düşmüş durumda,sitelerde deponun kirini pasını yemiş şekilde geliyor.Ejder Kız serisini de alacağım.Araştırdığım kadarıyla bu Yükselen Dünya serisinin Yükselen Dünya’nın Savaşları’nın Efsaneleri adlı bir devam üçlemesi varmış,Dubhe orada da gözüküyormuş hatta ama sağolsunlar onu da hiç ettiler burada.

Wheel of Time - 6 - Lord of Chaos

Şöyle 2.5 aylık bir aradan sonra WoT okumalarıma geri döndüm. Seri ile ilgili hislerim dengesizdi ama seriye geri dönünce nahoş (hoş olacaktı :smiley:) bir hisle doldum. Kitaplar kalın kalın olduğundan ve ciddi bir adanmışlık gerektirdiğinden mi bilemedim ama resmen eski bir dostla tekrar bir araya gelmiş gibi hissediyorum. Bu gazla ben seriyi bitirmeye doğru yol alır mıyım? Bakacağız. :slight_smile:

Hadi bakalım…

11 Beğeni

Hep Kitap’ın Sanatın Olmazsa Olmazları serisinden okuduğum ikinci kitap Susan Woodford Resimlere Bakmak oldu.

Kitap adından da anlaşılacağı gibi, okuyucuda resim sanatına karşı sıfırdan bir bakış açısı kazandırmayı amaçlıyor. Ressamların hangi konuları hangi açıdan ele aldığı, anlatımlarını güçlendirmek için hangi yollara başvurduğu, ön plana çıkarmak istediği odak noktaları için hangi teknikleri kullandığı gibi konulara resimler üzerinden kısa kısa değiniliyor.

İçeriği manzara, portre, mitoloji, desen gibi farklı kategorilere ayrılmış, kronolojik bir sırayı takip etmiyor. Bu yüzden monoton bir şekilde ilerlemiyor. Resim sanatına ilgi duyup nereden başlayım diye düşünenler için bence ideal bir başlangıç kitabı olabilir.

23 Beğeni

Dumai kuyularını bekle. Bolca epik an yaşayacaksın.

1 Beğeni

Az önce bitirdim. Bundan 4-5 sene önce okusam bayıla bayıla okuyabilirdim, ama örneklerini o kadar çok gördüm ki, beni tatmin etse de hayal ettiğim kadar etkilemedi. Bir de kitap inanılmaz derecede Guy Ritchie filmlerine benziyordu. Yazarın adını falan bilmesem Guy Ritchie yazmış diyebilirdim. Seriye devam edip etmemekte kararsızım.

13 Beğeni

Ben de buna benzer fantastik kitaplar arıyordum. Birkaç tavsiyede bulunabilir misiniz?

2 Beğeni

Örnek gördüm derken dizi, film, anime ve mangalardan bahsetmiştim aslında, daha iyi açıklayabilirmişim. Bu kitap kadar akıl dolu yazıldığını düşündüğüm ve dili alaycı, eğlenceli olan Galaksinin Otostopçu Rehberi serisi var. Kitap bazında fantastik kurguya yeni yeni açılmaya başladım.