Şibumi - Trevanian
Baştan belirteyim hikayenin nasıl ilerlediği, özel yetenekler vs kısımlara keyif kaçırmamak için çok girmemeyi düşünüyorum. Yazarken spoiler vermemek için bazen nasıl anlatacağımı şaşırıyorum idare edin
Kahramanımız Nicholai Hel ya da diğer bir deyişle Nikko soğukkanlı, zeki, yedi dili ana dili gibi konuşabilen, çıplak elle adam öldürme sanatına hakim, okuduğum en farklı kişiliğe sahip karakterlerden biriydi. Bir de karakterimizin özel bir yeteneği var.
Bu üstün özellikleri saydıktan sonra öyle gerçekdışı bir kitap olacağını, yok etti, vurdu, kırdı, parçaladı şeklinde bir roman okuyacağınızı sanmayın. Tam tersine öyle süper kahraman, her işini olağanüstü güçlerle halleden bir karakter yok karşınızda, okuyunca ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız, başta dediğim gibi çok keyif kaçırmamak için geçiyorum.
Hel bir Japon generalin yanında büyüyor. 2. Dünya savaşının bütün sıkıntılarını yaşamış, sokaklarda açlık, sefalet, sıkıntı çekmiş birisi. Sonra bir gün bir işe giriyor ve olanlar oluyor. Macera, aksiyon, tarih, mağaracılık, polisiye kitapta ne isterseniz var.
Kitaba adını veren Şibumi kitabın ana felsefesini oluşturuyor. Kahramanımızın ulaşmak istediği amacını ifade ediyor. Bir de romanda sürekli geçen bir oyun var Go oyunu. Okurken bende nasıl oynanıyor diye çok merak ettim. Go oyununu Hel, yanında büyüdüğü General’den öğreniyor. Sonrasında bunu bir Go ustasının yanında çok farklı bir noktaya taşıyor. Go oyunu sırasında, Otake ustanın keşfettiği Nikko’daki bir özelliği çok sevdim. Hayatta kalma mücadelesinin yaşandığı sahneler, o kısımların anlatılışı mükemmeldi.
Olaylar çok iyi kurgulanmış, diyaloglar oldukça zekice yazılmış. Bazı kısımlarda çok güldüm. Özellikle Cagot en sevdiğim karakter oldu diyalogları beni çok güldürdü, eğlendirdi. Son kısımlarında çok heyecanlanmış çok değişik beklentilere girmiştim. Sonu kötü değildi ama kitabın mükemmel giden hikayesine yazarın kurgudaki yeteneğine bakınca daha iyi olmalıydı diye düşündüm.
Kitaptan bir alıntıyla bitiriyorum. İlgi duyan herkese tavsiye ederim pişman olmazsınız.
‘’…Şibumi, sıradan, olağan görünümlerin altında yatan gizli üstünlükleri anlatır. Şöyle düşün: o kadar doğru bir söz ki, cesaretle söylenmesine gerek yok; o kadar dokunaklı bir olay ki, güzel olmasına gerek yok; o kadar gerçek ki, sahici olmasına gerek yok. Şibumi demek, bilgiden çok anlayış demek. İfade dolu bir sessizlik demek. Kendini kanıtlama gereği duymayan bir alçakgönüllülük demek…’’