Hangi Kitabı Okuyorsunuz? (Detaylı İnceleme)


Kızıl Gökler Altında Kızıl Nehirler
Scott Lynch
Öncelikle bu kitapla ilgili söylenebilecek en önemli şey ilk kitabın çok altında kaldığı. Yazar ilk kitapta sevdiğim ne varsa azaltmaya çalışmış sanki ilk 250 ve son 50 sayfa çok iyiydi ama geri kalan 400 sayfa için aynı şeyi söyleyemem. Aslında sorun biraz da bende çünkü korsan konseptinden pek hazzetmem ayrıca korsanları da yazar okur çabuk ısınsın diye fazla merhametli tasvir etmiş ama bunu hikayeye iyi yedirmiş gayet iyi bir açıklaması da var ama ben bundan pek tatmin olamadım. Jean bölümleri de pek hoşuma gitmedi ama son 50 sayfa için okunur yine de. (3. kitap Hırsızlar Cumhuriyeti ise şimdilik mükemmel gidiyor bakalım.)
Notum: 7/10

12 Beğeni

Bende bu 2. kitabı genel serinin ara kitabı olarak görüyorum. Burda ki olayları Hırsızlar Cumhuriyeti ne bağlayıp orada merak ettiğimiz bir çok konuyu sonunda öğreniyoruz.

1 Beğeni

Toplu düğün töreni gibi toplu inceleme törenimize hoş geldiniz. :smiley: Bu ay işler, güçler, seyahatler, tatil, toplantı derken incelemeler birikti de birikti. Neyse canım geç olsun güç olmasın diyerek makasımızı alıyor ve açılışı yapıyoruz. Aşağıda bulacağınız kitaplar şunlardır:

Özet

Geçmişin Gölgesi Geleceğin Laneti
Düşler Düşü
Carol Gömülmeden
Yitik Öyküler Kitabı
Zacharius Usta
Vahşi Kızlar
Fablehaven 1
Fablehaven 2 / Akşam Yıldızının Yükselişi
Kaderin Tazıları
Sıradışı Yazarlar

Geçmişin Gölgesi Geleceğin Laneti - M. İhsan Tatari

Kendisinin hediye ettiği yetmiyormuş gibi bir de yüzsüzlük ederek bu kitabını da imzalattığım doğrudur. :smiley: Sağ olsun şahane ayraçlarla birlikte imzalı güzel bir kitabım daha oldu.

Kitabın kapağı size de Titanik’i hatırlatmıyor mu? Daha önceleri bir radyo programını dinlemiştim ve kitabı çok merak ediyordum. Gençliğimin vazgeçemediğim ve defalarca izlediğim filmlerinden olmuştur Titanik fakat yıllar geçip de artık ezberleyecek noktaya gelince Titanik ile olan bağım çok gerilerde kalmıştı. @mit 'in kitabıyla kendi çocukluğuma da bir yolculuk yapmış oldum ama bu sefer olayları başka bir perdeden ele aldığı için farklı bir bakış açısı kazandım.

Kitaptaki karakterlerin hepsini araştırarak geçmişteki bilgilerle uyuştuğunu görebilirsiniz fakat zaten bunları da kitabın arkasına eklendiği için işiniz kolaylaşıyor. Titanik’in yapımında ve yolculuğunda yer alan kilit isimlerin üzerinden yazılan kitap bir noktadan sonra epey sürükleyici oluyor. Arka kapağı okumanız sinirbozan içerdiğinden tavsiye edilmez. :smiley: Neyse ki kitap bitince arka kapağı okuyan birisi olduğumdan keyfini sonuna dek çıkarttım.

Aynı zamanda kitabın iki zaman diliminde paralel olarak geçtiğini de belirtmekte fayda var. Bunun da sebebi hikayenin -sanırım- ortaya çıkma sebebinden dolayı. Titanik yüz yıl sonra tekrar yapılmaya başlanıyor. Hem geçmiş zamanda hem de şimdiki zamanda yaşananların perde arkasını güzel bir kurguyla -biraz da esinlenerek- güzelce harmanlamış olduğunu düşünüyorum.

Sabırla sorularıma yanıt verdiği için yine kendisine teşekkür etmek istiyorum. Kitabı okurken yazarına soru sorabilmenin keyfini tattım. Bu da ayrı bir okuma deneyimi oldu benim için.

Düşler Düşü - Antonio Tabucchi

Ne desem bilemiyorum… Çok fazla beğendiğimi söylersem yalan olur ama yazarın yaklaşım tarzı hoşuma gitmedi değil.

Kitabın içeriğine kısaca değinmek gerekirse bazı ünlü kimselerin eserlerinin nasıl ortaya çıktığına dair yazar hikayeler uydurmuş.Bunları da rüyalarında gördükleri düş şeklinde yazmış. Yani bahsi geçen kişi bir gece uyuyunca bir düş görür. Bu düş o kişinin eserine göre şekillenir. Bu genelde en ünlü eserlerinden birisi oluyor. Bazıları güzel olsa da ben genel anlamda biraz daraldım. Peki kim bu kimseler? Bazılarına değineyim: Caravaggio, Francisco Goya, Giacomo Leopardi, Carlo Collodi, Robert Louis Stevenson, Anton Cehov, Fernando Pessoa, Sigmund Freud.

Carol Gömülmeden - Josh Malerman

Alıyordum, alacaktım derken @Asli_Dagli elime tutuşturuverdi kitabı. :smiley: Emir büyük yerden gelince içimdeki benlerle oturup okumaya başladık. Anksiyetemin eşliğinde İzmir-İstanbul arası yolculuklarımda başladım kitaba. Çarptıydık, çarpacak mıydık derken bir anda düşüncelerim yön değiştirdi. Carol’a ne olacak? Allah’ım ben olsam üç kere daha ölürdüm filan diye diye okudum.

Kitabı ben beğendim fakat yine burada belirtmek isterim ki herkes genelde Josh Malerman’ı Kafes kitabıyla kıyaslıyor. Ben hâlâ Kafes’i okumadım. O eski kovboy filmleri havası beni içine çekti. Eski kovboy filmlerini sevmesem de bazı yeni filmleri çok sevdiğim için olacak bayıla bayıla okudum. Merak ve heyecan duygusu bir an olsun peşimi bırakmadı. Kitabın sonundaki o sürpriz gelişme de bana iyi geldi. Aklıma gelmeyen bir unsur son sayfalarda ortaya çıkınca kitabı daha çok sevdim. Özellikle öyle bölümler vardı ki Carol’la birlikte cebelleştim oturduğum yerde. :smiley:

Fikir olarak da kitabı beğendim ve zamanında bunu andıran bir film vardı ona benzettim. O filmi de çok beğenmiş ama soğuk terler dökerek izlemiştim. Bu filmi burada belirterek olası bir sinirbozan vermek istemiyorum.

Yitik Öyküler Kitabı - M. İhsan Tatari

İki tane kitap yetmez diyerek diğer kitaplarını da bulup buluşturdum. :smiley: Yitik Öyküler Kitabı 1 ve 2’yi de sonunda kargocu getirdi. İkinci kitabı bir süre okumamaya kararlıyım çünkü hemen bitsin istemiyorum ve sevgili @mit 'i de artık sorularımla bunaltmak istemiyorum. Son zamanlarda zaten yeterince rahatsız ettim. :sweat_smile:

Yitik Öyküler 1 ve 2 zamanında forumda yazdığı öykülerin toplanmış hali. Bazı hikayeler forumda yokmuş. Kendisine de söylediğim gibi bazı öyküleri bana kısa geldi. Fazla aceleci olduğunu düşündüklerim var fakat yorumumun zaman aşımına uğramış olduğu da bir gerçek. Yine de öğrendiğim bir şey var ki o da ekran okuması yaparken daha az keyif aldığımı kendime kanıtlamış oldum. Öykülerin bazılarını daha önce okumuş olmama rağmen basılı olarak okuyunca daha rahat hikayelerin içinde gezinebildim. Bu da basılı eserler ile elektronik ortam arasındaki keyif alma farkını göstermiş oldu.

Aklıma gelmişken kitaplarının hepsinin içinde irili ufaklı çizimlerin olduğunu da belirtmem lazım. Bazıları özellikle çok hoşuma gitti. Bazı yerlerde öyle çok güldüm ki o hikayeleri birer kez daha okudum. :smiley: Ancak bir öyküsü var ki sonu çok güzel olsa da yarattığı karaktere olan öfkem bir türlü dinmedi. Gerçi ölmekten beter oldu ama yine de bana yetmedi. :smiley:

Dikkatimi çeken bir diğer nokta da göndermeler. Kendisiyle bazı noktalarda aynı şeyleri okumadığımız için bazılarını kaçırdığım doğrudur. Özellikle beğendiğim birkaç öykünün adını anmasam olmaz. Mektup, Çölün Yüreği, Cesur ve Geveze, Kılıçların Gardiyanı en beğendiğim öyküleri oldu.

Jules Verne - Zacharuis Usta

Yolda okuyacak ince kitap lazım diyerek kapıdan çıkmadan canhıraş raftan Jules Verne çekiverdim.

Saat yapımında usta olmuş ve belli bir üne ulaşmış Zacharius Usta’nın kibri arşa kadar uzanmıştır. Kendini beğenmişliğin ve hastalıklı düşünce yapısının insana neler yapabileceğine dikkat çeken bir konusu var. Tabii bunu aynı zamanda dini öğelerle de harmanlamış Jules Verne.

Ben öğüt niteliği taşıyan kitapları pek sevmiyorum aslında. Belki de bu şekilde işlenmiş olanlardan pek hoşlanmıyorum. İşte bencil ve kibirli olursanız sonunda şöyle olur gibimsi şeyler bana biraz itici geliyor. Bu sebeple ortalama bir eser olarak bakıyorum Zacharius Usta’ya.

Vahşi Kızlar - Ursula K Le Guin

Güzel bir kitap nasıl katledilir görmek istiyorsanız üşenmeden satın alabilirsiniz. Katliam… Çeviri, editörlük gerçekten bir sabotaj gibi. Cümle başka başlıyor sonra bambaşka bitiyor. Anlamlar hep bozuk. Yazım yanlışlarını üst üste koysanız tavandaki lambayı rahatlıkla değiştirirsiniz. Stanislaw Hem diye birinin varlığını bu kitapta öğreniyorsunuz mesela. :slight_smile:

Neyse, kitap Vahşi Kızlar, Okurken Uyanık Kalmak, Şiirler, Açıksözlü Bir Söyleşi ve Hoş Bir Sanat bölümlerinden oluşuyor. Vahşi Kızlar öyküsü gerçekten bana göre çarpıcıydı. Kölelik ve inançların işlendiği dram yüklü bir hikayeydi. Beni oldukça etkiledi. Okurken zaman zaman tüylerim ürperdi. İster istemez üzüntü hissettim. Hele öyle bir sahne var ki beni resmen yaraladı. Tabii hikayeyi anlamak için defalarca cümleleri tekrar okuyup kafamda toplamam gerekti çünkü yukarıda bahsettiğim özensizlik en çok burada insanın canını sıkıyor.

Okurken Uyanık Kalmak ise oldukça hoşuma gitti. Ursula K Le Guin kitap okuma oranlarından, gişelerdeki tercihlere kadar birçok konuya değinmiş ve ulaştığı sonuçlar benim bazı noktalarda aydınlamama sebep oldu. Dikkat çektiği noktalar çok güzeldi. Herkesin özellikle bu kısmı okumasını tavsiye ederim. Bazı alıntılar ekleyecektim ama baktım ki neredeyse hepsini eklemem lazım vazgeçtim.

Fablehaven - Brandon Mull

Yıllar yılı alışveriş listemde sürünen sonra canıma tak etmesi sebebiyle aldığım seriden memnunum. Bazı yazım hataları var. Yok dersek yalan demiş oluruz ama yaratılan dünya o kadar hoşuma gitti ki umurumda bile olmadı. Okuma akışını engelleyen -en azından benim için- bir şey söz konusu değildi. Tek pişmanlığım bunca sene bu seriye başlamamış olmam. Muhtemelen önümüzdeki iki-üç ay içinde seriyi bitirip Ötedünya kitaplarına geçmeyi planlıyorum. Yine de bizim sağımız solumuz belli olmaz. :smiley:

Kitabın ana karakterleri iki kardeş. Biri kız ve diğeri erkek. Bu açıdan çocukların hepsine hitap edebileceğini düşünüyorum. Çocuklar derken içinizdeki çocuklardan da bahsediyorum. Hikayenin girişi neredeyse hiç tanımadıkları büyük anne ve büyük babalarının yanında kalmaya gitmeleriyle başlıyor. Burada çocukların başına gelen sihirli, belalı ve merak uyandıran olaylar benim çok hoşuma gitti. Bir sürü yeni yaratık ve perilerle dolu bu evren ve kurallar gerçekten güzel detaylandırılmış. Kitabın sonunda belli başlı sorular var. Bunu da yazar sınıf veya topluluk okuması yapıldığı takdirde çocuklara sorulması için hazırlamış. Bu açıdan da benim hoşuma gitti aslında. Sorular çocukları düşünmeye ve fikirlerini belirtmeye itiyor.

Küçük bir not: Kitabın giriş kısmı bana N. D. Wilson’un 100 Dolap serisini hatırlattı. O kitapları da okurken çok keyif almıştım. Çocukları olan ve ailecek okuma yapmayı sevenler varsa özellikle tavsiye ederim. Kitap okumayı seven bir çocuk için sürükleyici ve heyecanlı bir dünya.

Fablehaven 2 - Akşam Yıldızı’nın Yükselişi

İlk kitapta yaşanan olaylardan sonra ailesinin yanına dönen karakterlerimiz yaz tatilinin yeniden başlaması ve birtakım garip olayların yaşanması sonucunda tekrar soluğu Fablehaven’de alırlar. Bu sefer olaylar daha da karmaşıklaşmış ve Fablehaven ise ciddi bir tehlike altındadır.

Soluksuz okudum desem yalan söylemiş olmam sanırım. İlk iki kitabı iki günde sömürerek içsel huzura bir parça eriştim. :smiley: Araştırmaya fırsatım olmadı ama filmleri çekilse ne harika olur diye düşünmeden edemiyorum. Gerçekten izlemesi de okuması kadar keyifli olur bence. Bu tarz keyif veren ve hayal gücünü perçinleyen gençlik kitaplarını çok seviyorum.

Kaderin Tazıları - Saki

Daha önce Saki ile alakalı çok fazla şey yazıp şiddetle ve tehditle önermiştim. :smiley: Bu yüzden bu kısmı hızlıca atlıyorum ama siz yine de okumayı unutmayın. :smiley:

Yine Saki’nin seçili öykülerinden oluşan bir kitap. Hepsini okumak istediğimden almıştım. Diğer kitapların künyelerini attım mı bilmiyorum ama karşılaştırma yapmak isteyen olur diye içinde bulunan öyküleri yazayım.

Özet

Alışveriş yapmayan cins
Kayıp Yüzbaşı
Ters Akıntılar
Esme
Asabi Herman - Büyük ağlayışın öyküsü
Tepelerdeki Müzik
Tarrington’ın Halledişi
Kaderin Tazıları
Zaaf
Alacakaranlık
Hayalperest
Bağlı Öküz
Yazılamayan
Takdir Üzerine
Crispina Umberleigh’in kaybolması
Cernogratz’ın kurtları
Kutlama Programı

Öykülerin yine çoğunu büyük keyifle okudum. Söz konusu Saki olunca hikayenin seyrinin trajikomikleşeceğini biliyorsunuz ama bazen tam olarak nasıl olacağını kestirmek zor oluyor. Eleştirilerini öyküler üzerinden bence gayet güzel yapıyor. Bağlı Öküz adlı öyküsü beni epey güldürdü. İçimin yağları eridi. :slight_smile: Yalnız belirtmem gerekir ki imla diye bir şeyi pek aramamak lazım. O konuda gerçekten üzüldüm fakat bu anlamda fazla da bir beklentim yoktu.

Sıradışı Yazarlar - Celia Blue Johnson

Bu kitabı @saitamasensei 'in paylaşımıyla görüp almaya karar vermiştim. Pişman olmadım. Öyle çok fazla uçuk şeyler yok ama yazmak için yazarların tuhaf alışkanlıklarını okumak benim çok hoşuma gitti. Oldukça da ilgimi çeken ve benzerlikler bulduğum yazarlar vardı.

Kapaktaki isimlere baksanız yeter zaten. Mutlaka okuduğunuz, okumak istediğiniz veya hayran olduğunuz bir yazar içinde vardır. Kapakta göremedim ama bir de Ray Bradbury ve Asimov ile alakalı bazı bilgiler de var.

Yazarların yazmak için gösterdikleri çaba gerçekten bazı noktalarda takdire şayan. Disiplinleri, inatları beni etkiledi. Sadece tuhaf huylar olarak bakmamak lazım kitaba. Bazı noktalarda yaşadıklarını öğrenerek daha fazla hayran olabilir hatta belki bilmediğiniz bir yazarı da araştırarak okumak isteyebilirsiniz. Son yirmi sayfasında kaynakça yer alıyor. Bu bilgilerin nasıl edindiğini de merak ediyorsanız görmüş oluyorsunuz. Bulabilir misiniz orası tartışma konusu. :slight_smile:

Sanırım kapanış yapmanın vakti geldi. Törenlerden pek haz etmem o yüzden hızlı bir kapanış yapıyorum. Herkese bol okumalar dilerim. :slight_smile:

24 Beğeni

Wardstone1
Wardstone Günlükleri 1 - Hayaletin Çırağı
Joseph Delaney

Aslında şimdilerde Brandon Mull’un “Fablehaven” dizisini okuyorum (araya başka tür kitaplar da sıkıştırarak). Bu akşam üstü eve yorgun gelince, gözlerim de kapanmaya başlayınca uyuyana dek Wardstone Günlükleri’nin ilk kitabı olan "Hayaletin Çırağı"na bir göz gezdireyim dedim. İlk bölümü bitirdim ve çok beğendim. İçimden bir ses Fablehaven dizisiyle birlikte oku diyor ama o aç gözlü sese kulak asmayacağım… :wink:

14 Beğeni

Ahhh ne güzel kitap ah! Çok güzel yav :slight_smile:

1 Beğeni

Uçan Mabet- Çiğdem Erkal

Açıkçası okumak istediğimden emin değildim. Çevirileri ile ayrı bir yere koyduğum bir insanın farklı bir konuda bile olsa vasat bir işine şahit olup gözümden düşmesine sebep olacağından endişeleniyordum. Kitabın kısa, aç bitir olması da bu endişelerimi güçlendiriyordu.

Açıkçası ilk bir kaç sayfada dandik bir bilim kurgu kitabı ile karşı olduğumu düşünüyordum. Gereksiz açıklamalar, havada kalan teknolojiler, bir kaç istisna dışında bol bol kötü bilim kurgu öyküsü klişeleri vardı. Ama okudukça kitabın verdiği tat ve benim kitaba bakışım değişti.

İlk bir kaç bölüm sonrasında kitap, Fahrenheit451’in Ursula tarafından yazılmış hali gibi. Gayet keyifli, yer yer gerilimli, zaman zaman sorgulayıcı.

Ben beğendim. Çiğdem Erkal’dan bütün beklentimi karşıladı. Zaten ince ve okuması kolay bir kitap olduğu için bilim kurgu ve fantastik kitap okurlarına tavsiye ederim.

11 Beğeni

İlk bölümlerde devrik cümleler sanki çevrilmiş de editörlüğü yapılmamış havası veriyor, insan giremiyor bir türlü kitaba. Sonrasında ise bende dediğiniz gibi çok severek bitirdim kitabı. Keşke daha uzun olsaydı dedim.

1 Beğeni

Zeplin - Karin Tidbeck

Amatka’yı okuduktan sonra yazara hayran kalmıştım. Hemen diğer eserlerine bakmıştım ve Zeplin’i görmüştüm. Ama bir türlü satın alamadım, bunda yayınevi hakkında bir bilgim olmamasının da payı vardı. İthaki’nin bastığını görünce hemen aldım ve bir oturuşta bitirdim.

Açıkçası Amatka’dan sonra biraz hayal kırıklığı oldu çünkü kitap için beklentim çok büyüktü. Yine de içerisinde güzel öyküler barındırıyor, muhtemelen büyük bir beklenti içerisinde olmasaydım bu kitabı da çok sevebilirdim. Kitap içerisinde en sevdiğim öyküler Arvid Pekon Kim?, Augusta Prima ve Pyret.

“Arvid Pekon Kim?” yine Amatka gibi komünde geçen bir öykü. Yine distopik türde. Bu öyküyü sevmemdeki en büyük sebep Amatka’ya benzetmemdi.

“Augusta Prima” ise hep merak ettiğim türden bir öyküydü. Zamanın olmadığı bir evren. Zamansız bir evren nasıl yaratılır merak ediyordum ve bu öykü merakımı giderdi. Açıkçası yazarın bu işi iyi yaptığını düşünüyorum.

“Pyret” isimli öyküyü okurken aklıma hep Lovecraft geldi, bu türden öyküler yazabilirse yazarın günümüzün Lovecraft’ı olabileceğini düşündüm. Kitabın sonsöz kısmında da Lovecraft’ı çok sevdiğini ve ondan esinlendiğini okuyunca çok mutlu oldum.

Eğer puanlama yapmam gerekirse bu kitaba 10 üzerinden 6.5 puan veririm. Amatka ise benim için 10 üzerinden 9 puanlık bir kitap.

Karin Tidbeck’i okuyun, okutturun. Daha çok eseri dilimize kazandırılsın.

11 Beğeni

Ben Zeplin’i okumuş ve bayılmıştım. Kitap tuhaf kurgunun somut açıklaması gibi benim için. Açıkçası verdiğiniz puan çok az gibi geldi. Dediğiniz gibi çok yüksek beklenti yüzünden olabilir. Amatka’ya gelince okumadım daha. Bunun sebebi ise bir kaç yerde Zeplin’i okumuş olanlar tarafından yeterince beğenilmemesi. Zeplin’in verdiği tadı vermemiş olmasıydı. ( ben onların yalancısıyım :grinning:) Yani sizin durumunuzun tam tersi. Bu yorumunuzdan sonra kafam iyice karıştı. Sanırım kitabı edinmenin zamanı geldi.

3 Beğeni

Önce Zeplin’i okuyanlar da aynılarını Amatka için söylüyorlar. Şimdi benim fikrim: Tidbeck eserlerinde üzerine koyamıyor. İlk okuduğumuz eserde onu seviyor, ikincide bir beklentimiz olduğundan beğenmiyoruz çünkü üzerine ekleyemiyor. Neyse ben Zeplin’i de aşırı sevmemiştim.

3 Beğeni

Bence en iyisi siz bir Amatka’yı okuyun, görüş belirtin. Bakalım size nasıl nasıl gelecek. Ben ilk Zeplin’i okusaydım Amatka’ya vakit ayırmazdım muhtemelen.

@Wiarthe Dediğin gibi olabilir, bir kaç eserini daha okumak lazım.

1 Beğeni

Muhtemelen ilk siparişime ekleyeceğim. Belki biraz geç okurum ama okuyunca burada fikrimi belirtirim.

1 Beğeni

İngiltere’de yaklaşık 2 bin nüfuslu, ufak, önemsiz ve sakin bir köy Midwich. Bir gün köyde bulunan tüm insanlar bir anda uykuya dalıyor, ani ve derin bir uykuya. Daha sonra onlar bu güne “Boş Gün” ismini takacaklar. Uyandıklarında kimse hiçbir şeyin farkında olamıyor. Şaşırtıcı gerçekse köydeki bekar, evli, genç hatta orta yaşlı bütün kadınlarınım hamile olduklarını öğrendiklerinde ortaya çıkıyor. Doğan 30 erkek, 28 kız çocuk ise birbirinden tuhaf oluyor. Hem de genetik özellikleri dahil birbirlerinin aynısı olacak şekilde.

Guguk Kuşları çok asalak canlılar olması ve yumurtalarını başka kuşların yuvalarına bırakarak onlar tarafından beslenip büyütülmesini sağlamaları nedeniyle kitaba kaynak olmuşlar sanırım.

Satır aralarında küçük bir kasabanın ahlakından, dünya siyasetine; evrimden, dine kadar pek çok şey sıkıştırılmış. Ben çok severek okudum. Ayrıca kitabın filmide var.

12 Beğeni

Bende yazarın Krizalitler kitabını okuyup beğendim. Diğer kitaplarını da merak ediyorum. Bunu niye ciltli basmadılar ki yazarın diğer kitapları ciltli.

1 Beğeni

Bu kitapta çok güzeldi. Diğerlerini attım sepete. Ciltsiz olmasını bende merak ettim. Çok fiyat farkıda yok diğerleriyle.

1 Beğeni

Isaac Asimov’ un Sonsuzluğun Sonu kitabı yeni bitti. Akıcı bir kitaptı ve bir kaç solukta bitti. :slight_smile: Ters köşe yapan bir hikaye, sonuna kadar okumak lazım.

2 Beğeni

@annihilator’un tavsiyesi ile King’in Medyum kitabını okuyorum. Bu okuduğum 2. King kitabi daha önce Silahşorü okumuş beğenmemistim. Ove ove bitiremedikleri King bu mu demiştim. Ancak bu kitap duşumcelerimi biraz degistirmeye yeti. Her ne kadar ilk 70 sayfa sıkicı olsada ondan sonra kitap açildi. Daha önce hiç korku kitabı okumadım. Bu korku gerilime giriş kitabım o yüzden. Bir yazar okuyucuyu kelimlerle nasıl korkutur çok merak ediyorum doğrusu.

Hee bu arada King’in diğer kitaplarina gonderme yaptıgını biliyorum. O yüzden acaba kitaptaki aşcı Dick Yesil yoldaki siyahi adam mi diye süphelenmedim değil. King’in1408 filminden de benzerlikler yakaladım.

1 Beğeni

Bu kitabı okuyup beğenmene çok sevindim. King efsanedir. Seversen bırakamazsın bir daha.

2 Beğeni

Hocam bir şey soracağım; Mazzanti’nin bu kitabına baktım da boyut olarak 13.5x19.5 yazılmış. 21 değil yani. Kitabın boyutu küçük mü?

1 Beğeni

arkadaslar bunlar hediye geldi bunlar serimi okunuyor yoksa tek kitapmi

1 Beğeni